Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Genel Muvazaaya (BK 19) Dayalı Tapu İptali ve Tescili Davası davası olup, Bu durumda Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı ile düzenlenen Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünün 3. Hukuk Dairesinin görevlerini belirleyen 11. Maddesinde "TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," hükmü uyarınca istinaf inceleme görevi Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu anlaşılmakla; dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davanın niteliğine göre istinaf inceleme görevi Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oybirliği ile karar verildi....

Davanın, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu anlaşılmıştır. Davalıların kabul beyanına göre..." gerekçesi ile davanın kabulü ile Konya İli Selçuklu İlçesi Işık Mahallesi 2520 ada 472 parsel 8 nolu bağımsız bölümün davalı T4 adına olan kaydının iptali ile davalı T3 adına tesciline karar verilmiştir. Dava, Genel Muvazaaya (BK 19) Dayalı Tapu İptali Ve Tescil davası olup, Bu durumda Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı ile düzenlenen Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünün 3. Hukuk Dairesinin görevlerini belirleyen 11.Maddesinde "TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," hükmü uyarınca istinaf inceleme görevi Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu anlaşılmakla; dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının aciz belgesini sunmaması sebebi ile davanın dava şartları yönünden noksan olmasına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali (tapu iptali) istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemece davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

    BK 19 muvazaa hukuksal nitelemesine dayalı davalarda ise; 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; BK md. 19'dan kaynaklanan genel muvazaaya dayalı tapu iptali, tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Özel daire alacaklının BK 18 ve devamı maddelerine dayandığından davanın bu kapsamda değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile karar bozulmuştur. Davanın hukuki sebepler kısmında BK. 18. maddesini göstermesi davanın muvazaaya dayalı iptal davası olduğu şeklinde yorumlanması için yeterli değildir. Vakıalar ve vakıalara dayalı hukuki sebep ile talep sonucu çelişir ise HMK 31 maddesi uyarınca mahkeme talep sonucunu aydınlatmalıdır. Davanın muvazaaya dayalı bir dava olduğunu kabulden sonra, muvazaanın kanıtlanması halinde İİK’nın 279 maddelerinin “benzetme” yolu ile uyarlanması yani dava konusu taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanımasını istemek hukuken mümkün değildir. Muvazaa davası sonunda taşınmaz tapusunun iptali ile davalı adına tescili talep etmek yerine ondan dava hafif bir talep olduğu düşüncesi ile böyle bir talepte bulunulamaz. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava BK 18’e dayalı davaya göre daha özel bir düzenlemedir....

          Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava BK.' nun 19.maddesinden kaynaklanan genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,24.5.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, davacı tarafından davalı hakkında tapu iptali ve tescil davası açılmış ise de davaya konu taşınmazın daire olduğu, davalılardan ... tacir olduğu, diğer davalıya davaya konu daireyi muvazaalı olarak devrettiği iddia edildiğinden 6502 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan tüm davalarda görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğu anlaşıldığından açılan iş bu davanın HMK 114/c ve 115 maddelerince usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren veya talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 19'a dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

                Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve davacı vekilinin 23.06.2011 tarihli celsedeki beyanında davacının muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendiği görülmektedir. Tasarrufun iptali davalarının İİK 284. maddesinde öngürülen 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmektedir. Davayı tasarrufun iptali davası olarak nitelendiren yerel mahkemenin iptale konu tasarrufun yapıldığı 10.02.2004 tarihinden sonra 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın 20.04.2012 tarihinde açıldığı için davanın süreden reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Özel Dairece BK 18 maddesine dayalı olarak muvazaa sebebiyle açılan tapu iptal ve tescil davası ve İİK 277 ve izleyen maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarının birbirinden farklı olduğu belirtildikten sonra, davacının İİK 277 ve izleyen maddelerine göre iptal davası açma hakkının olmasının genel hükümlere göre muvazaaya dayalı dava açmasına engel olmadığı görüşü ileri sürülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu