Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı nüfus temsilcisi duruşmadaki beyanında; milli eğitim kayıtları dikkate alınarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının nüfus kaydındaki doğum tarihinin 1975- 1976 eğitim öğretim yılında 5.sınıf kaydının olmasıyla örtüştüğü, 25 yaşın üzerindeki kişinin gerçek doğum tarihinin tıbben saptanmasının olanaksız bulunduğu ve bu hususa ilişkin dinlenen tanıkların da aradan uzunca bir zaman geçmiş olması nedeniyle doğum tarihini hatırlamalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının ispata yarar yazılı delil de ibraz etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili tarafından, ilk derece mahkemesinde ileri sürülen ve dilekçede belirtilen sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kaydındaki mevcut doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus (yaş düzeltimi) kayıt düzeltim istemine ilişkindir....

'nın gerçekte ... ve ... çocuğu olmadığı halde nüfusa gerçeğe aykırı beyanla yazıldığından nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ın nüfus kaydında ... ... ve ... ... olan anne ve baba adının iptali ile küçüğün anne ve baba adının, gerçek anne ve babası olduğu ileri sürülen ... ... ve ... ... olarak düzeltilmesi istenmiştir. Görüldüğü gibi birbiriyle bağlantılı iki ayrı dava vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih .../...-...-... sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....

      nin ... kızı olmadığının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Birleşen davada ise...çocukları olmadığının tespiti, gerçeğe aykırı kaydın düzeltilmesi talep edilmiştir. Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ın da 11.06.2012 tarihinde Buçak İlçe Nüfus Müdürlüğüne başvurarak, çocuğun nüfus kaydının gerçeğe aykırı şekilde beyana dayalı olarak kendisi ve eşi adına düzenlenmesini sağladığı anlaşılmakla, sanık hakkında çocuğun soybağını değiştirme suçundan cezalandırılmasına ilişkin temyize konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur. IV. GEREKÇE 1. Sanık hakkında kurulan hükümde, mevcut deliller ve tüm dosya kapsamına göre yüklenen suçun unsurları itibariyle oluştuğunun anlaşılması nedeniyle hukuka aykırılık bulunmamıştır. 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacılar, 03/02/1994 doğumlu...'ın, kendi çocukları olmasına rağmen, tescil tarihinde davalılarla aynı evde ikamet etmeleri nedeniyle, sehven amca çocuğu olan ...ile eşi ...'ın hanesine tescil edildiğini belirterek, nüfus kayıtların gerçeğe uygun olacak şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir....

            Kimlik Numaralı Dilek Hamal'ın kaydının ortadan kaldırılması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilerek, Dilek Hamal (Tetik) ile Dilek Bulat'ın aynı kişi olduğunun tespitine, .....T.C. kimlik numaralı Dilek Hamal'a ait mükerrer nüfus kaydının iptaline, iptal edilen kayıttaki tüm nüfus hareketlerinin esas kayda taşınmasına karar verilmiştir. Hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 17.09.2018 tarihli ve 2017/7879 Esas, 2018/15808 Karar sayılı ilamı ile “...dosyada bulunan ve davanın kabulüne esas teşkil eden Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesince düzenlenen ....sayılı ve 16.10.2015 tarihli raporda, davalı ...'in %99,99 ihtimalle diğer davalı ... (Tetik)'in biyolojik annesi olabileceği bildirilmiştir. Dava dilekçesinde iddianın ileri sürülüş şekli dikkate alındığından, davalı ......

              Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

                Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olmadığından 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak ele alınması mümkün değildir. Doğum yerine ilişkin kayıtların ancak bir hata varsa düzeltilmesi mümkün olup, sırf haklı sebeple değiştirilmesine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Her ne kadar 0 8.05.2020 tarih ve 2505 sayılı olup, 9 Mayıs 2020 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilen Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinde yurt dışında doğanların doğum yerinin ülke ismi ile birlikte yazılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiş ise de, yukarıda izah edildiği üzere, nüfus kütükleri resmi sicillerdir ve belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluştururlar....

                Mahkemece davanın evliliğin tespiti ve tescil davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; davacı nüfustaki bekâr kaydının gerçeğe uygun olmadığını, nüfus kaydının baştan itibaren yanlış düzenlendiğini beyan ederek medeni hal kaydının düzeltilmesini istemiş olduğundan eldeki davanın nüfus kayıt düzeltim davası niteliğinde olduğu açıktır. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur Kayıt düzeltim davaları kamu düzenine ilişkin olup kayıtların gerçeğe uygun hale getirilmesini amaçlar....

                UYAP Entegrasyonu