ın İİK’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendini dayanak göstererek, taşınmazın haline münasip evi olduğunu iddia ederek haczin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın (şikayetin) kabulüne ve dava konusu taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahkemece, jeneratörlerin ergitme fırınının bütünleyici parçası olduğunun tespiti ile bahse konu haczin kaldırılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, Alacaklı Vekilince temyiz edilmiştir. Haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, 29.04.2013 tarihli haciz işleminde Borçlu Vekilinin hazır olduğu, 07.05.2013 günü haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu,7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşılmıştır. Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti süresinde yapılmadığından reddi gerekirken şikayetin kabulü ile hacizlerin yazılı gerekçe ile kaldırılması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
K A R A R Borçlu, vekili, müvekkilinin haline münasip konutunun haczedildiğini, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili, şikayetin süresinde yapılmadığını, şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini belirtmiş; Mahkemece, şikayetin kabulü ile borçlu hissesi üzerine uygulanan haczin kaldırılmasına karar verilmiş ve hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda; şikayetçi ....icra takibine konu ...ili .... ilçesi ...Mahallesi ... adresindeki 8 nolu bağımsız bölümün tahliye işleminden sonra, tahliye işleminin iptali talebiyle İzmir 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, haczin kaldırılması şikayeti yanında, sair itiraz ve şikayetlerini de ileri sürerek icra takibinin iptalini istediği, mahkemece; yalnız haczin kaldırılması talebi yönünden değerlendirme yapılarak 14.03.2016 tarihli hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle: hükmün 1 nolu bendinde yer alan" ... davacının maaş hesabındaki paralar itibariyle HACZİNİN KALDIRILMASI" sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine" maaş hesabındaki tutarın 1/4 oranını aşan kısım itibariyle haczin kaldırılmasına" söz ve rakamlarının yazılıp eklenmesine; sair temyiz itirazlarının 1. bentteki nedenlerle reddi ile hükmün düzeltilen bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. M/K...
DAVA KONUSU : İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Çorlu 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/39118 E. sayılı dosyasında Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/136 Değişik İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına itiraz etmeleri üzerine yapılan duruşmada ihtiyati haczin müvekkil şirket yönünden devamına, diğer gerçek kişiler yönünden ise yetkisizlik nedeniyle kaldırılmasına karar verildiğini, ihtiyati haciz kararının Çorlu 4. İcra Müdürlüğünün 2019/39118 E. Sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, gerek ihtiyati haciz dosyası ve gerekse icra takip dosyası içeriğinde müvekkillerce karşı tarafa verilmiş olan hepsi de Çerkezköyde bulunan 15.600.000,00 TL meblağlı ipotek bulunduğunu, ihtiyati haciz miktarının ipoteklerin 3/1'i kadar olduğunu, İİK 266 maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir....
Göksun İcra Hukuk Mahkemesince ise, talimat uyarınca konulan haczin "nokta haczi" niteliğinde olduğu, bu nedenle kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nın 79. maddesi gereğince, haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir....
Göksun İcra Hukuk Mahkemesince ise, talimat uyarınca konulan haczin "nokta haczi" niteliğinde olduğu, bu nedenle kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nın 79. maddesi gereğince, haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir....
Somut olayda istinaf incelemesi sırasında icra müdürlüğünün 04/04/2022 tarihli kararı ile dosyanın infazen kapatılması ile hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda şikâyet konusuz kalmış olup borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda meskeniyet iddiasının kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetli olmasına göre yargılama giderlerinin taraflar arasında eşit oranda paylaştırılmasına ve her iki taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....