Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/01/2017 tarih, 2017/59 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının infazının İİK'nın 261. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde 27/01/2017 tarihinde istendiği, ihtiyati haczin 02/02/2017 tarihinde İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2017/827 Esas sayılı dosyası ile icrai hacze çevrildiği, bu tarih itibarıyla takibin kesinleştiği açık olup, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmesinden sonraki dönemde, ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı ileri sürülemez. 07/02/2017 tarihinde borçlunun taşınmaz ve banka hesaplarına haciz konulması talep edilmiş ve 09/02/2017 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerine haciz konulmuştur. Borçlu tarafından 14/02/2017 tarihinde yapılan itiraz üzerine aynı tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğ, alacaklı vekili tarafından 27/07/2017 tarihinde İzmir 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi 3. kişi vekili, müvekkilin ortağı olduğu şirketin borcu için müvekkile İİK’nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinin, borçlu şirket ortakları şirkete karşı üçüncü kişi sayılamayacağından sonuç doğurmayacağı iddiasıyla haciz ihbarnamelerinin iptalini talep etmiştir. İİK'nun 89. maddesinde, takip borçlusunun "üçüncü şahıs" nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedilebileceği düzenlenmiştir....
İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde alacaklı, ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararından bu yönden de farklıdır. Oysa İİK'nın 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararlarında, dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde İİK'nın 264. maddesine göre alacaklının bir ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu vardır. (Ems.Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 30/06/2021 tarih, 2021/2419 esas ve 2021/7197 karar sayılı ilamı, 01/06/2015 tarih, 2015/3560 esas ve 2015/14969 karar sayılı ilamı)....
Dolayısıyla, bu hak ve alacakların haczi de menkul haczi gibi gerçekleştirilir. Üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklara haczin tatbiki ve haciz tutanağının düzenlenmesi için mahalline gidilmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczedilmesi, haciz kararının icra tutanağına yazılması ile gerçekleşir. Haczin tekemmülü için üçüncü kişilere ayrıca İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesi gereğince düzenlenecek haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmiş olması şart değildir. Bu nedenle haciz ihbarnamesinin gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Bu özelliği nedeniyledir ki, haciz tebliğ yazısını alan üçüncü kişi, artık borçluya ödeme yapamaz ve sadece icra dairesine ödemede bulunabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3. kişi vekili, ... 3.İcra Müdürlüğü’nün 2009/1580 Takip sayılı dosyasından 21.01.2009 tarihinde trafik kaydına haciz konulan, ... plakalı aracın noterde yapılan sözleşme ile hacizden önce 21.01.2009 tarihinde satın alındığını, haczin kaldırılması için icra müdürlüğüne başvurmalarına rağmen haczin kaldırılmadığını belirterek 16.03.2009 tarihli müdürlük kararının iptali ile müvekkile ait araç üzerindeki haczin kaldırılmasını dava ve talep etmiştir....
DAVA Şikayetçi vekili dava dilekçesinde; borçlu hakkında yürütülen takip dosyalarından konulan hacizler nedeniyle 3.kişi tarafından gönderilen tutar üzerinde sıra cetveli düzenlendiğini, paylaştırmaya esas bedel üzerindeki ilk kesin haczin kendilerine ait olduğunu, borçlu firmanın serbest bölgede faaliyet göstermekte olduğu işletmesindeki üst yapı kullanım hakkı üzerine ihtiyati haciz şerhi işlenmesi ile bu hakkın üçüncü kişilere devredilmesi halinde devir bedelinin haczi hususunda müdürlük kararları üzerine Ege Serbest Bölge Müdürlüğü ve Ekonomi Bakanlığına haciz müzekkereleri gönderildiğini, icra dosyasına gönderilen dağıtıma konu tutarın esasen müvekkili tarafından üzerine öncelikle haciz konulmuş bulunan bakiye devir bedeli olduğunu, sıra cetvelindeki haciz tarihlerinin haciz ihbarnameleri tarihlerine göre düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. Diğer taraftan, İİK.'nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması, ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi 3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, mahkeme kararı ile taşınmaza haciz yükü ile malik olan şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunda; İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereğince haczin düştüğünü ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinin, icra müdürlüğünce reddi kararının iptali ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, haciz tarihinde borçlu ile taşınmaz malikinin aynı şahıslar olduğu ve haciz şerhinin de taşınmaz üzerine konulacağı gerekçesi ile...
Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: 2010, 2011 ve 2012 yılları muhtelif kamu alacağı nedeniyle davacının banka hesaplarına uygulanan haciz işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesini, geçici mühlet tarihinden sonra üçüncü kişilere İİK m. 89 uyarınca tebliğ edilen haciz ihbarnameleri nedeniyle, üçüncü kişilerin davacılara doğmuş ve doğacak alacaklarını blokede tutmaları halinde blokenin kaldırılarak bu alacağın davacı müvekkil şirkete ödenmesine ve konkordato komiseri denetiminde kullanılmasını, geçici mühlet tarihinden önce üçüncü kişilere tebliğ edilen haciz ihbarnameleri nedeniyle, geçici mühlet tarihinden sonra doğmuş ve doğacak alacakların davacılara ödenmesine ve konkordato komiseri denetiminde kullanılmasını, davacıların, borçlu olduğu banka hesaplarına geçici mühletin karar tarihi ve sonrasında gelecek olan paraları üzerinde gerek bankaların kendi alacakları yönünden takas-mahsup işlemi yapmalarının gerekse haciz ihbarnameleri nedeniyle bloke konulmasının önlenmesini, hesabın konkordato projesi ve konkordato komiseri denetiminde kullanılmasını,...