Somut olayda ise; sanığın Afganistan vatandaşı olduğu ve kendi beyanına göre kimlik bilgilerinin tespit edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde soruşturma makamınca sanığın beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri, dosya içerisindeki parmak izi ve fotoğraf kayıt formu ile sanığın temin edilen fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22 nci maddeleri uyarınca sanığın Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numarası ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimliği bu şekilde belirlenemiyorsa 6458 sayılı Kanun'un 91 inci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 inci ve 22 nci maddeleri gereğince gerekli kayıtlarının yapılıp geçici koruma belgesi çıkarılıp gönderilmesi istenilerek belirlenen kimlikleri esas alınıp hükümlülüğüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi...
tespitine yönelik başkaca bir işlem yapılmadığının anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 21/04/2015 tarih ve 2014/10-623 esas, 2015/117 sayılı kararında da yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91. maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği'nin...
sokağında bulunan pafta 355, ada 1450, parsel 6 sayılı taşınmaz malın kayıt maliklerinin Fatih 3.SHM'nin 26.03.2001 t. 2001/66-251 s. mirasçılık belgesinde yazılı miras bırakan ... oğlu, ... ile .. 1.SHM'nin 1.3.2004 t. E.2002/195.K. 2004/150 s. mirasçılık belgesinde yazılı mirasbırakan ... oğlu, ... olduğunun tespitine;" kısmının tümünün hükümden çıkarılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, 12.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 21.04.2015 tarihli ve 2014/10-623 Esas, 2015/117 Karar sayılı kararında da yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91'nci maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 91 inci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği'nin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi 13.10.2014 No:...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.06.2006 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.09.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında soyisim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Tapuda isim düzeltme davalarında amaç tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarındakine uygun hale getirilmesidir. Kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
Dava konusu 237-238 nolu parsellerle ilgili temyiz itirazlarına gelince; Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 13.15.2015 tarihinde açılmış; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, tapu kaydında kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu talepler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi çerçevesinde mahkemeye yapılırsa, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382/2-ç-1 maddesi uyarınca çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı, murisi olan...’in hissedarı bulunduğu taşınmaz adına kayıt edilirken ... ve .... olarak mükerrer kayıt oluşturulduğunu, ancak her ikisinin aynı kişi olduğunu ileri sürerek,.... kaydının düzeltilmesi ve... olarak tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüyle, ... kızı ... ....’in tapu kaydındaki adının ... kızı... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup 12/12/2014 tarihinde açılmış, mahkemece esastan karar verilmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur....
ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicil Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 18.03.2014 tarihinde açılmış; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, tapu kaydında kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğü'nün yürürlüğü zamanında 01.03.2016 tarihinde açılmış; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, tapu kaydında kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu talepler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi çerçevesinde mahkemeye yapılırsa, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382/2-ç-1 maddesi uyarınca çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür....
, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II)Sanık müdafiinin, “... adına düzenlenen kimlik belgesinde sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan evrakların aldatma niteliklerinin bulunup bulunmadığının tespit edilemediği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma niteliğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; somut olayda suça konu sahte kimlik belgesinin aslının ele geçmediği, aldatıcılık niteliğinin tespit edilemeyeceği gözetilmeden, sanığın unsurları oluşmayan suçtan...