Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. Somut olayda, ......

    Buna göre, icra takip dosyasından borçlu Makbule Bal'a gönderilen ödeme emrinin 12/12/2014 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan icra takibinin birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına istinaden gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 13/11/2014 tarihinde ve ikinci haciz ihbarnamesine 01/12/2014 tarihinde verilen cevapların gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı, nitekim İstanbul 6....

    Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” şeklindeki düzenleme karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olup, tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." biçimindeki düzenleme karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olup, tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 21.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği, cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden tazminata ilişkin kurulan hükmün bu yönüyle BOZULMASINA, 08.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ancak tazminat ve cezalandırılma istemiyle birlikte açılan davalara ceza mahkemesi sıfatıyla bakılacağı gözetilmeksizin hukuk mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan sair hususlar incelenmeksizin hükmün istem gibi BOZULMASINA, 31.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ancak tazminat ve cezalandırılma istemiyle birlikte açılan davalara ceza mahkemesi sıfatıyla bakılacağı gözetilmeksizin hukuk mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilerek HUMK’nun 508, 509 ve 510. maddelerindeki açıklamayı içeren duruşma davetiyeleri çıkarılarak, sonucuna göre sanıkların beraatlerine ve tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, sair hususlar incelenmeksizin hükmün istem gibi BOZULMASINA, 01.11.2011 gününde oybirliğiyle karar veridi....

              Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında, icra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin 11.11.2013 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmakla, birinci haciz ihbarnamesine tarihinde verilen cevabının gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerektiği halde, eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen...

                Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan, yetersiz bilirkişi raporu dayanak yapılmak suretiyle tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün bu yönüyle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği, prensibide dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin tazminat istemi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile müştekinin hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 04.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu