"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmaz üzerinde ticari krediden kaynaklanan ipotek bulunduğu ve borcun ödenmediği belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti ile takibe konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16,17,18 ve 82/1-12. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti ile takibe konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16,17,18 ve 82/1-12. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile resmi belge niteliğindeki haciz tutanağının gerçeği yansıtmadığı iddiasının tanıkla ispatlanamayacağı, ayrıca borçlunun 3. kişiler lehine ileri sürdüğü istihkak iddiasının 3. kişiler tarafından açılacak olan istihkak davasında değerlendirileceği, yediemin olarak borçlu çalışanına teslim edilen malların eksik teslim edildiği iddiasının ancak genel mahkeme de yargılama konusu olabileceği, haczedilemezlik şikayeti ile ilgili borçlu tarafın delil ibraz edilmediği, nakliye ve hamaliye ücretine yönelik şikayetin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti ile takibe konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16, 17, 18 ve 82/1-12. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince taşkın haciz şikayeti hakkında bir karar verilmediğini belirtmiş ve ayrıca şikayet dilekçesi içeriğini tekrar ederek ilk derece mahkemesinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, 5393 sayılı yasanın 15.maddesine göre haczedilemezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayetine ilişkindir. Somut olayda, Mersin 8. İcra Müdürlüğünün 2020/9724 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklılar tarafından şikayetçi belediye başkanlığı aleyhine yapılan takibin alacaklı vekilinin talebi üzerine infazen işlemden kaldırıldığı, dava konusu edilen taşınmazlar üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırıldığı, bu şekilde şikayetin konusuz kaldığı anlaşılmıştır....
Bu takdirde alacaklı taraf alacağını İİK.’nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçlunun şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda, alacaklı banka tarafından borçlulara anılan maddede belirtildiği şekilde noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olup, bu ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiği anlaşıldığından, ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Ancak borçlular tarafından hesap kat ihtarnamesine sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden krediyi kullandıran taraf (alacaklı) alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçluların şikayeti reddedilir....
İİK.nun 150/ı maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde; borçlunun icra emri gönderilemeyeceğine yönelik şikayeti, İİK.'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. İpotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetler ise, İİK.'nun 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süreye tâbi değildir. Öte yandan; İİK.'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre; icra emrine karşı itirazların icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu İİK 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebiyle iptali talebidir. Usulsüz tebliğ şikayeti İİK 16. maddeye göre ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Davacı tarafından 89/1 haciz ihbarnamesine 28/07/2020 tarihinde itiraz edildiği, dava dilekçesinde de haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, 24/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu, beyan ettiğinden 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz yapıldığı şikayetinin İİK 16 maddesi gereğince ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekirken 7 günlük süre geçtikten sonra 30/11/2020 tarihinde dava açılması sebebiyle mahkemece süre aşımından davanın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. İcra dosyasına itiraz dilekçesi ibraz edilmesi süreyi kesmemektedir....
Bu hacze ilişkin şikayet hakkı ise (haczedilmezlik şikayeti) borçluya aittir. Somut olayda, 3. Kişi Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliğine, İİK. nun 78. maddesine göre haciz yazısı gönderilmiş olup nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak mevcut olmadığından 3.kişi Bakanlığın şikayette hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine, haciz yazısının İİK. nun 89/1.maddesi kapsamında haciz ihbarı kabul edilerek iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....