Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı T1 tarafından Nüfus İdaresi aleyhine açılan, nüfus kaydının düzeltilmesi talepli dava olup; Davacı vekili dava dilekçesiyle, davacının annesi Huri ile babası Hasan Şevik'in davacı doğduktan hemen sonra boşandıklarını, davacının babası Hasan Şevik'in hanesine tescil olduğunu, anne Huri'nin boşanmadan sonra Hüseyin Kalkan ile evlendiğini, davacının kimliği olmadığından okul kaydının yapılamadığını, davacının evlenme çağı geldiğinde annesinin 2....

Örneğin kocanın karısı dışında bir başka kadın tarafından doğurulan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında, davalı Dilara'nın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan davacı ve davalı Yaşari hanesindeki nüfus kaydının iptaline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası niteliğindedir. Mahkemece davanın soybağının reddi olarak nitelendirilip hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın niteliğine, dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Buna göre, mahkemece, Yargıtay 20....

İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiş olmaktadır. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur (Özsunay, E.: Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s. 243)....

Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir....

Mahkemece; "Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, nüfustaki baba kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....

Dayanak mahkeme kararı ile ölü kaydının diriye, diri kaydının da ölüye çevrilmesi nedeniyle şahıs mağduriyetinin doğduğu" gerekçesiyle gerçeğe aykırı olan kararın düzeltilmesi için kanun yararına temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Nüfus kaydında sağ gözüken kişinin ölü olduğunun tespiti için açılan davada, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekir. İncelenen dosyada, ölü ...'ın mirasçılarının davaya dahil edilmediği görülmektedir. Hâkimin nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemeye ve hayatın doğal akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermesi gerekir. Mahkemece re'sen gözetilmesi gereken taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulması, ayrıca mahkeme kararı ile ölü kaydının diriye, diri kaydının da ölüye çevrilmesi nedeniyle şahıs mağduriyetinin doğması, nüfus kayıtlarında çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

    Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur....

    in evlilik dışı ilişkisinden doğduğu halde nüfus idaresine gerçeğe aykırı beyanda bulunularak ... ve ...'ın evliliğinden doğmuş gibi nüfus siciline tescil edilmesinden doğan hatalı tescilin düzeltilmesine ilişkindir. Dava Cumhuriyet Savcısı tarafından davanameyle açıldığı gibi; mahkemece de nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak nitelenip karara bağlanmıştır. Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kayıt düzeltim davası (Nüfus Hizmetleri Kanunum d. 36) niteliğinde olup, temyiz incelemesi yapma görevi Yüksek Yargıtay 18. Hukuk Dairesine attir. Ancak, anılan dairece de aidiyet kararı verildiğinden; görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2012 (Pzt.)...

      Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava Türk Vatandaşı olan Hamide Kırmızıgül'ün Suriye Cumhuriyeti vatandaşı olan davacıların annesi olduğu iddiasına dayalı, anne Hamide Kırmızıgül'ün evlilik, soyadı, ölüm ve çocuk vukuatlarının eklenmesi yoluyla nüfus kaydının düzeltilmesi ve davacıların annenin nüfus kaydına işlenmesine ilişkindir. Kayıt düzeltim davası, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....

      ten olma 17/11/2003 doğum tarihli Vildan isimli çocuğunu, resmi nikahlı eşi olan ... ile müşterek çocuklarıymış gibi 19/12/2006 tarihinde Nüfus Müdürlüğü‘ne müracaat ederek, beyana dayalı olarak nüfusa kaydettirmekten ibaret eyleminin, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 29.09.2015 tarihli 2015/412 Esas ve 2015/286 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sahte bir resmi belge düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vermeyeceği, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soybağının değiştirilmesi nedeniyle hem TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanun‘nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz...

        UYAP Entegrasyonu