Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.06.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
Bu durumda, bu madde gereği haczedilmezlik şikayetinde bulunabilecek olan kişi borçlu olup, borçlunun yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca hacizli taşınmazın maliki olmaması halinde bu taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Somut olayda, davacı borçlu T2 adına kayıtlı taşınmaz hissesine takip kapsamında en son 06/11/2018 tarihinde haciz konulduğu, davacıların 21/02/2019 tarihinde bu taşınmaz hakkında İİK'nın 82/1- 4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulundukları, davacı borçlu T1 haciz ve dava tarihinde bu taşınmazda hissedar olmadığı, borçlu davacı T2 adına kayıtlı ve hacizli hisseyi, davanın açılmasından sonra, 27/02/2019 tarihinde Serpil Ertuğrul'a devrettiği anlaşılmıştır. Serpil Ertuğrul takipte borçlu sıfatıyla yer almadığı gibi işbu davanın açılışında, dava dilekçesinde davacı olarak da yer almamaktadır....
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin böyle bir şikayette bulunarak haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Şikayetçi üçüncü kişinin kendisine gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz hakkı vardır. O halde; mahkemece, takipte taraf olmayan üçüncü kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunması mümkün olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken teminat üzerindeki haczin kaldırılmasına karar vermesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ GEREKÇESİ: Mahkemece, "...Tüm dosya kapsamı ve icra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacı borçlunun 34 XX 929 plaka sayılı traktörüne haciz konulduğu, davacı tarafın haczedilmezlik iddiasında bulunduğu görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında, kıymet takdirine itiraz ve takibe konu 34 XX 654 Plakalı traktöre ilişkin olarak İİK 82. maddesi kapsamında haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, haczedilmezlik şikayeti yönünden dosya tefrik edilerek İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/07/2022 tarih, 2022/1036 Esas, 2022/1065 Karar numaralı yetkisizlik kararı ile Mahkememize gönderildiği, İstanbul Anadolu Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2022/99356 Esas numaralı icra dosyasında açılan takip, 34 XX 654 plakalı araca ilişkin taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi olup, bu takip türünde haciz aşaması bulunmadığından İİK 82. maddesi kapsamında haczedilmezlik şikayetinde bulunma olanağı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
Diğer taraftan ise, İİK'nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olmakla, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davalının talebi üzerine dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dava tarihi itibariyle en son 09/10/2020 tarihli haciz yazısına istinaden haciz şerhinin işlendiği anlaşılmaktadır. Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, davacının bu hacze karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu açıktır. Mahkemenin hükme esas aldığı Soma İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/43 E. 2016/9 K. sayılı kararının incelenmesinde, davanın 06/05/2015 tarihinde açıldığı, bu dava tarihi itibariyle dava konusu haczin konulmadığı, bu tarih itibariyle taşınmazların tapu kayıtlarında 14/02/2014 tarihli haciz yazısına istinaden konulan 18/02/2014 tarihli hacizlerin bulunduğu anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/03/2022 gün, 2022/6 Esas- 2022/114 Karar sayılı kararı ile; ".... borçlu Mektebim Eğitim Kurumları Ticaret A.Ş. hakkında Silivri İcra Müdürlüğünün 2021/4256 Esas sayılı dosyasından yapılan takip sonrasında iş yerinde bulunan bir kısım menkullerin haczedildiği ve davacı borçlu tarafından devrettiği iş yerinde haczedilen menkullere yönelik olarak İİK 82/2 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmakla, anılan hacizde davacı üçüncü kişi sıfatına sahiptir. Haczedilmezlik iddiası yalnızca borçluya tanınmış bir hak olup davacı üçüncü kişi bu haciz yönünden mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir. Bu sebeple üçüncü kişinin haczedilmezlik şikayeti yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddine karar vermek gerekmiş, davacının istihkak talebi yönünden ise davanın tefrik edilerek başka bir esasa kaydedilmesi gerektiği...." gerekçesiyle "Davanın REDDİNE " karar verilmiştir....