"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 Sayılı Kanun gereği konulan haciz şerhinin terkini isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 sayılı yasa uyarınca yapılan takip sonucu konulan haciz şerhinin terkini isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
in karar başlığında isminin yazılmaması, 2-Tapu kaydı üzerinde, davalılar ... ve ... hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a-Gerekçeli karar başlığındaki davalılar bölümüne (..., ..., ...'in ) isimlerinin eklenmesine, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının sonuna ayrı bir bent olarak (Tapu kaydında davalılar ... ve ... hissesinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1.Dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, 2.Tespit edilen bedelin hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekirken, sadece bedelin tespit edilmesi ile yetinilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, b)Hüküm fıkrasının 3 nolu bendine (TESPİTİNE,) kelimesinden sonra gelmek üzere, (bu bedelin hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, 1-Tapu kaydında bulanan haciz şerhinin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 02/08/2014 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a) Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, b) Hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yazılı (22/07/2014) tarihinin çıkartılmasına, yerine (02/08/2014 ) tarihinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı ... vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında hacizlerin konulduğu 1960 tarihinde bu yana geçen sürede haciz alacaklısının alacağını tahsilini, taşınmazın satış yoluyla devredilmesini istemediği, tapu kaydındaki hacizlerin tarihleri, lehtarların tespit edilememesi dikkate alındığında haciz şerhinin devamında hukuki yarar kalmadığı,böylece haciz şerhinin TMK'nun 1010 ve devamı maddelerinde yazılı düzenlemeye aykırı ve usulsüz olup terkin edilmesi, İDM'ce davacının davasının kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır....
yazıya, icra müdürlüğünce verilen cevabi yazıda, sehven konulduğu belirtilen haciz şerhinin terkin edilmesi yönünde talimat verilmediği ve konulan haczin kamu haczi olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından icra müdürlüğüne ilgili haciz şerhinin kaldırılması için başvuruda bulunulduğu ve bu talebin de icra müdürlüğünün görev alanına girmediğinden bahisle reddine karar verildiği, davacının da bunun üzerine iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.05.2008 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Davacı, Yenimahalle, Çayyolu 233 parsel sayılı taşınmaz kaydına Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2006/269 sayılı icra takip dosyası nedeniyle 10.04.2007 tarihinde yazılan yazı gereği 19.04.2007 tarih 5321 yevmiye ile haciz şerhi işlendiğini, taşınmazın hükmen adına tescil edildiğini, önceki malik davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.02.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, şerhin terkini istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, haciz şerhinin terkini isteğinin reddine dair verilen 09.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olaya gelince; mahkemece 04/03/2004 tarihinden sonra taşınmaz üzerine konulan haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, hangi tarihli haciz şerhlerinin kaldırıldığı hükümde açıkça gösterilmediğinden karar infaza elverişli değildir....