Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanığın hırsızlık ve resmi evrak tanzimi sırasında yalan beyanda bulunmak eylemi sonrasında, polis karakolunda nezarethanenin camını kırmaktan ibaret eyleminin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1-Kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik incelemede, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 2-Yankesicilik suretiyle hırsızlık ve resmi evrak tanzimi sırasında yalan beyanda bulunmak suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede, Sanığa yüklenen suçların yasada gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen yedi yıl altı aylık kesintili dava zamanaşımının, suç tarihi olan 02.04.2003 ve inceleme...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık, yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1) Yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde, Sonuç olarak belirlenen adli para cezasının miktar ve türüne göre CMUK'nun 305. Maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan temyiz talebinin aynı kanunun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanığa atılı hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 12 aylık zamanaşımının suç tarihi 07.11.2002 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 08.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Yalan tanıklık, iftira ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Suçun niteliğine göre suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi ...’nın davaya katılamayacağı gibi, katılma kararı verilmiş olması da hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden; şikayetçi vekilinin vaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Sanık hakkında yalan tanıklık ve iftira suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde ise; Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin suçun sabit olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 08.11.2017...

        içeriğinden olayın sınav esnasında mı yoksa cevap kağıdının doldurulup salon başkanına tesliminden sonra mı ortaya çıktığının tam olarak anlaşılmaması karşısında; öncelikle salon görevlisi ile tutanak tanıkları dinlenerek bu durumun açığa kavuşturulması ve olayın ...’nın "Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavı Salon Aday Yoklama Listesini" imzalayıp "Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavı Sınav Cevap Kağıdını" doldurmaya başladıktan sonra ancak salon görevlisine teslim etmesinden önce anlaşılması halinde, teslim edilen sınav cevap kağıdının baştan itibaren görevlilerce içeriği itibarıyla sahte olduğunun bilinmesi nedeniyle hukuki sonuç doğurmaya elverişli bulunmadığı, ancak ...’nın gerçek kimlik ve sınava giriş belgesinde hiçbir tahrifat yapmadan "Salon Aday Yoklama Listesini" ... olarak imzalaması eyleminin TCK'nin 206. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesi sırasında memura yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve dolayısıyla sanık ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5271 sayılı CMK'nın 231.maddesine göre sanık hakkında verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE...

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2020/78 ESAS, 2021/342 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı müşteki vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla dava dışı borçlu Sancak Petrol Madencilik Tic. Ltd. Şti hakkında İzmir 17. İcra Müdürlüğü'nün 2013/8327 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle davalı 3.şahıs Bayraklı Denim Tekstil Turizm İnş. San ve Tic. Ltd....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-)Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II)Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı...

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 338/1. maddesinde yazılı yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; Mahkeme tarafından 15/08/2013 tarihli duruşma gün ve saatinin şikayetçiye veya vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve şikayetçi şirket yetkilisinin mahkemeye hitaben yazdığı 01/07/2013 tarihli dilekçe ile duruşma gün ve saatinden haberdar olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmesi, 2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89/4. maddesine ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede; İİK'nın 89/4. maddesindeki "üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK'nın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık,resmi evrak tanzimi sırasında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I- Sanık hakkında resmi evrak tanzimi sırasında yalan beyanda bulunmak eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Dosyada mevcut 19.09.2007 tarihli adli sicil kaydında gözüken ... 3....

                  Nüfus Müdürlüğü'ne doğumu gösterir sahte bir resmi belge olmaksızın sözlü bildirimde bulunarak nüfus kütüğüne kayıt ettirdiği olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2015/11-412 Esas, 2015/286 Karar Nolu kararında belirtildiği gibi, çocuğun soy bağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye dayanılmadan nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle değiştirilmesi durumunda, sanığın sahte bir resmi belge düzenlemesi gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede suçunun unsurlarının oluşmadığı, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğunun soybağının değiştirilmesi nedeni ile hem TCK'nın 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirlmesi, hemde 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma...

                    UYAP Entegrasyonu