Sokak, No:53 adreste ve tapu Kırveli Mahallesi, 3832 ada, 271 parsel sayılı taşınmazın üzerine haciz konulduğunu, müvekkiline çıkartılan 7 örnek ödeme emri ve kıymet takdir tutanağının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu nedenle de müvekkilinin hacizlerden haberdar olmadığını, müvekkilinin haczi öğrenir öğrenmez yasal süresinde haczedilmezlik davası açtığını, dava konusu taşınmazın müvekkilinin kendisi ve ailesinin geçimini sağladığı zirai arazi olduğunu, başka da gelirinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Haczedilmezlik iddiası ile haczin kaldırılması talebi hukuki mahiyeti itibariyle şikayet olmakla 7 günlük süreye tabidir....
Başvuru bu hali ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82/1- 4. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında bonoya dayalı olarak yapılan örnek 10 takibin kesinleşmesi üzerine her ne kadar şikayete konu traktörün haczine ilişkin 103 Davetiyesi borçluya 22/05/2021 tarihinde tebliğ edilmişse de, Develi İcra Dairesinin 2021/84 Tal....
İlk derece mahkemesince; davanın borca itiraz yönünden reddine, haczedilmezlik şikayeti yönünden davanın kabulüne, karar kesinleştiğinde haczedilen icra takip dosyasında 34 XX 647 plakalı traktör üzerindeki haczin kaldırılmasına, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti KARAR İnceleme konusu karar haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun hukuk daireleri iş bölümüne dair 09.02.2012 gün 2012/1 nolu kararı gereğince 12. Hukuk Dairesinin görevine ilişkin 8.maddesi kapsamında kalmaktadır. Bu durumda, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Takip dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlu tarafından yapılan meskeniyet şikayeti neticesinde, ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.09.2012 tarih ve 2011/777 Esas, 2012/944 Karar sayılı kararı ile "taşınmazın 200.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına, borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna uygun kendisine taşınmaz alabilmesi için satıştan kalan 200.000 TL'nin kendisine ayrılmasına" karar verildiği, yine borçlu tarafından, ihaleden önce ... ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/755 Esas) yapılan başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayetinde bulunulup satışın durdurulmasının istendiği, mahkemece, satışın durdurulması talebi reddedilerek 02.12.2014 tarihinde (ihaleden sonraki tarihte) meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verildiği, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin, güncel verilere göre yeniden tespiti talepli olarak ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/280 Esas) yaptığı başvurunun ise, satış durdurulmaksızın...
Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için, asıl mesleğinin çiftçilik olması ve bilfiil bu işi yapması gerekir. Anılan maddeye göre, haczedilmemesi gereken taşınır ve taşınmaz mallar ve miktarları tespit edilirken, borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olup olmadığı ve tarımsal faaliyetini sürdürebilmesi için gerekli olup olmadığı hususunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Traktör de bir ziraat aletidir ve haczi konusunda da belirtilen bu ilke geçerlidir. Bir traktörün borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....
İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan ise İİK'da haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, alacaklının talebi üzerine taşınmaz kaydına son olarak 09/08/2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından borçlunun 09/08/2019 tarihli hacze karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu açıktır. Anılan bu hacze ilişkin davacı tarafa 103 davetiyesinin 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren şikayetin yasal süresinde olduğu anlaşılmıştır....
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde, 103 davetiyesinin borçlu asile tebliğ edildiğini, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğini, bu nedenle 103 davetiyesinin usulsüz tebliği iddiasında da bulunmuş, mahkemece bu iddia değerlendirilmeksizin, davacı borçlunun haczi kıymet takdiri için eve gelinen 30/11/2020 tarihinde öğrendiği gerekçesiyle şikayetin süresinde olmadığına karar verilmiştir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti 7 günlük süreye tabi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi 11/12/2020 olarak belirtilmiştir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır. Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır. Somut olayda, borçlunun 08/06/2022 tarihinde rızaen ödeme yaptığı, aynı gün harcın yatırıldığı, gider avansının iade edilerek dosyanın kapatıldığı, ödemenin her hangi bir ihtirazi kayıt düşülmeksizin iradi olarak yapıldığı, dolayısıyla haczedilmezlik şikayeti konusuz kalmıştır. (Benzer karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesini 2016/7154 esas 2017/279 karar) 68670518- 5001 nolu hesaptaki haczin 24/01/2020 tarihinde kaldırıldığı, şikayetin ise 28/01/2020 tarihinde yapıldığı, davacının bu hesap yönünden dava tarihi itibariyle haklı olmadığı anlaşılmıştır....
Bu madde hükmüne göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Niteliği gereği belediyenin servis aracı, itfaiye aracı gibi araçlar ile fiilen kamu hizmetine tahsisli araçların haczi mümkün değildir....