Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, diğer taraftan davacının süresi içinde müvekkiline müracâat edip; kanun ve yönetmelikte aboneliğin tesisi için öngörülen gerekli şartları sağlamış olsaydı abonelik verileceğini, şantiye aboneliğinden elektrik kullandığını, davacının dairesinin bulunduğu binada bulunan dairelerin iki yıl boyunca usulsüz olarak şantiye aboneliğinden elektrik kullandıklarını, şantiye aboneliğini kullanan ve ferdi abonelik almayan daire sahiplerinin kullandıkları elektrik bedelini ödemeyince usulüne uygun abonelik olmayan sayaçların elektriğinin kesildiğini, davacının abone olmak için müracâat etmediğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
tutarlar ve kaçak kullanım sebebiyle abonelik iptalinin davacının kendi kusurundan kaynaklandığı bu nedenle davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği davacının nihai amacının abonelik tesisi ile gerçekleştiği gerektiği gerekçesi ile; "Dava Konusuz Kalmakla Hüküm Tesis Edilmesine Yer Olmadığına" karar vermiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Sanığın, 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiğinin iddia edildiği kamu davasında, suça konu abonelik sözleşmesinin düzenlendiği bayii olan Mobiltek İletişim’in yetkilisi olduğunu, suça konu abonelik sözleşmesinin kendisi tarafından doldurulduğunu kabul etmesi, sözleşme üzerinde bayii adının yazılı olduğu kaşenin bulunması ve bu işlemden sanığın bizzat menfaat sağlaması karşısında, mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, 2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak suça konu abonelik sözleşmelerinin düzenlendiği tarih olan 29/08/2012 yerine 2014...
Tüketim noktası ve ... hesap numaralı elektrik aboneliği hakkında abonelik sözleşmesi olmasına rağmen , sözleşme yokmuş gibi kaçak faturasının düzenlenmesi ve hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle tutanak düzenlenebilmesi için ortada herhangi bir abonelik sözleşmesinin olmaması ve kullanıcının abonesiz olarak enerji tüketmesi, tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilmesi, tüketilen elektriğin sayaçtan geçirilmemesi gerektiğini,böyle bir kullanımın sözkonusu olmadığını ,müvekkilinin bu hizmeti alabileceğinin başka bir kurum/firma bulunmadığını, bu yerin ticarethane olması nedeniyle müvekkili ve çalışanların geçimini buradan sağladıklarını, elektriğin kesilmesi halinde hem müvekkili hem de çalışanlarının telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkiline ait davaya konu işyeri için teminatsız tedbir kararı verilmesine, dava kesinleşinceye kadar geçici abonelik tesisi işleminin yapılması ve müvekkilin...
Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “geçici su abonelik tesisi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.03.2015 tarihli ve 2014/691 E., 2015/703 K. sayılı kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01.06.2016 tarihli ve 2015/13636 E., 2016/8662 K. sayılı kararı ile: “...Davacı vekili, dilekçesinde; müvekkilinin Altındağ İlçesi Beşikkaya mahallesi 21104 ada 2 parselde bulunan binada mülk sahibi olduğunu, binanın yapımının mülk sahipleri tarafından tamamlandığını, davalı kuruma yapılan abonelik başvurusunun müteahhidin iskan işlemlerini tamamlamaması nedeniyle reddedildiğini, bu şekilde müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını belirterek; geçici abonelik tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, abonelik hizmetine konu konutun davacı adına tapuda (36565 ada, 11 parsel 55/9 nolu bağımsız bölüm) kayıtlı olduğu; bu konutun yapı (inşaat) ruhsatının bulunduğu, konutun fen kurallarına göre tamamlanmış olduğu, davacının aynı konuta yönelik olarak su aboneliğinin bulunduğu ve böylece 3194 sayılı İmar Kanununun 5784 sayılı Yasanın 25. maddesiyle eklenen geçici 11 maddesi hükmü uyarınca davacı adına geçici abonelik tesisi koşullarının gerçekleştiği, davacının davalı kuruma kişisel elektrik borcunun bulunmadığı, daha önceki abonelikteki elektrik borcunun dava dışı 3.kişiye ait olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.02.2005 tarih ve 9-90 /97 sayılı kararında belirtildiği üzere, davacıdan önceki abonenin borcundan davacının sorumlu tutulamayacağı, davacının elektrik aboneliği tesisine yönelik istemini yerine getirmekten kaçınmasının haklı bir nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, abonelik hizmetine konu konutun davacı adına tapuda (36565 ada, 11 parsel 9 nolu bağımsız bölüm) kayıtlı olduğu; bu konutun yapı (inşaat) ruhsatının bulunduğu, konutun fen kurallarına göre tamamlanmış olduğu, davacının aynı konuta yönelik olarak su aboneliğinin bulunduğu ve böylece 3194 sayılı İmar Kanununun 5784 sayılı Yasanın 25. maddesiyle eklenen geçici 11 maddesi hükmü uyarınca davacı adına geçici abonelik tesisi koşullarının gerçekleştiği, davacının davalı kuruma kişisel elektrik borcunun bulunmadığı, daha önceki abonelikteki elektrik borcunun dava dışı 3.kişiye ait olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.02.2005 tarih ve 9-90 /97 sayılı kararında belirtildiği üzere, davacıdan önceki abonenin borcundan davacının sorumlu tutulamayacağı, davacının elektrik aboneliği tesisine yönelik istemini yerine getirmekten kaçınmasının haklı bir nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2014 NUMARASI : 2013/361-2014/480 Taraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkillerinin dava dilekçesinde yazılı adreste bulunan 7/16 nolu dairenin maliki olduğunu, söz konusu binanın müteahhit tarafından yarım bırakılmış olması sebebi ile, mülk sahiplerince tamamlandığını ve elektrik aboneliği için davalı idareye müracaat edilmesine rağmen iskan işlemleri tamamlanmadığı için taleplerinin reddedildiğini oysa imar kanununun geçici 11. Maddesi koşullarının varlığı nedeni ile geçici aboneliğinin tesisinin gerektiğini beyanla geçici abonelik işlemi tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....