Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.” Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı derneğin 23.10.2009 tarihinde genel kurulunun toplandığı ve bu toplantıda davalı derneğin tüzüğünde değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır. İptali istenen genel kurul kararlarının alındığı 23.10.2009 tarihi itibariyle davacının davalı derneğin üyesi olduğu ve tüzüğün kendisi hakkında da uygulanacağı buna göre davacının dava açma hakkının bulunduğu; kendisine iptali istenen genel kurulda alınan kararlara ilişkin bir tebligat yapılmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 83. maddesinde öngörülen genel kurul tarihinden itibaren 3 aylık süre de geçmediğinden mahkemece işin esası incelenmek suretiyle toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, davacının genel kurul toplantı tarihinden bir gün öncesinden basına demeç vermiş olması ve davalı derneğin ......
Davacı vekili dava dilekçesinde, Balıkesir Yüksek Öğretim Vakfı'nın 25.12.2004 günlü genel kurul toplantısının yasaya ve yönteme aykırı biçimde yapıldığını, özellikle genel kurul üyelerinin toplantıya çağrılması konusunda vakıf senedi ile ilgili yasa ve tüzük hükümlerine uyulmadığını ileri sürerek, sözü edilen genel kurul toplantısının iptalini istemiştir. Vakıf senedinin 11. ve 12.maddeleri genel kurulun oluşumunu, 13.maddesi ise genel kurul toplantılarını, özellikle toplantıya çağrı yöntemini ve toplantı yeter sayısını açıkça düzenlemiş bulunmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/479 Esas KARAR NO :2022/534 DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ:18/05/2022 KARAR TARİHİ:18/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı konumunda bulunan ve müvekkilinin de kurucu ortak olduğu ... ......
in imzalarının sahte olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu ileri sürdüğü, ilgili genel kurulun şirket pay devirlerini içeren bir genel kurul olduğu, şirket pay devirleri içeren genel kurullar toplantıda temsil edilenlerin salt çoğunluğu nisap için aranılan koşul olduğu, genel kurul sadece pay devri içerse bile mutlaka limited şirket genel kurulu için gerekli çağrı gündem hususları taşıyan bir genel kurul olmak zorunda olduğu, genel kurulun çağrısız olması halinde tüm pay sahiplerinin yer almasının gerekli olduğu, davacının genel kurulda bulunmadığı bu nedenle genel kurulun yokluk yaptırımına tabi olduğu sonucuna varıldığı, toplanılan deliller ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 20.07.2020 tarihli ve 13.08.2020 tarihli genel kurul kararlarının butlanı olmadığı takdirde iptali için başvurulmuş olup, kanunun taşıdığı hak düşücü süre içerinde başvurulmadığı için kararın iptali hususunun değerlendirilmediği, butlan konusunda ise 20.07.2020 tarihli genel kurul kararında herhangi...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iptalini istediği genel kurulun 11. maddesinin oy birliği ile kabul edildiğini, TTK'nun 381. maddesindeki koşulların oluşmadığı, davacının, iptalini istediği genel kurul kararı aleyhine aleyhte oy kullanmadığı gerekçesiyle, davanın TTK'nun 381. maddesindeki yazılı iptal ön koşulları mevcut olmadığından reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava genel kurul kararının iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanun'unun 98. maddesinde; "Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır" hükmüne yer erilmiştir. Ancak, kooperatif genel kurul kararının iptali konusunda 1163 sayılı Kanun'un 53. maddesinde açık hüküm bulunmaktadır....
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde:Dava, 18/10/2021 tarihli genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. TTK'nın 622.maddesi "Bu Kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümleri, kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanır." şeklindedir. TTK'nın 445.maddesi "446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler." şeklinde olup, TTK'nın 622.maddesinin atfı sebebiyle bu hükmün limited şirketlerde de uygulanması gerekmektedir. Genel kurul kararının iptali talebi ile açılan davalarda şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesi kesin yetkilidir. (Bkz. Y.11 HD'nin 22/04/2015 T. 2015/4936-5639 E.K; Benzer değerlendirme için bkz....
Şirketinin yapmış olduğu 17/11/2023 tarihli genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Dosya incelendiğinde davanın genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğu, ancak söz konusu genel kurul karının tescil edilmediği ve davalı şirkete yeni atanan kayyım marifetiyle genel kurul ilanının yapıldığı, bu durumda davanın konusunun kalmadığı, ancak yapılan yargılama sonucunda davanın açılmasında davalının kusurunun veya davacının haksızlığının gelinen aşamada tespit edilemediği anlaşıldığından yargılama giderleri taraflar üzerinde bırakılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2015/524 Esas KARAR NO : 2018/334 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 03/11/2015 KARAR TARİHİ : 27/04/2018 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin ... tarihli dava dilekçesi ile; ......
Ancak; dava kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı vekili, diğer iddiaların yanında iptali istenilen genel kurul kararlarının kooperatifi zarara uğratacağı iddiasına da dayanmıştır. Genel kurul toplantısının, yılın ilk altı ayında yapılmayıp, daha sonra yapılmış olması genel kurulun iptalini gerektirmediği gibi, kooperatifin tasfiye halinde olması ve ilk toplantıda yeter sayının bulunmaması nedeniyle ikinci toplantıda genel kurulda nisap aranmamasının yasa ve ana sözleşme gereği olması nedeniyle mahkemece nisap yokluğu iddiasının kabul edilmemesi de yerindedir....
Görüş istenen Yönetim Kurulu Üyesi ... vekili beyan dilekçesinde özetle; dava konusu 16.02.2018 tarihli Genel Kurul gündem maddeleri ile 13.08.2021 tarihli Genel Kurul gündem maddelerinin aynı olduğunu, her iki oylamada da hazirun olumlu oy kullanarak gündem maddelerini kabul şeklinde karara bağladığını, bu hususların her iki genel kurul toplantı tutanağında da açıkça yazılı olduğunu, dolayısıyla, önce oylanan ve kabul edilen 16.02.2018 tarihli Genel Kurul kararlarının, sonra alınan kararlar ile çelişmesinin söz konusu olmadığını, davacının kabul ile neticelenmiş bir genel kurul oylamasını teşviş ederek reddedilmiş gibi sunması ve iki genel kurul kararı arasında bir çelişki varmış izlenimi yaratması en hafif tabiri ile HMK’nın (29). maddesindeki “dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü”nü ihlal niteliğinde olduğunu, davacının 16.02.2018 tarihli genel kurul kararlarında kabul oyu vermiş sonrasında genel kurul kararının iptali davası açmadığını, davacının irade sakatlığı iddiası da...