Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava dilekçesinde 22/07/2019 tarihli haciz işlemine ilişkin icra memur işlemini şikayetin yanında davacı kurumun eğitim kurumu olması nedeniyle İİK'nın 362/a maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti de bulunmaktadır. Mahkemece 22/07/2019 tarihli haciz işlemine ilişkin şikayetin değerlendirildiği ancak İİK'nın 362/a maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetiyle ilgili hiç değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla karar, bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, eksik incelemeyle karar verildiği anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2020/2209 esas sayılı icra takip dosyasından Düzce Tapu Sicil Müdürlüğü'ne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına 20/04/2011 tarihinde İİK'nın 150/c maddesi şerhi konulmuştur. O halde anılan takibe ve işleme karşı şikayeti incelemeye, asıl icra dairesinin bağlı bulunduğu Sakarya İcra Mahkemeleri yetkili olup, mahkemece takibin iptali ve haczedilmezlik şikayeti hakkında mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesine müteakip iki hafta içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli Sakarya İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine dair karar verilmesi yerindedir....

Şikayet konusu taşınmaz üzerinde bulunan 21.06.2013 tarihli hacze ilişkin olarak borçluya herhangi bir bildirim yapılmadığı, kıymet takdirine dair 20.11.2014 tarihli tebligata göre meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmakla, süreye yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 25.07.2011 ve 21.06.2013 tarihlerinde haciz konulduğu görülmüştür....

    Madde ve ilgili mevzuat gereğince haciz tatbik edilen Sarıyer Mal Müdürlüğü ve Beşiktaş Mal Müdürlüğündeki hesaplarına konulan hacizlerin caiz olmadığını, bu nedenlerle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne, müvekkili şirketin Sarıyer ve Beşiktaş Mal Müdürlükleri nezdindeki alacaklarına konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tüm dosya kapsamından; 28/08/2020 tarihinde Tk.nun 35. Maddesine göre ödeme emrinin davacı/borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, davacının dava dilekçesinde açıkça bir usulsüz tebliğ işlemi şikayetinin de olmadığı, davacının usulsüz tebliğ işlemini şikayeti ile açmış olduğu davanın İstanbul Anadolu 3....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra memur muamelesini şikayet davasını açma süresinin yasa uyarınca şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olduğunu, takip dosyasından hazırlanan 103 davetiyesinin 29/07/2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının haczinden bu tarihte haberdar olduğunu, işbu haliyle yapılan şikayetin yasal süresinde olmadığını, ayrıca büyükşehir yasası ile büyük şehir olan illerde bulunan köylerin yasayla mahalleye dönüştürüldüğünü, bu haliyle dosya borçlusunun tapu takyidatında bulunan şerhin hükümsüz kaldığını, takyidat incelendiğinde şerhin uygulanma tarihinin 07/06/1999 olduğu ve şerhin de 10 yıl için muteber olduğunu, bu haliyle taşınmazın bulunduğu Balıkesir ilinin Büyükşehir Yasası kapsamında Büyükşehire dönüştürülmüş olması nedeniyle Köy Kanunu kapsamı dışına çıktığını, ayrıca takyidatta bulunan şerhin yasal ve geçerli kabul edilmesi halinde bile 10 yıllık sürenin de geçtiği göz önüne alındığında üzerine tatbik edilen cebr-i...

    Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıymet takdirine ve sair hususlara ilişkin şikayetler ile birlikte iş bu haczedilmezlik şikayeti birlikte yapılmış, ilk olarak mahkemenin 2019/452 esasına kaydedilmiş, mahkemece 2019/452 E 2020/226 K sayılı karar ile kıymet takdirine yönelik şikayetler bakımından yetkisizlik kararı verilmiş, haczedilmezlik şikayeti yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, bunun üzerine şikayetçi vekilince haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine dair ek karar verilmesi için süresi içerisinde usule uygun olarak HMK'nın 305/A maddesi gereğince talepte bulunulmuş, mahkemece bu yönde bir ek karar verilmemiş, ancak iş bu 2020/455 E sayılı dosya açılmış ve bu dosyanın tensip zaptında haczedilmezlik şikayetinin tefrik edilmesi sebebiyle dosyanın açıldığı belirtilmiş olup, ek karar verilmeden yapılan bu işlem usule aykırı ise de, taraflarca sunulan istinaf ve istinafa cevap dilekçelerinde buna yönelik bir itirazın bulunmaması gözetildiğinde, şikayetin esasına...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, haczedilen taşınmazın haline münasip ev olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece istemin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. İİK.nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takibin kesinleşmesi üzerine borçluya ait meskene 10/11/2011 tarihinde haciz konulduğu, borçlu ...'...

      Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını, mahkemece itirazın iptali ile takibin 21.381,60- TL üzerinden devamına karar verildiğini, mahkeme ilamında belirtilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri, ilam vekalet ücreti yönünden borçluya icra emri tebliğ edildiğini, itirazın iptali kararı ile icra takibine konu alacak yönünden haciz yapılmasına yasal bir engel bulunmadığını, ayrıca yedieminin müvekkili alacaklı olması nedeniyle davacı borçluya külfet yüklenmediğini, bu nedenle icra dosyasında muhafaza masraflarının depo edilmesine de gerek kalmadığını, borçlu T3 limited şirket olması nedeniyle tüzel kişiliğe haiz olduğunu, bu yönüyle davacı borçlu T3 gerçek kişiler için geçerli olan meslek kavramını öne süremeyeceği, haczedilmezlik kapsamında lüzumlu eşyadan bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava icra memur muamelesini şikayete ilişkindir. İzmir 6....

      Muamelesini Şikayet" davası olup "davalı" sıfatı işbu dava türünde mevcut olmadığından hasımsız olarak açılması gereken davada Mahkemece "Davanın mahiyeti gereği yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması" gerekirken "1.275,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki hükmün de yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi, 2022/2424 Esas, 2022/4490 Karar sayılı ilamı ) Somut olayda; davacı belediye aleyhine yapılan takiple ilgili olarak davacının Vakıfbank Esenyurt Şubesinde bulunan bir kısım hesaplarına haciz konulduğu, davacı tarafın haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince haczedilmezlik şikayeti ile ilgili deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, kapsam ve sonucuna itibar edilen hüküm kurmaya elverişli rapor doğrultusunda şikayetin kısmen kabulüne karar verilerek havuz hesabı niteliğinde olan hesaplar üzerine konulan haczin kaldırılması talebi reddedilerek kamuya tahsisli hesaplarla ilgili haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla tarafların istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu