borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından yapılan meskeniyet şikayeti üzerine Çorlu İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/413 Esas, 2019/457 Karar sayılı kararı ile şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verildiği, anılan kararın 11.10.2021 tarihinde kesinleştiği, haczedilmezlik şikayetlerinde satışın durdurulması yönünde tedbir kararı verilmedikçe, sırf haczedilmezlik şikayetinin derdest olduğundan bahisle satışın durmayacağı, tüm bu açıklamalar uyarınca, icra takip işlemlerinin takip hukukuna ilişkin kurallar çerçevesinde yürütüldüğü, borçluya gerekli tebligatların yapıldığı, davacının haczedilmezlik şikayeti dışında bu işlemlerin usulsüz olduğuna dair bir başvurusunun olmadığı, ihalenin feshinin talep edilmediği, bu nedenlerle taşınmazın cebri icra sonucu satışı ile oluşan tescilin yolsuz tescil mahiyetinde olmadığı, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Dairesinin 2016/201 Esas ve 2017/84 Karar Sayılı dosyasında alacak davası açılmadığını haczedilemezlik şikayeti ile ilgili olduğunu ve taşınmazın hangi şartlarda satılacağının bulunduğunu bu ilama dayanarak takip yapılamayacağını açılan davada müvekkilinin haklı ve üstün yararı bulunduğundan İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talep gibi karar verilmesini talep etmiştir....
İsmailoğlu’nun, karın ağrısı, kusma şikayeti ve laboratuvar bulgularına göre ilgili uzman konsültasyonu istenmeden hastayı eve göndermesinin tıp kurallarına uygun olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde belirtildiği, Adli Tıp Genel Kurulunun 26/07/2012 tarih ve 694 karar sayılı mütalaasında; “Sonuç olarak; 27/10/2009 günü karın ağrısı, kusma şikayeti ile önce ...Devlet Hastanesine sonra ... ...Taşpınar ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 30/06/2015 tarih, 2015/15169 Esas - 2015/18431 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sari itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüşler, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiş, kabul edilen öğrenme tarihine göre süresinde olduğu anlaşılan diğer itiraz ve şikayetler hakkında ise hüküm kurulmamıştır.Tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilip Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligat tarihi düzeltildiğine göre, düzeltilen tebliğ tarihine göre borçluların sair itiraz ve...
İcra Hukuk Mahkemesi'nce yetkisizlik kararı verilen konu (kıymet takdirine itiraz) dışına çıkılarak başka bir konuda da (meskeniyet şikayeti hakkında da) hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi, usul ve yasaya da aykırıdır. O halde mahkemece, sadece kıymet takdirine itirazla ilgili karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yetkisizlik kararının kapsamı dışında kalan meskeniyet şikayeti hakkında da hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu yönüyle taşkın haciz şikayeti yerinde değildir..." gerekçesi ile taşkın haciz şikayetinin reddine, haczedilemezlik şikayetinin ise kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; alacaklı tarafından Ankara 26....
HACZEDİLEMEZLİK 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 83 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 862 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nın 83/c maddesinde ipotek akit tablosunda sayılı teferruatın gayrimenkulden ayrı olarak haczedilemeyeceği belirtildikten sonra Medeni Kanun'un 862. maddesi hükmü saklı tutulmuştur. Medeni Kanun'un saklı tutulan 862. maddesinin 2. fıkrasında "makine veya otel mefruşatı gibi rehin senedinde açıkça teferruat olarak gösterilen ve tapu sicilinde belirtilen şeyler, kanunen teferruattan sayılmayacağı ispat edilmezse teferruattan addedilir" denilmekle ipotek akit tablosunda gösterilen şeylerin teferruat olmadığının ispat edilebileceği mümkün kılınmıştır....
Davacı- alacaklı İcra ve İflas Kanununun 121'inci maddesine dayalı ortaklığın giderilmesi davasını 06.08.2014 tarihinde açmış olup, yargılama sırasında Konya İcra Hukuk Mahkemesinin 05/03/2015 tarihli 2014/593 E. ve 2014/715 K. sayılı ilamıyla haczedilemezlik şikayetinin (meskeniyet iddiası) kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihte taşınmaz üzerinde meskeniyet iddiası bulunmadığından, dava açma tarihinde dava açmakta haklı olan davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün üçüncü ve dördüncü bentlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak "kendilerini vekille temsil ettiren davalılar ..., ..., ..., ... ve ... lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına" yazılarak HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın dosyası Dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, karara alacaklı ... Türk Anonim Ortaklığı'nın temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. 6219 Sayılı ......
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun banka hesabına yönelik haczedilemezlik şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği görülmektedir. 02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresi, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gündür....