Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacılara ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada...14. İcra Hukuk ve ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacılara ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. İcra Hukuk ve ... 2. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 2....

      Haczin kaldırılması ve zararın tazmini istemine ilişkin davada; dosya arasından, uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli belgelerin bulunmadığı anlaşılmakla; davaya konu borç dönemi ile haczin ihtiyati mi kesin haciz mi olduğu sorularak, haciz belgeleri, ödeme emri belgeleri, tebliğ belgeleri, davacının kuruma başvuru ve talep yazıları ve ilgili kurum kayıtları ve ilgili belgeler dosya arasına celbedildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 17/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra ve İflâs Kanunu'nun 266’ıncı maddesinde ise “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle mahkemece İİK’nın 266’ıncı maddesine göre ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılması talebi hakkında da bir karar verilmesi gerekirken, sadece İİK’nın 265’inci maddesine göre ihtiyati haczin kaldırılması talebine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haczin kaldırılması kararına yönelik ek kararı temyiz eden müdahil SGK vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, 23.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından aracı üzerine konulan haciz işleminin kaldırılması için yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve E:… sayılı işlemin iptali ve haczin kaldırılması istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 6183 sayılı Kanun'un 48. maddesi uyarınca yapılan tecil ve taksitlendirme işlemine teminat olarak gösterilen araç üzerindeki haczin yine aynı maddenin 4. fıkrası kapsamında tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kaldırılması gerektiği, 6183 sayılı Kanun'un 48. maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilen kamu alacaklarının ödendiği noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığının açık olduğu anlaşıldığından davacının diğer borçlarına teminat olmak üzere haczin devam ettirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, haczin kaldırılmasına ilişkin yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali ve haczin kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır....

              in kusurlu ve sorumlu olduğu, davanın da bu davalılarca kabul edildiği, bağımsız bölümün tahsisinin mülkiyeti geçirmeyeceği, mülkiyetin kooperatif adına kayıtlı olması nedeniyle alacaklıların haciz uygulattırmalarının yasal olduğu, haczin kaldırılması ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti taleplerin usule ve kanuna uygun düşmediği gerekçesiyle, tescil istemi yönünden davanın kabulüne, menfi tespit ve haczin kaldırılması istemlerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/18 E. - 223 K. 08/09/2000 tarihli kararıyla, haczin kaldırılması istenilen taşınmaz yönünden de karar verilerek alacaklının alacağını karşılayacak şekilde borçlu ve üçüncü kişi arasındaki tasarrufun iptal edildiği, haczin tasarrufun iptali davası sonrası 08/02/2001 tarihinde mahkeme kararına dayanarak verildiği, taşınmaza konulan haczin kaldırılması yönünde müdürlüğün taktir yetkisinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Somut olayda, icra müdürlüğünce şikayete konu taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih olan 08.02.2001 tarihinden önce 20/07/1999 tarihinde taşınmazın takip borçlusu Hayati Arslan tarafından şikayetçi 3. kişi ...'...

                  Dosya üzerinde yapılan yargılama sonucunda; mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda özetle; davacının ipoteğin ve haczin kaldırılması olarak iki ayrı talepte bulunduğu, İpoteğin kaldırılması yönünde ipotek T7 ait olup, bu davalının borcun bulunmadığına ilişkin 22/02/2018 tarihli cevabi yazısı, 16/07/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının davalı T7.'ye borçlu olmadığının tespiti, ödeme dekontları ve tüm dosya kapsamından; dava tarihi öncesi en son 09/01/2017 tarihli çek ödemesi ile davacının borcunun tamamını ödediği, bu şekilde ipoteğin fekki şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın bu yönden kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, Davacının taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebi yönünden ise, haczin T4.'...

                  Şti. nin talebiyle 28.12.2011 tarihinde taşınmaza konan haczin, haciz isteme süresi içerisinde satış istenmediğinden dolayı düştüğünden bahisle haczin kaldırılması talebiyle icra müdürlüğüne başvurduğunu, bu talebinin borçlu hakkındaki iflas erteleme dosyasında verilen tedbir kararı dolayısıyla takibin durdurulduğu, bu sebeple haciz isteme süresinin geçmediği gerekçesiyle reddolduğunu, bu işlemin kaldırılması ile taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesinin talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu