Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Borçlunun başvurusu, İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun bu maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 23/01/2020 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. Borçlu vekilinin 29/01/2020 tarihinde vekaletnamesini icra dosyasına sunarak dosyadan talepte bulunduğu, dilekçede icra müdürünün imzası ve tarihin bulunduğu, haczedilmezlik şikayetinin 23/06/2020 tarihinde yapıldığı, bu durumda 29/01/2020 tarihi itibariyle borçlu vekilinin haczi öğrendiği kabul edilmesi gerektiğinden, haczedilmezlik şikayetine öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreden sonra başvurulduğu açıktır....

Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile, Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2012/16085 esas sayılı dosyasından şikayete konu İzmir İli, Ödemiş İlçesi, Cumhuriyet mah.724 ada 2 parsel sayılı kagir ev, tarla ve dam niteliğindeki taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğundan haczedilmezlik iddiasından feragat edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmazın davacı tarafından bizzat kullanılmadığını, 3. kişilere kiralandığını, bu durumun da haczedilmezlik iddiasında bulunulmasının takibe konu borçtan kurtulmak maksadıyla kötüniyetli yapıldığını gösterdiğini, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Açıklandığı şekilde, söz konusu ipotek şerhinin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmediğinin belirlenmesi halinde, maişiyet şikayeti yönünden, davacının haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin malvarlığının bulunup bulunmadığı, geçimlerini nasıl temin ettikleri belirlendikten ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra, bilirkişi kurulundan açıklanan şekilde davacı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin elde ettiği gelirleri mevcut ise, bunlar da hesaba katılmak suretiyle, davacının aylık ve yıllık net geliri, haczedilemeyeceği ileri sürülen taşınmazlara davacının ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini karşılamak bakımından ihtiyacı olup olmadığı belirlenmelidir. Bilirkişilerce yerleşik uygulamaya aykırı olarak hesaplama yapılması karşısında, raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerekir. (12 HD esas no: 2016/5376 karar no: 2016/24731) Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 13/06/2016 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 08/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 20/12/2019 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İİK'nın 82/1-12 maddesinde borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği düzenlenmiş olup, bu hususun şikayet konusu yapılabileceği haczedilmezlik şikayetinin haciz yapılan takipler için tartışılabileceği ancak takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, bu takipte haciz aşaması olmadığından haczedilmezlik şikayetinin yapılamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir.Şikayet süresi haczin bildirimi tarihinden değil, öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nce belirlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, (şikayete konu taşınmaz üzerindeki) haczin öğrenilme tarihi ile başlar. Dolayısıyla, ayrıca 103 davetiyesinin, 103 davetiyesi gönderilmemiş ise kıymet takdir raporunun tebliği ile hak düşürücü süre yeniden işlemeye başlamaz. İİK’nin 8/a maddesinde “İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır” düzenlemesi bulunmaktadır. HMK’nin 199....

    nın 16.maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresinin geçtiğini, şikayetin konusunun İİK'nın 16.maddesine dayalı memur işlemi şikayeti olduğunu, haczedilmezlik şikayeti sebebiyle vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini, kaldı ki 5510 Sayılı Özel Kanun'un yürürlük tarihinden önce yasaya uygun olarak konulan emekli aylığı haczi sebebiyle müvekkili kuruma kusur izafe edilemeyeceğinin açık olduğunu, karar ile müvekkili kurum aleyhine ücreti vekalet ve yargılama giderine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve şikayetin reddine karar verilmesin, bu talebin kabul görmemesi halinde ise yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısımların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

      Bu durumda, şikayeti inceleme yetkisi, İİK.nun 4. maddesi uyarınca asıl takibin yapıldığı İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davacının haczedilmezlik şikayetine ilişkin olarak ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

      Davacının başvurusu İİK'nun m.82/1- 12 bendi uyarınca yapılmış, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK 16.maddesinde, "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir." hükmü düzenlenmiştir....

      İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur ( Yargıtay 12. HD'nin 24.06.2019 tarihli, 2018/8628 E, 2019/10912 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, davacılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış olup, icra takibinde haciz safhası bulunmadığından mahkemece bu nedenle şikayetin reddine karar verilmiş olması yerindedir. İlk derece mahkemesinin kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacılar vekilinin İzmir 5....

      UYAP Entegrasyonu