"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen abonelik tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, davaya konu binanın inşaatının müteahhit tarafından yarım bırakılması nedeniyle kendilerinin tamamlayarak yerleştiklerini, davalı kuruma elektrik aboneliği için başvurduğunu, İmar Kanunu'nun geçici .... maddedeki şartların mevcut olmasına rağmen abonelik tesis edilmediğini belirterek geçici abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın, 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiğinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın, 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiğinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir. Yapılan açıklamalar ışığına; sanığın sözleşmenin düzenlendiği bayii olan ......
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın, 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiğinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir. Yapılan açıklamalar ışığında; sanığın sözleşmenin düzenlendiği bayii olan ......
Mahkemece, davalının doğrudan hat ve abonelik tesisi yapmadığı, hukuka aykırı eylemi bulunmadığı belirtilerek pasif husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, kimlik ... kontrol edilmeden ve sahte imza atılarak hat ve abonelik tesisi nedeniyle davalının sorumlu olduğunu ileri sürmektedir. Abonelik sözleşmesinde davalı bayiinin kaşesi ve imzası bulunmaktadır. Telefon hattının işletiminin davalıya ait olması ve aboneliğin bayi ile değil davalı ile tesis edilmiş olması gözetildiğinde, abonelik işlemleri sırasında bayinin özensiz davranışı nedeniyle davalıya husumet yöneltilmesi hukuka uygundur. Abonelik işlemlerinin davalı tarafından değil bayii tarafından yapılmış olması aralarındaki iç ilişki olup, zarar gören yönünden hukuki önem taşımaz. Şu durum karşısında tarafların delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç çevresinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın husumet yönünden reddedilmesi bozma nedenidir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2014 NUMARASI : 2012/2076-2014/16 Taraflar arasındaki abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun ek 5 ve geçici 10. maddeleri uyarınca kurulmuş olup, çalışmaları özel hukuk hükümlerine bağlı bulunmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır. Davalı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun 21/a. maddesine göre, sadece " Görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri " yönünden harçtan muaftır....
Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekil istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; geçici abonelik tesisi konusunda ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin karara karşı istinaf incelemesi neticesinde, Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 2023/865 E., 2023/892 K....
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalardan sonra, somut olaya bakıldığında; her ne kadar dosya kapsamında davaya konu edilen işyeri olarak kullanılan binanın iş yeri bitirme tutanağı, yapı denetim firmasınca düzenlenen teknik raporu, yine doğalgaz ve elektrik aboneliklerinin mevcut olduğuna dair belgeler dosyaya sunulmuş ise de, söz konusu işyerinin yapı ruhsat tarihinin 03.12.2008 olduğu, yine yapı kullanma izin belgesinin ise 20.05.2009 tarihli olduğu anlaşılmakla, davaya konu yere ilişkin geçici abonelik tesisi mümkün olmadığı gibi, yapı (inşaat ) ruhsat tarihi itibariyle 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 11. maddesinde ifade edilen istisnai halin de, eldeki dava bakımından uygulanamayacağı anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece; istemin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “geçici elektrik aboneliği tesisi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.02.2014 tarihli ve 2013/763 E., 2014/487 K. sayılı kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/7802 E., 2014/15633 K. sayılı kararı ile: “...Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkillerinin dava dilekçesinde yazılı adreste bulunan 10/7 nolu dairenin maliki olduğunu, söz konusu binanın müteahhit tarafından yarım bırakılmış olması sebebi ile, mülk sahiplerince tamamlandığını ve elektrik aboneliği için davalı idareye müracaat edilmesine rağmen iskan işlemleri tamamlanmadığı için taleplerinin reddedildiğini oysa imar kanununun geçici 11. Maddesi koşullarının varlığı nedeni ile geçici aboneliğinin tesisinin gerektiğini beyanla geçici abonelik işlemi tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....