Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nın 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1,2. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
Taraflar arasında, 10.10.2001 tarihinde düzenlenen yazılı ücret sözleşmesinin 2.maddesinde; “Sözleşme konusu olan işten dolayı avukat tapu kaydının iptali davası sonucunda sözkonusu taşınmazların 820819-20822 sayılı parseller üzerindeki binaların değerinin % 25'i tutarında ücret veya bu parsellerden 20822 nolu olanın bodrum ve zemin katında bulunan işyerlerinin tapuları verilmek suretiyle ve tazminat, ecrimisil vb. bu taşınmazlarla ilgili olarak açılmış ve açılacak olan davalardan tahsil ettiği paraların % 25'i ödenecektir.” şeklinde düzenlenmiştir. Dayanak tapu iptal davasında ise taşınmazların davalı ... adına tesciline karar verildiği ve kararın 10.8.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, tapu iptal davasına konu taşınmazların tapu iptal davasının kesinleştiği tarihteki rayiç değeri üzerinden Avukatlık Kanunu 164/4.maddesi hükmüne göre takdiren % 20 oran üzerinden 27.132,00 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiştir....
(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açmasının da mümkün olduğu, davacının bu seçimlik haklarından birini kullanmış olması durumunda talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması giderek BK 19. maddeye göre yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davacının İİK 277 vd kapsamında bir dava açtığı kabul edilerek hüküm tesisi isabetli olmadığına değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile tapu kaydının iptali ile borçlu ......
Mahkemece, dava konusu tasarrufun 03.12.2008 tarihinde yapıldığı, davanın ise 23.01.2015 tarihinde açıldığı, 6183 sayıl Yasa’nın 26.maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı, tapunun iptali ve tescil isteminin ise, bu davanın amacının kamu alacağını ödemeyen ve mali durumu bulunmayan borçlunun kamu alacağının tahsiline imkan vermemek amacı ile yapılan işlemin iptali ile alacaklıya alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisini sağlamak olduğu,dava konusu taşınmaz üçüncü kişi üzerine kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerinden haciz ve satış istemi yetkisi verilmesi yoksa tapu kaydının ile borçlu adına tesciline karar verilemeyeceği, tapu iptali istemi yönünde hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğuna göre muvazaalı işlemin diğer tarafı olan ...'...
Kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK’nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, davacı vekilinin duruşmalı temyiz isteği değer yönünden reddedildi. Gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı ...'nın maliki olduğu 184, 186, 217 ve 2388 parsel sayılı taşınmazlarını tek oğlu olan davalıya ölünceye kadar bakıp gözetmek şartı ile devrettiği, ancak asıl amacının kız çocuklarından mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde saklı payı oranında tenkisini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19/08/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen 03/07/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ile davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davanın niteliği gereği duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil; ıslahla vekaletin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne dair verilen karara karşı yargılamanın iadesi istemine ilişkindir....
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 2004 sayılı İİK.nun 94. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve borçlu adına tescil istemine ilişkindir. Davacı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/1012 esas ve 2006/414 karar sayılı kararı ile mirasbırakan ... ....’in tek mirasçısı olan ... aleyhine açılan rücuen tazminat istemli davanın kabul ile sonuçlandığını, anılan kararın infazının istendiği .... 2....
Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2019/1044 E., 2022/558 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, TBK'nın 19 uncu maddesinden kaynaklanan genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 05.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi....