Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın gerçekte ... ve ... çocuğu olmadığı halde onların nüfusuna gerçeğe aykırı beyanla yazıldığından nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı ...'un nüfusa tesciline dayanak belgelerin ilgili nüfus müdürlüğünden, 2-... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/1208 esas sayılı dosyasının ilgili mahkemesinden getirtilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kayıtlarında gerçeğe aykırı olarak yazılan anne adının düzeltilmesine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.06.2012(Pzt.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kayıt Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm başkasının çocuğunu, kendi çocuklarıymış gibi gerçeğe aykırı beyanla nüfusa tescil ettirmekten kaynaklanan nüfus kaydının düzeltilmesi (NHK. m. 36) isteğine ilişin olup , mahkemece de bu şekilde nitelendirilmiş bulunmasına göre inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 18 Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2010 (Prş.)...

        , gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vermeyeceği, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soy bağının değiştirilmesi nedeniyle hem TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soy bağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de; TCK'nin 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu‘nun 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, TCK'nin 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soy bağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, TCK'nin 231/1. maddesinin her iki düzenlemeye göre de "özel norm" niteliğinde...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan duruşmaya, gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere uygun şekilde oluşan Mahkemenin inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz taleplerinin reddine, ancak; 1-Sanık ...’ın nikahsız birlikte olduğu ...’den olma 16/01/2013 doğum tarihli ...’ı, resmi nikahlı eşi olan ...’la müşterek çocuklarıymış gibi 14/02/2013 tarihinde Nazilli Nüfus Müdürlüğü‘ne müracaat ederek, beyana dayalı olarak nüfusa kaydettirmekten ibaret eyleminin, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 29.09.2015 tarihli 2015/412 Esas ve 2015/286 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sahte bir resmi belge düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vermeyeceği, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak...

            Somut olaya gelindiğinde; davacının 2020 tarihinde Türk vatandaşlığı kazandığı, dosyada mevcut doğum belgesi ve vatandaşlığa alınmaya esas dayanak belgede doğum yerinin Hotan şehir olarak belirtildiği, nüfusa Hotan Şehir / ÇİN olarak tescil edildiği, bu durumda davacının doğum yerinin dayanak belgelere göre Hotan olduğu, vatandaşlığa alınmada esas alınan dayanak belgeye göre Hotan/ ÇİN olarak tescil edilen doğum yerinin gerçeğe uygun olduğu, davacının bu konuda sicilin hatalı olduğu, gerçeğe aykırı olduğu konusunda bir iddiasının olmadığı açıktır. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olmadığından 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak ele alınması mümkün değildir. Doğum yerine ilişkin kayıtların ancak bir hata varsa düzeltilmesi mümkün olup, sırf haklı sebeple değiştirilmesine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ise, dosyaya alınan nüfus kaydına göre davacılardan bir tanesinin yerleşim adresinin Tarsus ilçesi, diğerinin ise Antalya ili sınırları içerisinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesi ile nüfus kaydında çocuğu olarak gözüken davalının annesinin Mevlane olmadığının tespiti ile usulsüz ve gerçeğe aykırı nüfus kaydının iptalini, davalı ...'in gerçek annesinin ...... TC. kimlik numaralı Nurhayat Şık olduğunun tespiti ile hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ise, dosyaya alınan nüfus kaydına göre davacılardan bir tanesinin yerleşim adresinin Tarsus ilçesi, diğerinin ise Antalya ili sınırları içerisinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesi ile nüfus kaydında çocuğu olarak gözüken davalının annesinin Mevlane olmadığının tespiti ile usulsüz ve gerçeğe aykırı nüfus kaydının iptalini, davalı ...'in gerçek annesinin... TC. kimlik numaralı Nurhayat Şık olduğunun tespiti ile hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir....

                Küçükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi talebini içerdiği belirtilip, bu tür davalara bakmak görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nesebe yönelik olmayıp, sadece nüfusta yanlış beyana dayalı kaydın düzeltilmesine ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava ile davalılar ... ve...'nın evlilik dışı birlikteliklerinden olan ... ve...'ın, anılan davalıların evlenememeleri üzerine, ...'ın anne ve babası olan diğer davalılar ... ile ...'in üzerlerine kayıt edildiği belirtilip, ... ve ...'ın davalılar ... ve ... üzerindeki nüfus kaydının iptali ile anne ve baba adının ... ve ... olarak düzeltilmesine karar verilmesi istenmiştir. Davada nüfusta ... ve ...'ın evlilik içinde doğum nedenine dayalı olarak nüfusa tescil edilen ... ile ...'ın gerçek babalarının ......

                  un babasının ..., annesinin ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. 1-Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden bilindiği üzere çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu