Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. Somut olayda davacıya 103 davetiyesinin 24/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük sürenin 31/07/2018 tarihinde sona erdiği ve davanın ise süresinden sonra 02/08/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar hastalığı sebebi ile 3 gün icra dosyasının incelenemediğini belirtmiş ise dosyaya buna ilişkin bir belge de sunmadığından, bu yöndeki talebi de yerinde görülmemiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1592 KARAR NO : 2021/901 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2020 NUMARASI : 2020/189 ESAS, 2020/343 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/189 Esas, 2020/343 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 16....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, davacı borçluya 103 davetiyesinin 31/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde bu tebligatın usulsüzlüğünün iddia edilmediği, HMK'nın 357. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen bu hususun istinaf aşamasında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, davanın 103 davetiyesi tebliğ tarihine göre süresinde açılmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....

Mahkemece; haciz mahallinde davacı 3. kişinin de hazır bulunduğu, davanın haczedilemezlik şikayeti olduğu, davacı 3.kişinin davaya konu takip dosyası olan Alanya İcra Müdürlüğünün 2021/16907 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmadığı, anılan hacizde 3. kişi sıfatına sahip olduğu, davacı 3. kişi takipte taraf olmadığından mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili olmadığı (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/15247 E.2018/1486 K.) anlaşılmakla davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

İlk derece mahkemesi kararında belirtildiği gibi davacı/3. kişi takibin tarafı olmadığından haczedilmezlik şikayeti bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Kaldı ki; İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da taşınmaz maliki borçlu bakımından dahi yoktur. İpoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İlk derece mahkemesince, tensip kararı ile haczedilmezlik şikayeti yönüyle dosyanın tefrikine karar verilmiş, yargılama neticesinde yasal süresi içerisinde yapılmayan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu istinaf başvuru dilekçesinde özetle, haczi kıymet takdirinin tebliği ile öğrendiğini, yasal süre içerisinde hacze itiraz ettiğini, haczedilen taşınmazın kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu olduğunu, kendisine yapılan 103 davetiyesi tebligatından kararla birlikte haberdar olduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davanın süresinde açıldığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 10.05.2013 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 25.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30.04.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

    Dava, İİK' nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Dava yasal süresi içinde açılmış, İlk derece mahkemesince, dava konusu taşınmaz değerinin 105.000,00 TL olduğu, davacının Diyarbakır’ın en mütevazi semtlerinde yaşayabileceği, asgari şartları sağlayan, mesken olarak kullanılabilecek konutun edinme değerinin ise 105.000,00 TL ve üzerinde olacağı değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, ilk derece mahkemesi kararında yer alan gerekçelere göre, istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 3....

    İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Öte yandan, şikayet konusu yapılan taşınmazın alacaklı banka lehine ipotek tesis edildiği ve takip konusu yapıldığı da görülmüştür. O halde, mahkemece şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin zorunlu kredi olmayıp, ticari kredilerden kaynaklı olması nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

      Haczedilmezlik şikayeti kural olarak İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden itibaren başlar. Somut olayda; şikayete konu araca haczin 15/04/2015 tarihinde konulduğu, yapılan hacze ilişkin olarak İİK.’nun 103. maddesi uyarınca çıkarılan davetiyenin borçlu şirkete 27/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 13/05/2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin süresinde yapılmadığından bahisle reddine karar vermek gerekirken, işin esasının incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu