Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın şirketteki hissesinin haczine dair gönderilen haciz müzekkeresine karşı haczedilmezlik şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, 3. kişi şirketin istinaf yoluna başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti bakımından kanunda öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir (HMK.m.33). Üçüncü kişi vekilinin başvurusunun, dava dilekçesindeki açıklamalara göre, 07.12.2012 tarihinde haczedilen ve haciz tutanağının 1. ve 2. sırasında belirtilen makineler yönünden haczedilmezlik şikayeti olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, üçüncü kişi vekilince şikayet başvurusu süresi içerisinde 11.12.2012 tarihinde eldeki başvurunun . İcra Mahkemesi kanalıyla (2012/98 muhabere no) yapıldığı ve aynı tarihte harcın yatırıldığı sabittir. Bu kapsamda, yazılı gerekçeyle başvurunun süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, meskeniyet iddiası ile haczedilemeyeceğini ileri sürerek taşınmazındaki 22.02.2013 tarihli haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece takip dosyasına açılan 24.07.2012 tarihli talep ile haczi öğrendiği gerekçesiyle haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılan imzaya ve borca itiraz davası olduğunu, mahkemece 2019/174 Esasına kayden görülen davanın usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki talepler yönünden tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedildiğini, usulsüz tebligata ilişkin kararın kesinleştiğini, önceki dosyanın yargılaması sırasında 29/04/2019 tarihli duruşmada müvekkilinin hazır bulunmasına rağmen istiktap tutanağının düzenlenmediğini, dosyanın tefrik edilmesinden sonra müvekkiline imza örneği vermesi için İİK.nun 68/a maddesindeki koşulları içerir tebligat çıkarılmadığını, müvekkiline tebligat çıkarılmadan davanın usulden reddine karar verilemeyeceğini, ayrıca mazeret dilekçesi sunulduğu ve mazeret belgelendirildiği halde mazeretin dikkate alınmamasının usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 128/a maddesi gereğnice kıymet takdirine itiraza ve İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti yönünden davanın açıldığı Kilis İcra Hukuk Mahkemesince yetkisizlik kararı verilerek dosya Gaziantep Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Gaziantep 5. İcra Hukuk Mahkemesince de yetkisizlik kararı verilerek süresinde yapılan gönderme kararı ile İzmir Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda, İzmir 17....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Haczedilmezlik şikayetinin konusu; hacizli mal üzerine konulan haczin yasaya uygun olup olmadığı ve bu haczin kaldırılması gerekip gerekmediği hususudur. Anılan şikayetin konusu davaya konu hacizli malın kendisi olmadığından, dava açıldıktan sonra, hacizli malın bir başkasına devredilmesi, taşınmazı devralan kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunan davacı yerine geçmesi sonucunu doğurmaz. Bir başka deyişle haczedilmezlik şikayetinde HMK'nın 125/2. maddesinin uygulanma alanı bulunmamaktadır. Öte yandan İİK.'nun 82/1- 4. bendi uyarınca; “Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi” haczedilemez....
İstanbul 28.İcra Müdürlüğünce şikayete konu olan taşınmazın haczine yönelik 17/07/2019 tarihinde tapu müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, davacı vekili tarafından İcra dosyasına 25/07/2019 tarihinde vekaletname sunulduğu bu tarih itibari ile şikayete konu taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğu, meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup, itiraz süresi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından davanın 7 günlük süre sonrası 10/10/2019 tarihinde açılmış olduğu belirlendiğinden şikayetin süre yönünden reddine " karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre, davacının mernis adresine çıkartılan tebligatın iade gelmesi üzerine davacıya aynı adreste satış ilanının TK'nun 21/2 maddesi gereğince 25/06/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu, davacının kıymet takdiri ve hazırlık işlemlerinden en geç bu tarih itibariyle haberdar olduğunun kabulü gerekip, İİK'nun 16. maddesi gereğince bu hususların 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluyla mahkeme önüne getirilmemesi nedeniyle, artık kıymet takdirine ilişkin itirazların ihalenin feshi davasında incelenmesinin mümkün olmadığı, davacının açmış olduğu haczedilmezlik şikayeti ihaleye engel olmadığı gibi, davacı tarafından satışın durdurulması yönünde verilmiş tedbir kararı bulunduğunun ileri sürülmediği, bu yönde herhangi bir belge ibraz edilmediği, kaldı ki, ihaleden önce haczedilmezlik şikayetine ilişkin mahkemece 04/07/2019 tarihli verilen yetkisizlik kararında tedbir talebinin esas mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden, bu aşamada reddine karar...
tebliğ edildiği tarihte Amerika Birleşik Devletlerinde olmadığı, icra dosyası üzerinden TK 25/a maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulünün gerektiği, icra dosyasında 23/11/2020 tarihinden önce takipten haberdar olunduğuna dair bir bilginin yer almadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesine yer olmadığına, asıl dosya her ne kadar gecikmiş itiraz olarak açılmış olsa da aslında talep edilen hususun usulsüz tebligat şikayeti olduğu, birleşen dosyanın da aynı mahiyette olduğu gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile 2020/488 esas sayılı doyasında ileri sürülen şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 14....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca kısmen itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak beyan edilen 26.11.2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinde belirtilen masraf isimli “1.057.331,56 TL“ alacağın ödeme emrinden çıkartılmasına, yasal şartlarının oluşmaması sebebiyle tarafların tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın alacaklı ve borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı temlik alan ve borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....