İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf talebinde; yerel mahkemenin talep ve mağduriyetini dikkate almadan hukuka aykırı karar verdiğini, bu nedenle hukuka aykırı verilen kararının kaldırılmasını belirtilmek suretiyle istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLEDNDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava nüfus kaydındaki adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafından adının değiştirilmesi isteminin reddine ilişkin karar istinaf edilmiştir. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmüne göre ad ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak mahkemeden istenebilir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere özel hukuk açısından ad, kişiyi belirleyen ve tanıtan onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır. Kişinin toplum içinde belirlenmesinin ve bu konuda gerekli düzenin sağlanmasının önemli bir aracıdır. Bu nedenle her kişinin bir adının olması ve bu adın yöntemince nüfus siciline yazılması yasa ile zorunlu kılınmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2014 NUMARASI : 2014/163-2014/58 Uyuşmazlık, ad ve soyadın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 18.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, tapu kaydındaki ad ve soyadın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 21/04/2015 tarih ve 2014/10-623 Esas, 2015/117 sayılı kararında da yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91. maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanunun 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği'nin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13/10/2014 No: 2014/6883 Dayandığı...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Nüfus Müdürlüğü vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davacının Şirin olan adının 2525 sayılı Kanunun 3. maddesine aykırı adlardan olmadığını, imla - yazım hatası bulunan ve genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılanan adlardan olmadığı gibi davanın bu haliyle ile kesinleşerek davacının adının ve soyadının T1 olarak düzelmesi halinde toplum tarafından gülünç karşılanma durumunun ortaya çıkacağını ve her durumda davacının bu durumu açıklamaya çalışacağını, mevzuatta ad ve soyadın aynı kelime olacağına ilişkin her hangi bir düzenleme bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, Ad ve Soyadı Düzeltilmesi istemine ilişkindir. TMK'nın 27. maddesine göre adın ve soyadının değiştirilmesi haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Arifiye ilçesi, Çınardibi mah. 0184 cilt no, 0027 aile sıra no, 0013 sıra numarasında kayıtlı olduğunu, 09/08/2005 tarihinde babasının vefat ettiğini, çıkardığı veraset ilamında , taşınmazın tapu kütüğünde belirtilen kişi ile mirasçılık belgesinde belirtilen kişi arasında isim ve soyad bilgilerinin farklı olduğu , tapu kaydında Hüseyin Yüksel olarak kullanılan ad ve soyad , nüfus kaydında Hüseyin Hüsnü Yüksek olduğunu açıklanan bu durumun düzeltilmesini, tapu kütüğünde kullanılan ad ve soyad ile nüfus kaydında kullanılan ad ve soyadın aynı kişi olduğunun tespitini taleple dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyanın istinaf mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir....
Türk Vatandaşlığı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin ad ve soyadın tescili başlıklı 74. maddesinde ise ‘Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunan yabancılar Türkçe ad ve soyadı alabilir. Ancak kendi ad ve soyadlarını muhafaza etmek istedikleri takdirde kişinin ad ve soyadı 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun gereğince Türk harfleri ile yazılır ve aile kütüğüne tescil edilir’ düzenlemesi bulunmaktadır. ‘W’ harfi 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunda gösterilen Türk harfleri arasında yer almamaktadır. Bu durumda yukarıda bahsedilen kanuni düzenlemeler karşısında mahkemece davacıların ortak çocuğunun nüfus kayıtlarında ‘Mchengerva’ olarak yazılı soyadının ‘Mchengerwa’ olarak düzeltilmesine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.Bu durumda, 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan ad değişikliğine ilişkin uyuşmazlık, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'...
karşılayamayacak durumda olduğundan adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilerek çelişkili iki kayıttan 31/05/2017 tarihli olan kayda dair kimliğin iptaline, 31/07/2018 tarihli geçici koruma kimlik belgesinde bulunan bilgilerin doğru olması sebebiyle bu kaydın esas alınmasına ve kayıtların düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “ad ve soyadın değiştirilmesi” çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan ad değişikliğine ilişkin istemin, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu nazara alındığında Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekecektir....