DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 5393 Sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesine göre, belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 5393 Sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesinde, "belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre, belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....
Traktör de bir ziraat aletidir ve haczi konusunda da belirtilen bu ilke geçerlidir. Bu gün ülkemizde kara sabanla çiftçilik yapan çok az sayıda insan kalmıştır.Kara saban çağdaş bir tarım aleti olmadığı gibi hayvanlarla nakil yapılması da çağdaş bir yöntem değildir. Bu itibarla teknolojideki gelişmeler nedeniyle verimliliği, kaliteyi ve kârlılığı arttıran, ekonomik hayata artı değerler kazandıran makineler de çiftçilerimiz için bir ihtiyaçtır. İİK.nun 82.maddesinin 2.fıkrası gereğince ekonomik hayatın sürekliliği, borçların bir an evvel ödenmesi, çiftçinin kendisinin ve ailesinin sağlık içinde yaşamlarını sürdürebilmesi, çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez, çağın koşullarına uygun alet, edevat, makine ve benzer vasıtaların makul kıstaslar dahilinde haczedilmezlik kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir....
Traktör de bir ziraat aletidir ve haczi konusunda da belirtilen bu ilke geçerlidir. Bu gün ülkemizde kara sabanla çiftçilik yapan çok az sayıda insan kalmıştır. Kara saban çağdaş bir tarım aleti olmadığı gibi hayvanlarla nakil yapılması da çağdaş bir yöntem değildir. Bu itibarla teknolojideki gelişmeler nedeniyle verimliliği, kaliteyi ve kârlılığı arttıran, ekonomik hayata artı değerler kazandıran makineler de çiftçilerimiz için bir ihtiyaçtır. İİK'nun 82. maddesinin 3. fıkrası gereğince ekonomik hayatın sürekliliği, borçların bir an evvel ödenmesi, çiftçinin kendisinin ve ailesinin sağlık içinde yaşamlarını sürdürebilmesi, çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez, çağın koşullarına uygun alet, edevat, makine ve benzer vasıtaların makul kıstaslar dahilinde haczedilmezlik kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; memur muamelesini şikayet olarak açtıkları davanın haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilerek davanın 7 günlük sürede açılmadığı gerekçesiyle ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, İİK'nun 82. maddesinin "icra memuru haczi talep edilen mal ve hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir" hükmünü içermekte olduğunu, icra müdürünün iş bu hükme aykırı olarak vermiş olduğu haczin kaldırılmasına karar vermesi gerekirken hatalı değerlendirme ile icra müdürlüğünce konulan haczin kendiliğinden kaldırılamayacağı gerekçesiyle taleplerinin reddine ilişkin 30/03/2021 tarihli karar tensip tutanağının ve İzmir 28....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "İcra İflas Kanunu 82/1- 12 ve 16/1 gereğince haczedilmezlik şikayeti 7 günlük süreye tabidir. Dava konusu haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olduğu, taşınmaz haczinin davacının bizzat kendine 25.03.2019 tarihinde İ.İ.K 103. maddesi kapsamında tebliğ edildiği, şikayetin 02/09/2019 tarihinde yapıldığı ve 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının süre tutum dilekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığından bahisle kaldırılmasını talep ettiği, istinaf dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Haciz konulan borçlu Belediyenin banka hesaplarında 6306 sayılı ...Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 7.maddesinin 11.bendinde belirtilen paralar olduğu gibi haczi kabil paraların da bulunduğu durumlarda, haczedilen hesap havuz hesabı niteliğindedir. Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin 6306 sayılı ...Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinin 11.bendinde belirtilen paralardan mı yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu Belediye iddiasını ispat imkanını kendisi kaldırmış bulunmaktadır. Bir başka deyişle borçlu Belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını farklı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının iyi niyetle de bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış ...'...
Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır. Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise, borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır. Her ne kadar, mahkeme gerekçesinde borçlu tarafından 30.06.2015 tarihinde dosyaya ödeme yapıldığından ve dosya borcu kalmadığından bahsedilmiş ise de, anılan tarihte borçlunun icra dosyasına ihtirazi kayıtsız yaptığı bir ödeme görülmemektedir. Dosya borcu konulan haciz ve gönderilen haciz ihbarnameleri üzerine dosyaya 3. şahıslar tarafından yapılan ödemeler ile kapatılmış olup, anılan ödemeler haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmez. Bu nedenle, şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığından bahisle ret kararı verilmesi doğru değildir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Develi İcra Dairesi'nin 2017/240 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlular T2, T1 ve dava dışı Durna Öztürk aleyhine banka alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlulara örnek 7 ödeme emrinin gönderildiği, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi üzerine davacı borçlulara ait 34 XX 584 ve 34 XX 773 plakalı traktörler üzerine haciz şerhinin işlendiği, davacı borçlular tarafından haczedilmezlik şikayeti ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece davacıların kullandığı tarım arazilerinin tespit edilerek dava konusu traktörlerin zorunlu olup olmadığı hususunda rapor aldırılarak davanın kabulü ile traktörler üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davacı borçluya ait 34 XX 773 plakalı traktör üzerinde davalı alacaklı bankanın rehninin bulunduğu yine davacı borçlu T2'a ait 34 XX 584 plakalı araç üzerinde de T.C....
Diğer taraftan, İİK'nun 82/1. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Borçlunun eşinin talebi üzerine, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhinin işlenmesi, borçlunun da hacizlerden haberdar olduğunun kabulü için yeterli değildir. O halde, mahkemece yapılacak iş, şikayet konusu olan hacizler yönünden dosyalar tefrik edilerek, yukarıdaki ilke ve kurallar ışığında her bir dosya yönünden yapılacak inceleme ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....