Kabule göre de; borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK'nun .../.... maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da göz önünde bulundurularak, İcra Mahkemesi'nce mevcut delil durumuna göre sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddesi gereğince ......
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Dava dilekçesi ile, 10/11/2022 tarihli hacze yönelik olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş olmakla, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2022/5554 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı borçlu vekiline 103 davetiyesinin 22/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet ise bu tarihten önce 18/11/2022 tarihinde yapıldığından, yasal süresindedir. İcra mahkemesince verilen kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler....
Öte yandan, şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişilerin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/12368 Esas- 2019/18176) Açıklanan nedenlerle 3. kişilerin açmış olduğu haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçeler ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı 3. kişilerin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava İİK'nun 82/1- 4 ve 82/1- 12 maddeleri uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, şikayetçi borçlu T1 mahkemece şikayete ilişkin karar verildikten sonra 06.02.2023 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Mirasçıların kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. Bu haliyle şikayet konusuz kalmış olup, esası hakkında karar verilmesine yer yoktur.(benzer yönde; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2020/3733 E 2020/7289 K sayılı kararı) Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilecektir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemece, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin zorunlu olmaması nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine hükmolunması isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
Az yukarda belirtildiği üzere İİK. m.16 hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayetinin icra mahkemesi yerine icra müdürlüğüne yapılması, herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Durum bu olunca, borçlunun 21.03.2012 tarihli dilekçeyle İstanbul 14. İcra Müdürlüğüne yaptığı şikayet üzerine icra müdürlüğünce verilen haciz kararından kendiliğinden dönülerek haczin kaldırılması mümkün değildir." denilerek haczedilmezlik şikayetinin icra dairesine yapılmasının hukuki sonuç doğurmayacağı vurgulanmıştır. Dolayısıyla borçlu tarafından hacizden haberdar olunduğu halde 7 günlük yasal süresi içerisinde şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirilmeyen haczedilmezlik iddiasının incelenmesi mümkün olmayacaktır....
İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda; alacaklılar vekilinin talebi üzerine borçlunun İstanbul ili .. ilçesi 2385 ada 51 parsel sayılı taşınmazına haciz konulduğu, buna ilişkin 19.06.2013 tarihli Tapu Müdürlüğü yazısının İcra müdürlüğü dosyasında yer aldığı, bu tarihten sonra borçlu H.. G..' in 25.09.2013 tarihinde icra dosyasının fotokopisini aldığı görülmektedir. Borçlunun en geç dosya fotokopisini aldığı 25.09.2013 tarihinde hacizden haberdar olduğu kabul edilerek yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra 26.11.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından şikayetin süreden reddi gerekirken esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir....
Aynı Kanun'un 16. maddesine göre icra ve iflâs dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içinde yapılması gerekir. Borçlunun istemi 31/12/2014 vade tarihli ve 40.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde vadesi gelmeyen senede yönelik icra takibi yapılmasına ilişkin icra memur muamelesini şikayet niteliğindedir. İİK'nun 168/1. ve 16/1. maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında, kıymet takdirine itiraz ve takibe konu 34 XX 654 plakalı traktöre ilişkin olarak İİK 82. maddesi kapsamında haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayetin İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında devam ettiği, istinafa konu davanın ise kıymet takdir dosyasından tefrik edilen haczedilmezlik şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla davacının kıymet takdirine yönelik taleplerinin değerlendirilmediği iddiası yerinde görülmemiştir. Şikayete konu takip, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, takip şekline göre borcun konusu rehinli traktör olduğundan, rehin alacağı bizatihi menkul mal olan traktörün kendisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Ayrıca, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz safhası bulunmadığından borçlunun rehinli takipte haczedilmezlik iddiası da dinlenemez....