Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

    Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Geçit hakkı bir gayrimenkul mükellefiyeti olduğundan lehine geçit istenen davacı parselleri ayrı ayrı bağımsız olarak değerlendirilmeli, dava konusu her bir parsel yararına geçit hakkının başladığı yerden ulaştığı genel yola kadar olan aleyhine geçit kurulan tüm parseller ayrı ayrı belirtilmelidir. Davacıya ait parseller arasında da kesintisiz bağlantının gerçekleştirilmesi için hükmen davacıya ait her bir parsel ile devamındaki parseller arasında kesintisiz olarak ulaşımı sağlayacak şekilde geçit kurulmalıdır. Somut olayda, mahkemece davacıya ait 105 ada 35 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit hakkı kurulmuş ise de; dava dilekçesinde lehine geçit istenilen 105 ada 34 ve 36 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı tesis edilmemiştir....

      kalacağını, geçit hakkı verilmesi durumunda kullanılamayacak hale geleceğini ve değer kaybına uğrayacağını, mali oldukları taşınmaz dışında başka uygun bir taşınmazdan geçit hakkı verilmesini talep etmişlerdir....

      Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, 11 parsel sayılı taşınmazı yararına, davalılara ait 12 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Davalı, geçit hakkının verilmesinin ağır külfet doğuracağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 11 parsel yararına, davalılara ait 12 parselden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, Hüküm, bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalıların sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca bir davanın açıldığı tarihteki koşullara göre inceleneceği kuşkusuzdur. Bu nedenle de geçit hakkı davalarında geçit bedelinin dava tarihine göre belirlenmesi genel kuraldır....

        Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

          Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteğinin, en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....

            Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olayda; davacının 173 ada 8 parsel sayılı taşınmazının geçit ihtiyacının bulunduğu açıktır. Mahkemece, üç ayrı alternatif üzerinde durulmuş, kroki'de 2 No'lu alternatif olarak gösterilen 1 metre enindeki yerden geçit hakkı kurulmuştur. 1. ve 3. alternatif olarak gösterilen yerlerden geçit hakkı kurulmasına ilişkin istemin reddi, bu geçit yerlerinin taşınmazları ikiye bölerek ekonomik ve kullanım bütünlüğünü bozması nedeniyle doğrudur. Ancak, geçit hakkı davalarında davacıların subjektif arzularına göre değil objektif kurallara göre geçit yeri saptanmalı, bunun içinde yukarıda açıklanan ilkeler ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davacıya ait taşınmazın ana yola ulaşabileceği tüm alternatifler incelenerek, olumlu ve olumsuz yönleri araştırılmak suretiyle saptanacak en uygun güzergahtan geçit hakkı kurulması gerekir....

              Bilirkişi raporunda alternatifler gösterilmiş ise de gösterilen yerlerden geçit hakkı kurulmasının imkansız olduğu, tek ve zorunlu geçit hakkı tesis edilecek yerin mahkeme tarafından geçit hakkı tesis edilen yer olduğu yeterince ve bilimsel olarak açıklanamadığı görülmüştür. Mahkemece; taşınmazın bütünlüğü bozulmadan yola ulaşımın sağlanmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak en uygun alternatiften geçit hakkı kurulmalı, başka yerden geçit hakkı tesis edilemeyeceğinin kesin olarak tespit edilmesi halinde şimdiki gibi geçit tesisinde zorunluluk varsa bunun nedeni kararın gerekçesinde açıklanarak geçit hakkı tesis edilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden geçit hakkı tesisine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir” şeklinde düzenlendiğini, diğer belirtmeleri gereken husus ise müvekkilin taşınmazının bulunduğu 532 parselin dava konusu alandaki en küçük yüz ölçümlü parsel olmasıdır....

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacıya ait birbirine komşu taşınmazlara kesintisiz geçit hakkı kurulup kurulmadığı ile geçit kurulan yerin güncel değerinin depo edilip edilmediği uyuşmazlık konusudur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir....

              Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergâhlardan da geçit kurulması gerekebilir....

                UYAP Entegrasyonu