Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacıların babası ... 01.03.1946 doğumlu olarak ... ile eşi ...'nın çocukları olarak 14.12.1949 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacıların babası ...'nın, dede ve ninesi ... ve ...'nın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..... gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi olan ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacıların babası ...'...

    Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiştir. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Somut olayda; davalılardan ...'ın ... ve ...'nin evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiği halde nüfus kaydına gerçeğe aykırı beyanla tescil edildiğinden bu durumda dava soybağı davası değil, nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasını cumhuriyet savcısının kanunda belirtilen ve yerel mahkemece kabul edilen şekilde ancak ilgili resmi dairenin (Nüfus Müdürlüğünün) göstereceği lüzum üzerine açabilir.Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında davanın nüfus kayıt düzeltme davası, görevli mahkemenin de 5490 sayılı Yasanın 36. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir....

      Dava, gerçeğe aykırı olarak gerçek anne ve babası yerine, başkasının nüfusuna onların çocukları gibi hatalı şekilde tescil edilen davacı ...'nın bu hatalı kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Davacı vekili Av. ...'a davacı asil tarafından verilen ve dosyada bulunan vekaletnamede, nüfus kaydının düzeltilmesine dair özel bir yetki bulunmadığı tespit edildiğinden, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin başvuru vekil eliyle yapılan durumlarda vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava, gerçeğe aykırı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin olup kamu düzenini yakından ilgilendiren bu tür davalarda, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır....

        Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Açıklanan nedenlerle,yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptali davasında, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesinde bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Somut olayda; ... 01.09.1994 doğumlu olarak ... ve ... çocuğu olarak babasının beyanı üzerine 28.12.1995 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen ... ve ... 04.12.1984 tarihinde evlenmişlerdir. Davacının iddiasının kabulü halinde çocuk anne ve babasının evlilik birliği içerisinde doğmuş olacak dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK'nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davacı, ...'ın ana ve baba yönünden kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'ın kayden baba ve annesi görünen ... ve ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir....

            Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacı birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davada bu yanlış olgu ... testi ile kanıtlanmış ve davacının ... ile ... oğlu olduğu tespit edilmiştir....

              Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı Hayriye 03.03.1940 doğumlu olarak 1884 doğumlu ... ile eşi 1899 doğumlu...Türkan'ın çocukları olarak 06.04.1956 tarihinde beyan üzerine nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacının, dede ve büyükannesi 1884 doğumlu ... ile eşi 1899 doğumlu...Türkan'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ...ve... kızı 1933 doğumlu...Uyan, gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi olan 1918 doğumlu.. olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen kanuni düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan 1884 doğumlu ......

                Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanun'un 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'ın ... ile ...'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ..., ... ve ...'...

                  Dava ile, nüfusta ... ve eşi ...’ın çocukları olarak kayıtlı olan 02.01.2005 doğumlu küçük...’ın, gerçekte bunların çocuğu olmayıp, bu ikisinin kızı ...’nun evlilik dışı ilişkisinden doğduğu, gerçeğe aykırı olarak anneanne ve dedenin üzerine tescil edildiği ileri sürülerek, küçük...’ın nüfustaki mevcut kaydının iptali ile annesinin kızlık hanesine tescil edilmesi talep edildiğine göre, uyuşmazlık ve hüküm, gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, bu Dairece de , kendi görevine girmediğinden bahisle gönderme kararı verildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....

                    Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacıların çocuğun gerçek ana babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu