DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 27/07/2018 KARAR TARİHİ : 09/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2021 Taraflar arasındaki anonim şirket genel kurul kararının iptali ve şirkete özel denetçi atanması istemlerine ilişkin davaların yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı genel kurul kararlarının iptali ve şirkete özel denetçi atanması davalarının reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Dosya ve ekleri üzerinde yapmış olduğumuz inceleme neticesinde, davaya konu 23.08.2022 Tarihli yönetim kurulu kararının alındığı tarihte şirket yönetim kurulunun 3 üyeden oluşmakta olduğu, şirket esas sözleşmesinin 8. maddesinin (c) bendi uyarınca, 3 üyeden oluşan yönetim kurulunun toplantı nisabının 3 üyenin katılımı ile sağlanabileceği, buna karşılık davalı şirketin ilgili yönetim kurulu kararının alınacağı toplantıya 2 üyenin katılım sağlamış olduğu ve böylelikle şirket esas sözleşmesinde öngörülmüş olan toplantı nisabının sağlanmamış olduğu anlaşılmıştır. Anonim şirketlerde genel kurul toplantısının hukuken geçerli olabilmesi için bütün pay sahiplerinin TTK’da ve şirket esas sözleşmesinde belirtildiği şekilde toplantıya davet edilmeleri gerekir. Anonim şirketlerde yönetim kurulu genel kurula davet yetkisini kurul olarak haizdir. Bu nedenle davet konusunda kurul olarak karar alınması gerekir....
Davacının yokluğunda şirket genel kuruluna katılan şirketin diğer ortaklarının, kendi lehlerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin aldıkları karar dürüstlük kuralına da uygun olmadığından, ilk derece mahkemesince huzur hakkı ödenmesine ilişkin 5.nolu genel kurul kararının iptaline karar verilmesi de yerindedir....
Genel kurul kararların iptali istemi yönünden yapılan incelemede; Eldeki davada ayrıca 2013 yılı içindeki şirket olağan ve olağanüstü genel kurullarının, % 49 pay sahibi ve asıl iştirakçi davacının çağrılmayarak, iştirakçi olmayan kişilerin iştiraki ile toplanılıp bir takım kararların alınmasının yok hükmünde olduğu belirterek, 2013 yılında yapılan genel kurul kararlarının iptali talep edilmiştir. 2013 yılında; 26.08.2013 tarihli olağanüstü genel kurul, 25.10.2013 tarihli olağanüstü genel kurul ile 25.12.2013 tarihli olağan genel kurul olmak üzere 3 adet genel kurul toplantısı yapılmıştır. Davacı tarafından, bu genel kurul kararlarına çağrılmadığı belirtilerek genel kurul kararlarının iptali talep edilmektedir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, açıklanan nedenlerle genel kurul kararlarından gündemin 3. 4. 5. ve 6. maddesinde alınan kararların iptaline karar verilmiştir. Ancak, 6102 sayılı TTK denetçiyi organ olmaktan çıkarmış olsa dahi, TTK’nın 399. maddesi gereğince denetçi, şirket genel kurulunca seçilecek ve yönetim kurulu gecikmeksizin seçilen denetçiyi ticaret siciline tescil ettirecektir....
maddesinde öngörülen iki şart gerçekleşmeden yapılan genel kurulun hukuken yok olacağı ve alınan kararların da yoklukla malul olacağı, mahkemece de bu hususlar tespit edilerek genel kurul kararının yoklukla malul olduğu gerekçede belirtilmiş olmasına rağmen hükümde genel kurul kararının iptaline karar verilmiş olmasının hükümle gerekçe arasında çelişki oluşturduğu gibi, dava konusu genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken iptal kararı verilmesinin de doğru görülmediği gerekçesiyle davalı şirket vekilinin istinafının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın şirket yönünden kabulüne, 01.08.2017 tarihli genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
No.8 Karaköy, Beyoğlu / İstanbul adresindeki binayı satın aldığını, 2011 yılında Zahid Sağlık tarafından davalı şirket hisselerinin toplanmaya başlandığını ve şirket ortaklarına yazı gönderilerek şirket hisselerinin satılmaya zorlandığını, şirketin 36.000 adet hissesinin 380 adet hissesi dışındaki tüm hisselerinin Zahid Sağlık ve kontrolü altındaki şirketler tarafından toplandığını, 23/12/2011 tarihli genel kurul ile tasfiye gündeme geldiğini, azınlık olan ortakların red oylarına karşılık Zahid Sağlık ve grubunun oyları ile tasfiye kararı alındığını, söz konusu genel kurul kararlarının iptali için dava açıldığını, Zahid Sağlık ve grubunun amacının şirket aktifinde bulunan değerli gayrimenkulü yok pahasına ele geçirmek olduğunu, hızlı bir şekilde tasfiye sonu genel kurul yapılarak şirket gayrimenkulünün ele geçirildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 03 Eylül 2012 tarihinde yapılan Tasfiye Sonu Genel Kurulda alınan 2, 3, 4 ve 5 nolu kararların iptaline...
Karaköy, Beyoğlu / İstanbul adresindeki binayı satın aldığını, 2011 yılında ... tarafından davalı şirket hisselerinin toplanmaya başlandığını ve şirket ortaklarına yazı gönderilerek şirket hisselerinin satılmaya zorlandığını, şirketin 36.000 adet hissesinin 380 adet hissesi dışındaki tüm hisselerinin ... ve kontrolü altındaki şirketler tarafından toplandığını, 23/12/2011 tarihli genel kurul ile tasfiye gündeme geldiğini, azınlık olan ortakların red oylarına karşılık ... ve grubunun oyları ile tasfiye kararı alındığını, söz konusu genel kurul kararlarının iptali için dava açıldığını, ... ve grubunun amacının şirket aktifinde bulunan değerli gayrimenkulü yok pahasına ele geçirmek olduğunu, hızlı bir şekilde tasfiye sonu genel kurul yapılarak şirket gayrimenkulünün ele geçirildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 03 Eylül 2012 tarihinde yapılan Tasfiye Sonu Genel Kurulda alınan 2, 3, 4 ve 5 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/33 Esas KARAR NO:2022/846 DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ:14/01/2022 KARAR TARİHİ:19/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu genel kurulda davalı Şirket'in esas sermayesinin---- sahip müvekkili hakkında şirkete bağlılık yükümünü yerine getirmediğinden bahisle şirkete verdiği zararların tazmini için dava açılmasına ilişkin alınan ---- numaralı kararın müvekkilinin oylamaya katılımı olmadan davalı şirket'in esas sermayesinin --- sahip---- oylarıyla alındığını; kararının müvekkilini yıldırmak ve anılan kişilerin kendi eylemlerini gizlemek için kötü niyetle alındığını; müvekkilinin oylamaya katılmamakla birlikte karara ilişkin itirazını genel kurul tutanağına yazdırdığını; her ne kadar ----- tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan arar --- sorumlu müdür...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesinde, daireler arası işbölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; Şirketler Hukukundan kaynaklanan Anonim Şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....