"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 16.09.2013 tarih, 2013/16885 Esas, 2013/12134 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK'nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK'nun 366. ve HUMK'nun 442. maddeleri uyarınca REDDİNE, anılan Kanun'un 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK'nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 218,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak ...'...
"İçtihat Metni" Davacı, ... ile davalı, ... aralarındaki Haczedilmezlik Şikayeti davası hakkında Kırşehir İcra Mahkemesinden verilen 30.11.2006 gün ve 131/172 sayılı hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu"'nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.01.1997 tarih ve 1997/4115-809 sayılı kararı uyarınca İcra Mahkemelerinin genel hükümler çerçevesinde istihkak davalarına ilişkin olarak verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Somut olayda, şikayete konu taşınmazların haczine ilişkin örnek 103 davet kağıdı, borçlu vekiline 27.02.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. 09.03.2012 tarihinde 7 günlük süre geçirilerek yapılan haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda; alacaklılar vekilinin talebi üzerine borçlunun İstanbul ili .. ilçesi 2385 ada 51 parsel sayılı taşınmazına haciz konulduğu, buna ilişkin 19.06.2013 tarihli Tapu Müdürlüğü yazısının İcra müdürlüğü dosyasında yer aldığı, bu tarihten sonra borçlu H.. G..' in 25.09.2013 tarihinde icra dosyasının fotokopisini aldığı görülmektedir. Borçlunun en geç dosya fotokopisini aldığı 25.09.2013 tarihinde hacizden haberdar olduğu kabul edilerek yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra 26.11.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından şikayetin süreden reddi gerekirken esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir....
Temyiz, 68.025,00 TL değerinde taşınmaza (3/20 hissesine) yönelik İİK'nın 82/1-12 maddesi uyarınca yapılan haczedilmezlik şikayeti ile 109.750,14 TL değerinde taşınmaza (11/20 hissesine) yönelik İİK'nın 82/1-4 maddesi uyarınca yapılan haczedilmezlik şikayetinin kabulü kararlarına ilişkindir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık (temyiz) konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK’nın 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 19.06.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Takip dosyası davacı borçlu bakımından infaz edildiğine göre, davacının meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmamıştır. O halde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Şikayet tarihi itibarıyla ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup, şikayet kısmen kabulle sonuçlandığından yargılama giderleri tarafların haklılık durumuna göre eşit olarak paylaştırılmıştır. Açıklanan nedenlerle, tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına, davacının konusu kalmayan meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/580 KARAR NO : 2020/2271 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2020 NUMARASI : 2019/414 ESAS, 2020/5 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : Salihli İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/414 Esas, 2020/5 Karar sayılı dosyasında verilen yetkisizlik kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, Manisa 2. İcra Müdürlüğünün 2019/9536 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında Salihli 1....
nın şikayetinin ise taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmasının taşınmazın haczine engel olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi taraflarca temyizi üzerine Dairemizce kararın onanmasına karar verildiği, şikayetçilerin karar düzeltme dilekçelerinde meskeniyet şikayetinin 29.6.2015 tarihli hacze ilişkin olması nedeniyle sürede olduğundan bahisle meskeniyet şikayeti yönünden kararın bozulmasını istedikleri anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir....
O halde borçlunun maaş aldığı vakıf sandığının statüsü incelenerek, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipoteğe ilişkin takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....