İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 03.12.2007 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin 23.01.2008 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında 10.05.2010 tarihinde konulan haczin de düşmesi üzerine 10.07.2014 tarihinde son haczin taşınmazın tapu kaydına işlendiği görülmüştür....
GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacının icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 82. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, İİK'nun 16 vd. maddeleri uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, istinaf incelemesine konu taşınmaz üzerine 16/01/2020 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin davacı vekiline 12/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligatın usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddianın bulunmadığı, haczedilmezlik şikayetinin ise 7 günlük süreden sonra 07/12/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takip kapsamında davaya konu taşınmaza ilk olarak 22/08/2014 tarihinde haciz konulduğu, 1 yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığı, 08/09/2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu, alacaklının 31/08/2015 tarihinde satış talebinde bulunarak bir miktar avans yatırdığı, konulan ikinci hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan kıymet takdir işlemi sonrası alınan raporun borçluya 02/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine şikayetini 02/08/2021 tarihinde yaptığı görülmektedir....
Somut olayda haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçi, icra dosyasında istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişidir. Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin bu konuda şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Davacı 3.kişi tarafından haciz konusu makineler veya makinelerin bulunduğu taşınmaz üzerinde ipotek veya rehin hakkı kurulduğu hususunda ayni hak iddiası da ileri sürülmemiş, ayrıca dosya kapsamına alınan tapu kayıtları üzerinde herhangi bir ipotek kaydının bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca şikayete konu haczin İİK.99 maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiğinden davacı 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı dikkate alındığında eldeki davanın istihkak davası olarak nitelendirilmesi de mümkün değildir....
Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....
ın, İİK. 85/son maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti hakkında mahkemece verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen taşkın hacze ilişkin karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan anılan karar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2- Borçlu ...'ın meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti nedeniyle haczin kaldırılmasını talep etme hakkı ancak taşınmaz maliki olan borçluya tanınmış bir hak olup; taşınmaz maliki olmayan borçlunun bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur....
Somut olayda, borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taşkın haciz talebinin HMK'nun 297. maddesi gereğince incelenmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlu vekilinin, şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taşkın hacze yönelik şikayeti hakkında değerlendirme yapılarak oluşacak sonucuna göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 10.03.2020 tarih 2019/686 E.-2020/227 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 364/2. ve HMK’nin 373/4. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçluların, takibin kesinleşmesinden sonra borcun 18.094,00 TL'lik kısmının ödendiğini ileri sürerek kalan kısmını da ödemek suretiyle, icra müdürlüğünden hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, icra müdürlüğünce, alacaklı vekilinin ödemeyi kabul etmemesi sebebiyle talebin reddine karar verilmesi üzerine müdürlük işleminin şikayet konusu edildiği, mahkemece, borçluların bu istemlerinin taşkın haciz şikayeti olarak değerlendirildiği ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Davacının ihtiyati haciz tutarını aşan miktarda haciz uygulandığı yönündeki şikayeti, İİK'nın 85. maddesinin uygulanma biçimine ilişkin olduğundan, Mahkemenin bu şikayet hakkında verdiği karar niteliği itibariyle kesin kararlardan olduğundan, davacının taşkın haciz şikayeti yönünden verilen ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Takip dosyası içeriğinden, alacaklı tarafından 04/08/2017 tarihinde harcı yatırılarak davacı ve diğer dava dışı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip başlatıldıktan sonra 09/08/2017 tarihinde ihtiyati haciz kararı alınarak uygulanmasının istendiği, örnek no:10 ödeme emrinin ise 18/08/2017 tarihinde davacı/borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Davacı, 34 XX 780 plaka sayılı araca ilişkin mesleği gereği nakliye işinde kullandığına yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş ise de, takip dosyası içeriğinden şikayet tarihi itibariyle araç üzerindeki mahrumiyet yazısının alacaklı vekili talebi ile kaldırıldığı bilgisi görüldüğünden, icra dosyasının fiziki olarak ve UYAP sisteminde eksik olduğu da gözönüne alındığında, mahkemece takip dosyası tamamlattırılarak, öncelikle ödeme emrinin tebliğ tarihi, hacizlerin kesin hacze dönüşüp dönüşmediği ile araç üzerindeki haciz şerhinin şikayet tarihi itibariyle kaldırılıp kaldırılmadığı, dava şartları yönünden de öncelikle değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması isabetsizdir. İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar....