Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira ve ortak gider alacağının tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Dava, ortak gider alacağının tahsili için başlatılan takipte borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, ortak gider alacağının tahsili için müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, müvekkilinin, ortak kullanımdan dolayı davalıya borcu olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yatırılan bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı borçlunun haciz tutanağında borcu tüm ferileri ile kabul ettiği, taahhüdün kanuni şartlara uygun geçerli bir taahhüt olduğu, borçlunun borcu geçerli taahhüt ile kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Ortak Gider Alacağının Tahsili İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine sunduğu 20/03/2019 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilinin yönetici olduğu Ayşe Sultan Apartmanında kat maliki olan davalının apartman genel kurul toplantısında alınan binaya asansör yapılması kararına bağlı olarak davalının hissesine düşen 16.670,00 TL ödemesi gerektiğini, davalı dışındaki tüm maliklerin ödeme yaptığını, apartman yöneticisi T1 alacağın tahsili için Akçaabat İcra Müdürlüğünde 2018/2287 Esas sayılı dosya ile takip başlattığını, davalının borca itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, bu nedenle davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortak gider alacağının tahsiline yönelik takibe itirazın iptali davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairenin 17/05/2018 gün ve .... sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: KARAR Dosyanın incelenmesinde; ortak gider alacağının tahsiline yönelik takibe itirazın iptali davasının yapılan yargılamasında mahkemece, davanın kabulü ile, davalının... İcra Müdürlüğünün ......
Mahkeme dava şartı olarak belirlediği gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamalı, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermeli, dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazmalıdır. Ayrıca bu avans dışında delil ikamesine yönelik avans istenmekte ise 6100 sayılı Kanun'un 115. maddesine göre değil,324. maddesine göre işlem yapmalıdır. Somut olayda, davacı fark ücret alacağının tahsili istemi ile dava açarken gider avansı ödememiştir. Mahkemece, gider avansının iki haftalık kesin süre içerisinde ödenmesi, aksi halde davanın açılmamış sayılacağı konusunda tebligat evrakı üzerine şerh düşülerek davacı vekiline tebliğ yapılmıştır. Belirtilen süre içerisinde gider avansı yatırılmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, işçi alacaklarından ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. ve HMK 190, 191 ve devamı maddeleri gereğince genel ispat kuralları doğrultusunda ispat yükü çalışma olgusunun varlığı açısından davacı işçi, çalışmanın bulunmadığı ya da ücretinin ödendiği açısından davalı işveren üzerindedir. Davacının Çermik Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2010/222 Esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu "alacak ve hizmet tespiti" istemli dava mahkemece tefrik edilmiş, hizmet tespiti davası yönünden Çermik Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 18/11/2014 tarih ve 2013/126 E.-2014/360 K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 13/03/2017 tarih ve 2016/9994 E.-2017/1896 K....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili ve tahliye talepli başlatılan ilamsız icra takibinden kaynaklanan tahliye istemine ilişkindir. Davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı taraf yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz etmediği gibi, 30 günlük yasa süre içerisinde de kira borcunu ödememiş, temerrüt gerçekleşmiştir. Davalı tarafça, yasal 30 günlük süre geçtikten sonra yapılan ödeme tahliyeye engel teşkil etmeyeceğinden davalının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Davacı alacaklı tarafça, 30 günlük ihtar müddetinin bitiminden itibaren 6 aylık yasal süre içerisinde tahliye talebinde bulunulması karşısında, İİK'nun 269/a maddesinde belirtilen tahliye koşulları da oluşmuştur. HMK'nun 355....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili ve tahliye talepli başlatılan ilamsız icra takibinden kaynaklanan tahliye istemine ilişkindir. Davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı taraf yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz etmediği gibi, 30 günlük yasal süre içerisinde de kira borcunu ödememiş, temerrüt gerçekleşmiştir. Davalı tarafça, ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayette bulunulduğuna dair herhangi bir bilgi veya belge mevcut olmadığından, ileri sürülen bu husus sonuca etkili değildir. Davalı tarafça ileri sürülen sair hususlar, sınırlı inceleme yetkisine sahip icra mahkemesinde tartışma konusu yapılamaz....
İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, işçi alacaklarından kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. ve HMK 190, 191 ve devamı maddeleri gereğince genel ispat kuralları doğrultusunda ispat yükü çalışma olgusunun varlığı açısından davacı işçi, çalışmanın bulunmadığı ya da ücretinin ödendiği açısından davalı işveren üzerindedir. Davacının Çermik Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2010/222 Esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu "alacak ve hizmet tespiti" istemli dava mahkemece tefrik edilmiş, hizmet tespiti davası yönünden Çermik Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 18/11/2014 tarih ve 2013/126 E.-2014/360 K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 13/03/2017 tarih ve 2016/9994 E.-2017/1896 K....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili ve tahliye talepli başlatılan ilamsız icra takibinden kaynaklanan tahliye istemine ilişkindir. Davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı taraf yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz etmediği gibi, 30 günlük yasa süre içerisinde de kira borcunu ödememiş, temerrüt gerçekleşmiştir. Her ne kadar davalı vekilince istinaf dilekçesinde; müvekkilinin icra takibine müteakip yasal süreler içeresinde borca konu kira bedellerini ödemiş olduğundan tahliyeye karar verilemeyeceği beyan edilmişse de, ne yargılama aşamasında ne de istinaf dilekçesi ile ödemeye ilişkin belgeler sunulmamıştır. Davacı vekili ise istinafa cevap dilekçesi ile icra takibine konu kira bedellerinin 30 günlük yasal süre geçtikten sonra ödendiğini beyan etmiştir....