WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/09/2020 gün 2019/824 Esas- 2020/834 Karar sayılı ilamı nedeni ile davalının istinafa konu ettiği miktar kesin olmakla, davalının istinaf dilekçesinin HMK nun 352- 346 ve İİK nun 363/1 maddeleri gereğince REDDİNE, 2- a-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf harcından, yatırılan 54,40 TL'nin mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL harcın davalıdan tahsiline, b-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda İİK'nun 363/1, 365/1- son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

Haczedilmezlik ile istihkak iddiası arasındaki temel fark haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait iken, diğer ifade ile ancak borçluya ait bir mal için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması mümkün iken; istihkak iddiası kural olarak haczedilen malın mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olması halinde mümkündür. Başka bir anlatımla haczedilmezlik şikayeti ile istihkak iddiası bir arada bulunamaz; borçlu kendisine ait olmayan bir mal veya hak bakımından haczedilmezlik şikayeti yoluna gidemez, sadece malın kendisine ait olmadığını bildirmekle yetinebilir. Öte yandan temel bir usul hukuku kuralı olarak vakıa ve delillerin taraflarca getirileceği ve hukuki nitelendirmenin hakim tarafından yapılacağı konusunda tartışma bulunmamaktadır. Buna göre hakim, tarafların sunduğu vakıalar ve talep ve cevap sonuçları incelemeli fakat dava ya da şikayetin vasıflandırılmasında onların beyanlarına bakmayıp, bu belirlemeyi kendisi yapmalıdır....

    Somut olayda haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçi, icra dosyasında istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişidir. Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin bu konuda şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Davacı 3.kişi tarafından haciz konusu makineler veya makinelerin bulunduğu taşınmaz üzerinde ipotek veya rehin hakkı kurulduğu hususunda ayni hak iddiası da ileri sürülmemiş, ayrıca dosya kapsamına alınan tapu kayıtları üzerinde herhangi bir ipotek kaydının bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca şikayete konu haczin İİK.99 maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiğinden davacı 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı dikkate alındığında eldeki davanın istihkak davası olarak nitelendirilmesi de mümkün değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçe ile, icra müdürlüğünün 22.02.2013 tarihli yazısı üzerine haczedilen evin haline münasip ev olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, taşınmaz üzerine 22.10.2007 tarihinde haciz konulduğu gerekçesiyle istemin süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmektedir. İİK. nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

      SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru  kararın İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 13,10 YTL onama harcı alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 28.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DAVA KONUSU : İSTİHKAK-HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı- T1 dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra müdürlüğünün 2017/1005 E sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle yazılan talimat üzerine Küçükçekmece 4. İcra müdürlüğünün 2018/1816 talimat sayılı dosyasında 10/09/2020 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında koltuk takımı ve televizyon sehpasının haczedildiğini, borcun resmi olarak boşandığı eski eşine ait olduğunu, ayrıca haczedilen eşyaların İİK 82/3 maddesine göre lüzumlu eşya niteliğinde olduğundan haczedilmesinin mümkün olmadığını beyanla, hacze itirazının kabulü ile usulsüz yapılan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 30/12/2020 gün 2020/358 E. 2020/964 K.sayılı kararla; “ Davanın REDDİNE “ karar verilmiştir....

        Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçilerden ...'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı da yoktur. Öte yandan, İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Bu durumda mahkemece; şikayetçi ...'ın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, borçlu yönünden de haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla; sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

          İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Eldeki dosyanın haczedilmezlik şikayeti talebinden ibaret olduğu anlaşıldı. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/12368 esas 2019/18179 karar sayılı ilamı:'' Öte yandan; şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. '' Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/9154 esas 2019/5425 karar sayılı ilamı: ''1. Davacı üçüncü kişi vekilinin forklift yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde, Davacı üçüncü kişi, davaya konu Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2014/14055 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmayıp anılan hacizde üçüncü kişi sıfatına sahiptir. Davacı üçüncü kişi takipte taraf olmadığından mahcuza ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir....

          Dava İİK 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti ile, İİK 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendinden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı gibi örneğin çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması ya da sigortalı bir işte çalışması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz....

          Dava, İİK' nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Dava yasal süresi içinde açılmış, İlk derece mahkemesince, dava konusu taşınmaz değerinin 105.000,00 TL olduğu, davacının Diyarbakır’ın en mütevazi semtlerinde yaşayabileceği, asgari şartları sağlayan, mesken olarak kullanılabilecek konutun edinme değerinin ise 105.000,00 TL ve üzerinde olacağı değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, ilk derece mahkemesi kararında yer alan gerekçelere göre, istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 3....

          UYAP Entegrasyonu