WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri İcra müdürlüğü dosyasında vekil olmasına rağmen 103 davetiyesinin asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu ve davanın süresinde açıldığı ileri sürülerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haline münasip konuta ilişkin haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. İİK'nın 16, 82/1-12 maddeleri 3. Değerlendirme 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, şikayete konu taşınmazın haczi ile ilgili 103 davetiyesinin borçlu asile 06.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 103 davetiyesinin vekil yerine borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Dolayısıyla borçlu asile yapılan tebliğ ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süre işlemeye başlamaz....

    İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken, “103 davetiyesinin” usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrı bir şikayet davası açılmadığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımından reddi isabetsizdir....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Haczedilmezlik şikayeti yönünden; Alacaklı tarafından ilamsız takipte, borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüyle birlikte İİK'nun 82/3 maddesi kapsamında aile bireylerinin zorunlu ihtiyacı için lüzumlu eşyanın haczedilemeyeceğinden bahisle kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek karar verildiği haczedilmezlik şikayetine ilişkin yargılama yapılmadığı karar verilmediği anlaşılmaktadır....

      İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda davacı vekilinin dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüz olduğunu iddia ettiği ancak 27/04/2021 tarihli celsede yine davacı vekilinin davacının, haczi, kıymet takdirine gelindiğinde öğrendiğini beyan ettiği görülmüştür. Takip kapsamında yapılan kıymet takdir işleminin 15/01/2021 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında 09/02/2021 açılan davanın süresinde olmadığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine karar verilmesi yerindedir....

      Somut olayda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmaza 29/07/2020 tarihinde haciz şerhi konulduğu, İİK 103. maddesine ilişkin davetiyenin davacıya 21/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince yasal 7 günlük süreden sonra 25/02/2021 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, davacı her ne kadar istinaf dilekçesinde 103 davetiyesi ve diğer tebligatlar tarafına ulaşmadığını beyan etmiş ise de, dava dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, usulsüz tebligata ilişkin şikayetinde 7 günlük süre içinde yapılması gerektiğinden dava tarihi itibariyle tebligattan haberdar olan davacının istinaf isteminde tebligat usulsüzlüğünü ileri sürmesi yerinde olmayıp, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1- b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 31/07/2019 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 04/11/2019 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Manisa 1....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Şikayetçi haczedilen taşınmazının, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103. maddeye ilişkin davetiyenin 25/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır....

      İcra Müd. 2016/11044 esas sayılı takip dosyasında, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu şikayeti yanında, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra takip dosyasında, davacı-borçlu adına çıkartılan 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebligatları sırasıyla 02/10/2017 tarihinde ve 07/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ mazbatalarında, tebliğ memurunca, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının kimden sorulduğu, adresten kısa süreli mi, devamlı mı, adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tevsik edilmeden yapılan tebliğ işlemi bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüzdür....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 103 davetiyesinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği yönünde iddia ve beyanlarının bulunduğunu, Mahkemece hak kaybına neden olacak şekilde yorum yapılamayacağını, dava dilekçesi içeriğinden de açıkça tebliğin usulsüz olduğunun gerekçe ve delilleriyle birlikte ileri sürüldüğünün görüleceğini, bu durumda davanın süre yönünden reddine dair kararının hatalı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

      e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu