Anılan yasal düzenleme uyarınca, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi . ... ... Ltd.Şti vekilinin ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2015/12278 Esas sayılı dosyasından alacaklı ... tarafından borçlu ...aleyhine icra takibi başlatıldığını, 15.01.2016 tarihinde işyerlerine ait "... Cad.Numara:398 ..." adresinde istihkaklı haciz ve muhafaza işlemi uygulandığını, haciz işleminin uygulandığı adresin müvekkile ait olduğunu ve borçlu ile ilgisi bulunmadığı ile haczedilen malların anaokulu faaliyeti kapsamında haczinin mümkün olmadığını ileri sürerek haczedilmezlik şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....
haczedilemeyeceğini ve ipotek yolu ile de satışa konu edilemeyeceğini, bu nedenle meskeniyet itirazında bulunduklarını, ipoteğin, işlemiş-işleyecek faizi, icra masrafı, vekalet ücreti ve diğer hiçbir masrafı kapsamadığını, bu nedenle alacaklının işlemiş faiz ve masraf talep etmesinin mümkün olmadığını beyanla davalarının ve şikayetinin kabulü ile takibin iptaline, aksi halde, meskeniyet itirazlarının kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Anılan şikayetin konusu davaya konu hacizli malın kendisi olmadığından, dava açıldıktan sonra, hacizli malın bir başkasına devredilmesi, taşınmazı devralan kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunan davacı yerine geçmesi sonucunu doğurmaz. Bir başka deyişle haczedilmezlik şikayetinde HMK'nın 125/2. maddesinin uygulanma alanı bulunmamaktadır. Öte yandan İİK.'nun 82/1- 4. bendi uyarınca; “Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi” haczedilemez. Bu durumda, bu madde gereği haczedilmezlik şikayetinde bulunabilecek olan kişi borçlu olup, borçlunun yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca hacizli taşınmazın maliki olmaması halinde bu taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı açıktır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/695 Esas sayılı kararın da halen kesinleşmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin esastan incelenerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK. nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....
Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını, kesinleşen takip neticesinde davacı adına kayıtlı bir kısım taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, davacının haczedilmezlik şikayetini kabul etmediklerini, davacının haksız ve yersiz olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, iş bu şikayete konu 3 adet tarla vasıflı taşınmazın yüz ölçümü toplamlarının 58.768,33 m2 büyüklüğünde olduğunu, bu büyüklükte bir arazinin yasada ifadesini bulan "kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi" tanımlamasından büyük olduğunu, yapılacak inceleme neticesinde davaya konu arazilerden elde edilecek gelirin çok daha fazla olduğunun görüleceğini, ayrıca dava konu taşınmazlar üzerinde Ziraat Bankası A.Ş ve müvekkili banka ile Anadolubank A.Ş'nin ipoteklerinin bulunduğunu, söz konusu ipoteklerin haczedilmezlik şikayetini engeller mahiyette olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....
Ahıska Cad. 92/1 Nılüfer/Bursa adresindeki işyerinin 18/07/2017 tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığını ve müvekkilinin ticaret sicil adresi olduğunu, telefon aboneliğinin de şirket yetkilisi Uğur Anıl Özçelik adına olduğunu, hacze konu bir kısım malların 11/02/2018 tarihinde borçludan alındığını, müvekkiline ait olduğunu, borçlu ile müvekkilinin sermaye şirketleri olduğunu ve faaliyet alanlarının farklı ve köklü bir şirket statüsüyle borçlu şirketin devamı olmadığını, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, haczedilen malların ekonomik bir değerinin olması ve ticari faaliyet için zaruri ve gerekli olması nedeniyle haczedilemeyeceğini ileri sürerek istihkak davalarının kabulüne, haczedilmezlik itirazlarının kabulüne, hacizlerin kaldırılmasına ve iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Böyle bir durumda borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır (Yargıtay 12. H.D'nin 18/09/2018 tarihli, 2018/3690 Esas ve 2018/8233 Karar sayılı içtihadı ). Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak haczedilmezlik iddiasında bulunmasını engeller....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03/11/2022 gün, 2021/566 Esas- 2022/524 Karar ilamı ile, ".... aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmadığı" gerekçesiyle, "Açılan davanın husumet nedeniyle REDDİNE," karar verilmiştir....
Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıymet takdirine ve sair hususlara ilişkin şikayetler ile birlikte iş bu haczedilmezlik şikayeti birlikte yapılmış, ilk olarak mahkemenin 2019/452 esasına kaydedilmiş, mahkemece 2019/452 E 2020/226 K sayılı karar ile kıymet takdirine yönelik şikayetler bakımından yetkisizlik kararı verilmiş, haczedilmezlik şikayeti yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, bunun üzerine şikayetçi vekilince haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine dair ek karar verilmesi için süresi içerisinde usule uygun olarak HMK'nın 305/A maddesi gereğince talepte bulunulmuş, mahkemece bu yönde bir ek karar verilmemiş, ancak iş bu 2020/455 E sayılı dosya açılmış ve bu dosyanın tensip zaptında haczedilmezlik şikayetinin tefrik edilmesi sebebiyle dosyanın açıldığı belirtilmiş olup, ek karar verilmeden yapılan bu işlem usule aykırı ise de, taraflarca sunulan istinaf ve istinafa cevap dilekçelerinde buna yönelik bir itirazın bulunmaması gözetildiğinde, şikayetin esasına...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile Denizli ili Buldan ilçesi Kadıköy Mahallesi 1517 parsel sayılı taşınmazdaki evin ve üzerinde bulunduğu arsadaki T1 hissesi üzerine konan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, açılan davanın süresinde olmadığı gibi eksik ve denetime elverişsiz bilirkişi raporları gereğince hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazın değeri ile borç miktarı gözönüne alındığında taşınmazın satılarak borcun mahsup edilmesi hususunun yeniden alınacak bilirkişi raporları ile değerlendirilip ortaya konmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı ve İİK'nın 82/1- 4. bendi uyarınca haczedilmezlik şikayetidir....