"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç tamir bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2012 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca bu tür davalara ilişkin kararların temyiz incelemesinin 3. Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle Dairemizin görevsizliğine dosyanın görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
den 03/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b-1.500 TL araç mahrumiyet zararının davalılar ... ve ...'...
En yüksek banka faizinin avans faizi olarak yorumlanarak ödenen araç bedelinin avans faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yasal faiz ile tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Dava konusu aracın halen davacının kullanımında olduğu anlaşılmakla aracın davalılara teslim tarihinden itibaren 2010/1843-11667 araç bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken ödeme tarihi kastedilerek, üstelik ödeme tarihi de yanlış belirlenerek 2.2.2005 tarihinden itibaren faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 4-Davacının araç bedelinin tahsili talebi kabul edildiğinden dava değeri üzerinden davacı yararına nisbi ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 250 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Nevar ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK.un 436/2 maddesi hükmü gereğidir....
Davacı sigorta şirketi, davalı sigortalı adına kayıtlı araç sürüücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini istemiştir. Davacı sigorta şirketinin, davalıya ait aracın ----- tanzim ettiği ve kaza sonrasında araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza mahallinden ayrılmış olmasının tek başına rücu için yeterli olup olmadığı, terkin yanında alkollü araç kullanmak yahut ehliyetsiz araç kullanmak veyahut kasıtlı olarak zararı getirmiş olmak gibi şartların gerekip gerekmediğine ilişkindir....
Davacı sigorta şirketi, davalı sigortalı adına kayıtlı araç sürüücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini istemiştir. Davacı sigorta şirketinin, davalıya ait aracın ----- tanzim ettiği ve kaza sonrasında araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza mahallinden ayrılmış olmasının tek başına rücu için yeterli olup olmadığı, terkin yanında alkollü araç kullanmak yahut ehliyetsiz araç kullanmak veyahut kasıtlı olarak zararı getirmiş olmak gibi şartların gerekip gerekmediğine ilişkindir....
Davacı sigorta şirketi, davalı sigortalı adına kayıtlı araç sürüücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini istemiştir. Davacı sigorta şirketinin, davalıya ait aracın ----- tanzim ettiği ve kaza sonrasında araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza mahallinden ayrılmış olmasının tek başına rücu için yeterli olup olmadığı, terkin yanında alkollü araç kullanmak yahut ehliyetsiz araç kullanmak veyahut kasıtlı olarak zararı getirmiş olmak gibi şartların gerekip gerekmediğine ilişkindir....
yeni genel şartlarla çeliştiği durumda ------- genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerekecektir....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 1472. (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı adına kayıtlı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin halefiyet ilişkisine dayalı olarak davalıdan rücuan tahsili talebine yöneliktir. Davacı sigorta şirketi, sigortalısı yerine geçerek dava açmıştır....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 1472. (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı adına kayıtlı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin halefiyet ilişkisine dayalı olarak davalıdan rücuan tahsili talebine yöneliktir. Davacı sigorta şirketi, sigortalısı yerine geçerek dava açmıştır....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 1472. (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı adına kayıtlı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin halefiyet ilişkisine dayalı olarak davalıdan rücuan tahsili talebine yöneliktir. Davacı sigorta şirketi, sigortalısı yerine geçerek dava açmıştır....