"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, 154 ada 48 parsel sayılı taşınmazı yararına, davalı adına tapuda kayıtlı 154 ada 49 sayılı parselden geçit hakkı tesis edilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı ./.. 2011/7731 - 8868 - 2 - davacının sübjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken, aleyhine geçit kurulan taşınmazın kullanım bütünlüğü bozulmamalıdır....
Mahkemece, davanın kabulü ile 1064 parsel sayılı taşınmaz lehine 1053 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı Maliye Hazinesi vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin hükümde, lehine geçit hakkı tesis edilen taşınmaz ile üzerinden geçit hakkı kurulan taşınmazların ve geçit genişliği ile kurulan geçit büyüklüğünün duruksamaya yer vermeksizin yer alması zorunludur. Geçit hakkı tesis edilmekle kendiliğinden infaz kabiliyeti kazanmaz. Hüküm özetinin tapunun beyanlar hanesine işlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece geçit hakkı usulüne uygun bir biçimde tesis edilmiş ise de; hükümde, kurulan geçit hakkının beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmesi yerine tapu kütüğüne tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu hususlar kararın bozularak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı kurum temsilcinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile hüküm fıkrasının 3....
Yerel mahkeme, 05.06.2006 havale tarihli fen bilirkişileri krokisinde 2. numaralı alternatif olarak gösterilen kahverengi kalemle işaretli kısımdan 1205 parsel lehine 1204 parsel aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar vermiştir. Davalı ... vekili, davacıya ait 1205 parsele geçit kurulması istemiyle 1204 parsel aleyhine eldeki davadan önce açılmış olan mahkemenin 2005/567 esasında kayıtlı bulunan geçit hakkı davasında, 1204 parselden geçit hakkı tesisine karar verilmesi üzerine bu kararı temyiz ettiklerini ve bu davanın halen derdest olduğunu belirterek aynı taşınmaza ilişkin eldeki geçit hakkı davasının reddinin gerekeceği belirtilerek hükmü temyiz etmiştir. Dava 1205 parsele, uygun bulunacak olan parseller üzerinden geçit hakkı istemi ile açılmıştır....
Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesine şerhi de gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olaya gelince; mahkemece, davacıya ait 114 ada 35 parsel sayılı taşınmaz lehine davalılara ait 114 ada 37 ve 138 (eski 33) parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulduğu anlaşılmaktadır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan geçit davalarında tarafların yararları ve zararları gözetilerek en uygun taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulması gerekir....
Mahkemece, 3481 parsel sayılı taşınmaz yararına, 3527 ve 3483 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 747 maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.07.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, 297 ada 22 parsel sayılı taşınmazı yararına davalıya ait 297 ada 12 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 297 ada 22 parsel sayılı taşınmaz lehine, 297 ada 12 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı 499 parsel sayılı taşınmazda tek başına, 494 parsel sayılı taşınmazda ise elbirliği halinde maliklerden birisidir. Her iki taşınmaz yararına 495 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiş ise de, 495 parselin tapu kaydına göre .... isimli kişiye ait olduğu görülmektedir. Ancak, .... davada davalı olarak yer almamıştır. Taraf teşkili sağlanmadan, aleyhine geçit kurulması istenen taşınmaz maliki davada yer almadan hüküm kurulması doğru değildir. Diğer yandan, önceki bozma kararımızda da belirtildiği üzere, ....Hukuk Mahkemesinin 1972/889 Esas, 1973/226 Karar sayılı kararı ile 494 parsel lehine 495 parselden geçit hakkı kurulmuş ve bu hak tapuya da tescil edilmiştir. Davacının maliki bulunduğu 499 parsel sayılı taşınmazın ise genel yola ulaşabilmek için geçit yeri ihtiyacının bulunduğu açıktır....