ya ait 1324 parsel sayılı taşınmaz üzerinden 14.12.2010 günlü bilirkişi raporu ve ekindeki krokide kırmızı ile gösterilen 394.53 m2 yerden 3m genişliğinde geçit hakkı kurulmuştur. Hükmü, davalı 1324 sayılı parsel maliki ...temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı ...'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı ...'ya ait 1323 parsel sayılı taşınmazın geçit ihtiyacı içerisinde olduğu sabittir. Mahkeme kararında yeraldığı şekliyle, davacıya ait 1323 parsel sayılı taşınmaz lehine davalı ...'ya ait 1324 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurularak ana yola bağlantı sağlanması için dahili davalılardan ...'a ait 776 ve ...'a ait 780 sayılı parseller üzerinden de geçit hakkı kurulması gerekir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Geçit davalarında uygulanacak kesintisizlik ilkesi gereğince lehine geçit hakkı kurulan taşınmazdan itibaren genel yola ulaşıncaya kadar geçit hakkı kurulması gerekir. Davacının maliki olduğu 897 parsel sayılı taşınmaz yararına 896 parsel sayılı taşınmaz üzerinden (C) ile işaretli yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de; dosya içerisindeki bilirkişi raporuna göre kurulan geçidin daha önce 895 ve 896 parsel sayılı taşınmazlar lehine kurulan geçitlere bağlanması ile yetinilmiş, genel yola ulaşım sağlayacak şekilde geçit kurulmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesine uygun şekilde davacıya ait 897 parsel sayılı taşınmazdan kadastral yola kesintisiz ulaşmayı sağlayacak şekilde 896, 895 ve 1171 parsel sayılı taşınmazlardan geçit kurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Hükmü, 41 parsel maliki davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Somut olaya gelince; 12.09.2014 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 23.09.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda, geçit hakkı kurulması için bir alternatif belirlenmiş, mahkemece bu alternatif üzerinden geçit hakkı tesis edilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 22.05.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmaz lehine, 3 ve 1 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı 1 parsel sayılı taşınmaz maliki Medet ... davanın reddini savunmuştur....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 15.05.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 2431 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını belirterek davalılara ait taşınmaz üzerinden geçit hakkı isteminde bulunmuştur. Davalı ..., davacıya en uygun güzergah üzerinden geçit verilmesini kabul ettiğini beyan etmiş; diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dava, Hazine taraf gösterilerek açılmış, geçit alternatifleri tespit edildiğinde 668 parsel sayılı taşınmaz maliki harçsız dilekçe ile davaya katılarak, keşif sonucu bilirkişi heyetinin 08.12.2006 günlü raporlarına ekli krokide kırmızı renkle ve E harfi ile gösterilen 669 parselin kuzeyinden, mavi renkle ve C harfi ile gösterilen 668 parselin güneyinden, yeşil renkle ve B harfi ile gösterilen dere ve Devlet ormanından geçit hakkı kurulmuştur. Geçit hakkı ancak tapuya tescil edilmiş taşınmazlar üzerinden kurulabilir. Zira kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi gereğince tapuya tescil edilmesi gerekir. Somut olayda, dosyadaki bilirkişi raporunda B harfi ve yeşil renkle gösterilen dere ve Devlet ormanı üzerinden geçit hakkı kurulduğu anlaşılmaktadır....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....