Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Avrupa Yakası Posta İşleme Merkez Müdürlüğü’nde şoför dağıtıcı olarak görev yapan sanığın, çalıştığı kurumuna kızı Ceyda (Sakarya) Yılmaz'ın evli olmasına rağmen 25.01.2006 tarihinde vermiş olduğu "tedavi yardım beyannamesi"nde bu yardımdan faydalanacaklar arasında göstermesi şeklinde gerçekleşen eyleminde; dosya içerisinde mevcut nüfus kayıt örneğinden ve diğer belgelerden gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu iddia olunan kızının 21.02.2006 tarihinde yani sanığın çalıştığı kuruma beyannameyi verdiği tarihten sonraki tarihte evlendiği, ayrıca evlendikten sonra sağlık karnesini kullanmadığı, karnenin en son 31.08.2005 tarihinde kullanılmış olması nedeniyle sanığın hileli bir hareket veya zarar doğuracak bir eylemi bulunmadığı gibi beyanname tarihi itibariyle kızının evli olmadığı gözetildiğinde yalan beyanda bulunma suçunun da gerçekleşmediğine dair mahkemenin kabul...

    Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA, Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Sanığa isnat olunan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun 765 sayılı TCK.nın 343/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi olduğu, suç tarihi olan 28.04.2002 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükmün CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : -Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından; -Sanık ... hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıkların, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: 1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan tayin edilen adli para cezasının nevine ve miktarına göre hükmün, 6217 sayılı Yasanın 26. maddesiyle 5320 sayılı Yasaya eklenen geçici ve 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, II- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; 5237 sayılı TCK.nun 268/1. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Hükümlülük Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : 6136 sayılı Kanuna aykırılık, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, suç üstlenme, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜMLER : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: İddianamede açıklanan eylemler, sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun ceza daireleri arasındaki iş bölümüne dair kararına göre, sanık ... hakkında TCK’nın 270. maddesi kapsamında suç üstlenme, sanık ... hakkında aynı Kanunun 206/1. maddesine göre resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından kamu davası açılmış, sanık ... hakkında anılan Kanunun 170/1. maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu ile her iki sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından hükümler kurulmuş bulunmakla, en ağır yaptırımı içeren...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık, sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama, kimliği hakkında yalan beyanda bulunma ve nitelikli hırsızlık HÜKÜM :- Sanık ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, dolandırıcılık, hırsızlık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçlarından hükümlülük - Sanık ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması hakkında hükümlülük - Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından hükümlülük - Sanık ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan hükümlülük - Sanık ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan hükümlülük...

                Hastanesine gelip kendisini ... olarak tanıttığı ve hastaneye yatış yaptığının iddia edildiği olayda; 07/11/2007 tarihli iddianameyle "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçundan dava açıldığı, ... Sulh Ceza Mahkemesince eylemin "nitelikli dolandırıcılık" olarak nitelenip görevsizlik kararı verilmesi üzerine mahkemece de bu suçtan hüküm kurulduğu, resmi belgede yalan beyanda bulunma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarının bağımsız suçlar olup, birinin diğerine dönüşmeyeceği ve hükmün konusunun iddianamedeki fiil olduğu gözetilmeden, iddianame kapsamı dışına çıkılarak dava açılmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8 maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....

                    Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur. Somut olayda, sanığa isnat olunan, idari yaptırım gerektiren trafik ceza tutanağı düzenlenmesi sırasında mağdura ait sürücü belgesinin ibraz edilmesinden ibaret eylemin TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu