Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 14.12.2010 tarihinde boşandıkları, boşanmadan sonra davacı ... tarafından yanlış beyana dayalı kaydın iptali istemi ile davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dava, yanlış beyana dayalı nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Davacı ..., mevcut kayda göre anne olarak görünen ...'dan 14.12.2010 tarihinde boşandığından bu tarihten itibaren davacının ... üzerinde kayıtlı çocuğun kaydının iptalini istemekte hukuki bir yarar bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkemece, ...'nın ... üzerindeki nüfus kaydının iptali ile diğer istemler yönünden ise talebin reddine karar verilmesi gerekirken davanın tamamının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Oysa; Dava hatalı olarak gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinden kaynaklanan dava niteliğinde olduğundan mahkemece anne ve baba adı düzeltilmek istenilen ... ile annesi olduğu iddia edilen ...' da davaya dahil edilip tarafların göstereceği deliller toplanıp iddianın doğruluğunun tespiti bakımından DNA araştırması da yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

      Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18. HD 2015/1360- 3281, 2015/1591- 4537)....

      ın çocuğun anne ve babası olduğuna dair nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi olan....'un nüfus hanelerine taşınmasını ve bu şekilde...'ın nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, açıklanan niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, bilerek yanlış oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282. ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        aykırı oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi istemli iş bu davanın açıldığını, davacının abisi Ahmet Aydın vefat etmiş olup davalı Adam Baran'ın hatalı nüfus kaydı sebebiyle yasal mirasçı olduğunu, davalının nüfus kaydının düzeltilmesi neticesinde müvekkillerinin abisinin yasal mirasçısı olacağından iş bu davanın açılmasında davacı müvekkillerin hukuki yararının bulunduğunu, eldeki davada soybağı ile ilgili herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, davalarının konusu gerçeğe aykırı beyan ile oluşan nüfus kaydının düzeltilmesi olduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, müteveffa Ahmet Aydın'ın naaşının Londra'da yakılmış olmakla, baba olduğu iddia edilen Serkan Sarıbaş'tan alınacak DNA örneği ile ilgili testlerin yapılması gerektiğini belirterek, T5 gerçeğe aykırı beyan ile oluşan nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilerek davalının baba hanesinde kayıtlı olduğu Ahmet Aydın'ın nüfus kaydından silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince gerçeğe aykırı oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, soybağını ilgilendirmediğinden temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, ilgili Dairede görevsizlik kararı verdiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeple görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2012 (Salı.)...

          Somut olayda davacı, ... ile evlilik dışı ilişkisinden ... isminde bir çocuklarının dünyaya geldiğini, resmi nikahlarının bulunmaması sebebiyle çocuğu kardeşi ... ile eşi ... adına nüfusa kaydettirdiklerini, ancak gerçek anne ve babasının ... ve ... olmadığını ileri sürerek çocuğun nüfus kaydında baba adının ...anne adının...olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen, soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, bu niteliğiyle eşinin başka bir kadından evlilik dışı doğan çocuklarının, davacının çocuklarıymış gibi nüfusa tescil edilmesine dayalı nüfus kaydının tashihi isteğine ilişkin olup neseple ilgisi bulunmamaktadır. Gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının tashihine ilişkin davalarda, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

              Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacı öz anne ve babası olmadığı halde aslında amcası ve yengesi olan Yusuf ve Fevziye'nin çocuğuymuş gibi yanıltıcı beyanla kütük kaydının oluşturulduğu iddiasındadır. Tescil işlemi yapıldığı sırada davalı Fevziye'nin davacının kendi çocuğu olmadığını bildiğini beyan ettiği de görülmekle, gerçeğe aykırı beyanıyla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin talebin nüfus kayıt düzeltme davası olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Nüfus kayıt düzeltme davaları asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu