DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, öncelikle İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak, olmadığı takdirde TBK 19. maddesine istinaden muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davasıdır HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....
Çünkü İİK 277 ve TBK 19 dayalı davalarında sonuç aynı olsa da yargılama usülleri ve şartları farklıdır. Yargılama usulleri ve şartları farklı olan bir davayı hem İİK 277 ve devamı md. göre hemde BK 19. md. dayalı olarak değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak dava dilekçesi taraf beyanları ve toplanan deliller karşısında davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereği tasarrufun iptali davası olduğu bu madde ve devamı maddeleri gereği araştırma yapılarak hüküm tesis edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına bakıldığında 21/01/2021 tarihli haciz tutanağının aciz vesikası hükmünde olduğu davacının gerçek bir alacağı olup alacağın tasarruf işleminden önce doğduğu yani dava koşullarının davada bulunduğu anlaşılmaktadır....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/261 ESAS VE 2023/223 KARAR DAVA KONUSU : TBK 19 maddesi uyarınca açılmış tasarrufun iptali KARAR : Samsun 4....
dan satın almış olduğu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile adına tescilini, tüketici mahkemesi sıfatıyla Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde istemiş olduğu ve bu dosyanın derdest olduğu düşünülerek, bu dosyanın İİK'nun 277 ve devam maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olduğu, tasarrufun iptali davalarında geçici aciz vesikası veya kesin aciz vesikasının bulunması dava şartlarından olduğu dosya kapsamındaki Erzurum 4. İcra Müdürlüğünün 2014/13218 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu ... ve İlke Otomotiv hakkında geçici veya kesin aciz vesikasının bulunmadığından dolayı dava şartı yokluğundan davacının davasının reddine; karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/01/2021 tarih ve 2021/7 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
Muvazaaya dayanan davalar ile tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir. Yargıtay HGK'nun 10.02.2016 gün, 2014/17-2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır....
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil (Muvazaaya Dayalı) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm muvazaaya dayalı (TBK m.19) tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30.01.2019 tarih 2019/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.03.2019(Prş.)...
nın 19.md.uyarınca genel muvazaaya dayalı olarak tasarrufun iptali talebinde bulunmuş ise de, dosya içeriği mahkemece toplanan delillere göre, davacı tarafça davalılar arasında yapılan para tahsil etme, bankaya yatırma, tekrar çekilmesi işleminin muvazaalı olduğunun ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın dava dilekçesi içerikleri dikkate alındığında hem aile konutu hukuksal nedenine dayalı (TMK,194), hem de muvazaa hukuksal nedenine dayalı (TBK,19) tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, taşınmazın aynından kaynaklı dava açtığı anlaşılmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından, üçüncü kısım hariç olmak üzere, (TMK md. 118- 395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. TMK'nın 194.maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında Aile Mahkemeleri görevlidir. TBK'nın 19.maddesine dayanılarak muvazaa sebebiyle açıldığına göre, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescile yönelik istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri genel muvazaa kapsamında HMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir....