Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dernek genel kurul toplantısının yapılmaması yönünden konu değerlendirildiğinde ise 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun "Genel kurul toplantısı ve organlara seçilenlerin idareye bildirilmesi" başlıklı 23.madde gereği derneklerin genel kurulu izleyen otuz gün içinde, yönetim kurulu ve denetim kurulu ile derneğin diğer organlarına seçilen asıl ve yedek üyeleri mülkî idare amirliğine bildirmekle yükümlü oldukları "Ceza hükümleri" başlıklı 32.maddesinin "b" bendi gereği ise Genel kurulu süresinde toplantıya çağırmayan, “l” bendi gereği ise genel kurul toplantısı ile organlara seçilenleri kanunda belirtilen süre içerisinde idareye bildirmeyen dernek yöneticilerine idari para cezası verileceği “Cezaların uygulanması” başlıklı 33. madde gereği ise 32. maddede geçen “dernek yöneticileri” ibareleri dernek yönetim kurulu başkanını ifade ettiği, bu Kanunda yazılı olan idarî yaptırımlara karar vermeye mahalli mülki amirin yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır....

Dernek genel kurul toplantısının yapılmaması yönünden konu değerlendirildiğinde ise 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun "Genel kurul toplantısı ve organlara seçilenlerin idareye bildirilmesi" başlıklı 23.madde gereği derneklerin genel kurulu izleyen otuz gün içinde, yönetim kurulu ve denetim kurulu ile derneğin diğer organlarına seçilen asıl ve yedek üyeleri mülkî idare amirliğine bildirmekle yükümlü oldukları "Ceza hükümleri" başlıklı 32.maddesinin "b" bendi gereği ise Genel kurulu süresinde toplantıya çağırmayan, “l” bendi gereği ise genel kurul toplantısı ile organlara seçilenleri kanunda belirtilen süre içerisinde idareye bildirmeyen dernek yöneticilerine idari para cezası verileceği “Cezaların uygulanması” başlıklı 33. madde gereği ise 32. maddede geçen “dernek yöneticileri” ibareleri dernek yönetim kurulu başkanını ifade ettiği, bu Kanunda yazılı olan idarî yaptırımlara karar vermeye mahalli mülki amirin yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 04.03.1984 tarihli dernek genel kurul kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; ....'...

    Dava, tüzük hükümlerine aykırı derneğe üye yapıldığı ileri sürülen davacıların dernek üyeliğinden çıkarılmalarına dair genel kurul kararı ile genel kurulda alınan diğer kararların iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacıların dernek üyeliğinden disiplin hükümlerini ihlal etmeleri nedeni ile çıkarılmaları değil, tüzük hükümlerine aykırı olarak üye yapıldıkları gerekçesi ile üyeliklerinin sonlandırılmasından kaynaklanmaktadır. Mahkemece, davacıların tüzük hükümlerine uygun olarak üye yapıldıkları, haklı sebep olmaksızın üyeliklerinin sonlandırıldığı gerekçesi ile üyelikten çıkarma kararının iptaline karar verilmiş ise de yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiği tespit edilmiştir....

      Davacı vekili, disiplin cezası kararının taleplerine rağmen dernek genel kurulunda gündeme alınmadığı iddia edilmiş ise de yukarıda açıklamalar ve Kanun maddeleri dikkate alındığında, yönetim kurulunca gündeme alınmayan bir konunun genel kurul gündemine alınmasına toplantıya katılan üyelerin en az onda birinin yazılı talebi halinde gündeme alınmasının zorunlu olduğu, olağan toplantı dışında genel kurulun olağanüstü toplantıya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı başvurusu üzerine, yönetim kurulunca olağanüstü toplantıya çağrılacağı, Yönetim kurulunun, genel kurulu toplantıya çağırmaması halinde ise; üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hâkimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendireceği hususları ile birlikte değerlendirildiğinde dernek içi denetim yollarının tüketildiği kabul edilemeyecektir....

        Dava dosyasının incelenmesinde iptali istenilen 24.04.2008 tarihli dernek genel kurulunun ilk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamaması nedeniyle ertelendiği, davacılara genel kurul toplantısına katılmaları için 03/04/2008 ve 04/04/2008 tarihlerinde çağrının yapıldığı anlaşılmaktadır. Dernek üyelerine yapılan genel kurula çağrının 15 günlük süre şartına uyulmaması tek başına genel kurulun iptali için yeterli neden değildir. Bu husus sadece davacılara dava hakkı verir. Dava dilekçesinde dava konusu genel kurulda açıkça kanuna ve tüzüğe aykırı kararlar alındığının da ispat edilmiş olması gerekir. Genel kurul tutanaklarının incelenmesinde davacıların ileri sürdüğü iddiaların da kanıtlanamadığı görülmektedir. Kaldı ki iptali istenilen genel kurul tarihi itibariyle de davacılara çağrının 15 günlük sürede yapıldığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Genel Kurul Kararının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * dernek genel kurulunun ve genel kurulda alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/b maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 7. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.15.12.2008 (Pzt.)...

            Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, Türk Hava Kurumu Genel Yönetim Kurulu Kararı ile Yozgat Şubesinin kapatıldığı, Genel Kurul tarafından somut olarak Yozgat Şubesinin kapatılması yönünde yönetim kuruluna yetki verilmediği, dolayısı ile verilen kapatma kararının yok hükmünde olduğu, Yönetim Kurulunun kapatma kararına karşı kararın genel kurula sunulması isteminin yönetim kurulu tarafından reddedildiği, Genel kurul onayını alamayan Yönetim Kurulu kararının dernek kararı olarak kabul edilemeyeceği, verilen karar cezai nitelikte olduğundan kesinleşmeden icra edilemeyeceği ileri sürülerek taraflar arasında oluşan muarazanın giderilmesi istenmiş; Mahkemece, yönetim kurulu kararlarına karşı genel kurula müracaat edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın usulden reddine...

              İptali istenen genel kurul kararlarının alındığı 23.10.2009 tarihi itibariyle davacının davalı derneğin üyesi olduğu ve tüzüğün kendisi hakkında da uygulanacağı buna göre davacının dava açma hakkının bulunduğu; kendisine iptali istenen genel kurulda alınan kararlara ilişkin bir tebligat yapılmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 83. maddesinde öngörülen genel kurul tarihinden itibaren 3 aylık süre de geçmediğinden mahkemece işin esası incelenmek suretiyle toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, davacının genel kurul toplantı tarihinden bir gün öncesinden basına demeç vermiş olması ve davalı derneğin ... Şubesinin eski başkanı olması nedeniyle iptali istenen genel kurulda alınan kararlardan haberdar olmadığına ilişkin beyanının samimi bulunmaması nedeniyle alınan kararlardan haberdar olduğu kabul edilerek davanın hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

                KARAR Davacı vekili, müvekkilinin ...’nın 11.05.2014 tarihli 22. olağan genel kurulu hazirun listesinde adının bulunmaması nedeniyle dilekçeyle başvurduğunu ancak işleme alınmadığını, vakıf senedinin 6. maddesine göre dernek eski başkanlarının mütevelli heyetinin daimi üyesi olup müvekkilinin 6 dönem boyunca başkanlık yaptığını belirterek, mütevelli heyetinin daimi üyesi olduğunun tespitini ve genel kurul ve alınan kararların iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının dernek üyeliğinden istifa etmesi nedeniyle mütevelli heyeti üyesi olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, davacının ...’nın mütevelli heyetinin daimi üyesi olduğunun tespitine, genel kurul toplantısının iptali talebinin reddine dair verilen karar hakkında davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16....

                  UYAP Entegrasyonu