Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/341 ESAS 2020/103 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Manisa 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/2678 Esas sayılı takip dosyasında şikayete konu taşınmazın satılarak, borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gerekli olan 90.000,00 TL’nın borçluya, artanının hak sahiplerine verilmesine, satışın 90.000,00 TL'den az olmamak kaydıyla yapılmasına karar verilmiştir....

İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayetçi borçlu ... adına kayıtlı şikayete konu taşınmazın tapu kaydına 26.02.2009'da ihtiyati haciz işlendiği, alacaklının 23.02.2009 tarihli talebi ile borçlu Serkan Toykar dışındaki borçlular yönünden ihtiyati hacizden feragat edildiğini bildirdiği, şikayetçi borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin 11.5.2009'da tebliğ edildiği, yani borçlu hakkındaki takip kesinleşmeden önce ihtiyati hacizden feragat edilmiş olduğundan taşınmazdaki 26.02.2009 tarihli ihtiyati haczin hükümsüz hale geldiği, alacaklının 24.4.2015 tarihli haciz talebi üzerine borçlunun şikayete konu taşınmazının tapu kaydına 13.02.2015'te yeni bir haciz şerhi işlendiği görülmektedir. Bu nedenle borçlunun yeniden konulan hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunan hakkı vardır....

    İlk derece mahkemesi kararında belirtildiği gibi davacı/3. kişi takibin tarafı olmadığından haczedilmezlik şikayeti bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Kaldı ki; İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da taşınmaz maliki borçlu bakımından dahi yoktur. İpoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    yönelik ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olup, meskeniyet şikayeti ile ilgili istinaf talebinin esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....

    Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından, ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi, zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerekir....

      Bu araştırma sonucunda ipoteklerin borcunun ödenmiş olduğu yada ipoteklerin zorunlu ipotek kapsamında olduğu belirlendiği takdirde maişet şikayeti yönünden şikayetçinin çiftçi sıfatının olup olmadığı belirlenmelidir. Şikayet konusu olmayan şikayetçiye ait taşınmazlarda da keşif yapılarak bu taşınmazlardan elde ettiği gelirlerde belirlenmelidir. Şikayetin konusu meskeniyet ve maişet şikayeti olduğu halde hüküm fıkrasında şikayetin sadece meskeniyet şikayeti olarak belirtilmesi de hukuka aykırıdır....

      İİK.nun 82/12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.05.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 25.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın , meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 10.03.2014 tarihinde yapıldığı, ve taşınmaz üzerine konulan yeni bir haczin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, şikayetin süreden reddine dair mahkemenin kararının onanması gerekirken ,Dairemizce maddi hataya dayalı bozulduğu anlaşıldığından, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....

        Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....

          İcra Mahkemesi'nin 19/06/2015 tarih ve 2014/891 E. 2015/272 K. sayılı ek kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda, borçlunun haline münasip ev değerinin yöntemince tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.10.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 27.11.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 27.01.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....

            UYAP Entegrasyonu