İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK'nın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında, sanıkların yetkilisi olduğu şirket vekilinin 8.05.2008 tarihinde tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine karşı itirazda bulundukları 12.05.2008 tarihinden önce 17.03.2008 tarihinde Torbalı İcra Müdürlüğünün 2008/1405 esas sayılı takip dosyasında “...Dosya borçlusu ... Entegre Tavukçuluk Anonim Şirketi’nin haciz ihbarnamesine yanıt verildiği tarih itibarıyla müvekkil şirketten vadesi gelmiş olan toplam 109.789.61 YTL tutarında alacağı bulunmakta olup, söz konusu alacağın 15.459.15 YTL’lik kısmı üzerine haciz ihbarnamesinin tebliğ alındığı 13.03.2008 tarihi itibarıyla haciz şerhiniz işlenmiştir” şeklinde beyanda bulunduğu ve bu dosyadaki toplam alacak miktarı ve haczedilen meblağ göz önüne alındığında, üçüncü şahıs davalı şirketin birinci haciz ihbarnamesine itiraz ettiği tarih itibariyle asıl borçlu ... Entegre Tav. San....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ancak, tazminat ve cezalandırma istemiyle birlikte açılan davalara ceza mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekmekle birlikte, tebliğe çıkarılan duruşma davetiyesine İİK’nun 349. maddesinin beşinci fıkrasına ve HUMK’nun 509-510. (6100 sayılı HMK’nun 150.) maddelerine uygun açıklama yerine, suçun yalnız veya birlikte veya müsadereye ilişkin hususlarda uygulanması gereken CMK'nun 195. maddesindeki ihtaratın yazılmasıyla yetinilmesi, isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği, prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olup, tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin borçlu şirket yetkililerinin cezai yönden sorumlu olmamaları nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, 3.şahıs sanıklar açısından Birinci Haciz İhbarnamesinin tebliğ tarihi itibarıyla kesinleşmiş ve muaccel alacağın bulunmadığı anlaşılmakla, gerekçesi yanlış fakat sonucu itibariyle doğru olan hükmün istem gibi ONANMASINA, 09.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. Somut olayda, ......
Buna göre, icra takip dosyasından borçlu Makbule Bal'a gönderilen ödeme emrinin 12/12/2014 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan icra takibinin birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına istinaden gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 13/11/2014 tarihinde ve ikinci haciz ihbarnamesine 01/12/2014 tarihinde verilen cevapların gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı, nitekim İstanbul 6....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tazminata ilişkin kurulan hükmün bu yönüyle BOZULMASINA, 08.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." biçimindeki düzenleme karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olup, tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 21.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” şeklindeki düzenleme karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olup, tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....