, söz konusu genel kurulda 28 adet dükkan sahibinin ihracına ilişkin doğrudan verilen bir karar söz konusu olmayıp, esasen dosyamıza konu yönetim kurulu kararında bahsedilmişse, dosyamıza konu iptali talep edilen yönetim kurulu kararının dayanağının 02/09/2007 tarihli genel kurul kararı olduğu ve bu genel kurula karşı açılan davanın Bakırköy ..........
Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir." hükmü uyarınca öncelikle, davacının teminat yatırmasını talep etmekte olduklarını, teminat miktarının, müvekkil Birlik'in büyüklüğü ve müvekkile verebileceği zararlar dikkate alınarak yüksek miktarda belirlenmesini talep ettiklerini, ortada iptale konu olabilecek alınmış bir genel kurul kararı bulunmamakta olup, işbu davanın erken dava olduğunu ve hukuki yararı bulunmadığını, davanın müvekkilinin 26 Mart 2022 tarihinde yapacağı genel kurul toplantısının iptali talebiyle açıldığını, öncelikle, genel kurul iptal davasının genel kurul yapılmadan açılmasının 1163 sayılı Kanuna ve Anasözleşme'ye aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarında bu husus erken dava olarak tanımlanmakta olup, Kooperatifler Kanunu genel kurul kararlarının iptali sürecini açıkça düzenlemiş olup, açılan dava kanundaki düzenlemelere uygun olmadığını, davacının dava açma ehliyeti bulunmadığını, Genel kurul toplantısı yapıldıktan sonra, genel kurulda alınan kararların...
Mahkemece, davacının 18.06.2006 tarihli genel kurul öncesinde kooperatife ortak olduğunun tespit edildiği, bu rağmen genel kurula çağrılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, davanın süresinde açılıp açılmadığının tartışılıp değerlendirilmesi gerekliliğinden bozulması üzerine bozma kararına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, iptali talep edilen genel kurul toplantısının 18.06.2006 tarihinde yapıldığı, bir aylık süreden çok sonra 24.12.2007 tarihinde genel kurul kararının iptali isteminde bulunulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkillerinin 23.03.2009 tarih 68 nolu yönetim kurulu kararı ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarma kararının genel kurul tarafından da onaylandığını, ancak müvekkillerinin hangi somut gerekçelerle ortaklıktan çıkarıldığının kararda belirtilmediğini ve çıkarma kararından önce de müvekkillerine herhangi bir ihtar yapılmadığını ileri sürerek, 23.03.2009 tarih ve 68 no'lu yönetim kurulu kararı ile bu kararı kabul eden genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıların ihracına ilişkin yönetim kurulu kararları ve iptali istenen genel kurul kararlarının yasa ve anasözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 07.11.2009 tarihli genel kurul kararlarından davacıların ihracına dair 6. madde dışındaki kararların iptali istemine ilişkin red kararının yerinde olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2)Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca, tebliğ edilen ihraç kararı yönetim kurulunca verilmiş ise, ortak, üç aylık süre içinde genel kurula itiraz edebileceği gibi, mahkemede itiraz davası da açabilir....
Davalı vekili, genel kurul kararlarının iptali için herhangi bir neden bulunmadığını, önceki davaların sonuçlanmamış olmasının bu davaya etkisi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ilk olarak ana sözleşmenin iptali için açmış olduğu davayı neden göstererek bu dava sonuçlanıncaya kadar genel kurul toplantısı yapılmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu iddia etmişse de, bu davanın devam ettiği süre içerisinde tüzel kişiliğin devamının sağlaması ve gerekli karaların alınması hem kanunun gereğine hem de işin tabiatına uygun olduğu, tüm genel kurul kararlarının afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğu yönündeki soyut iddianın maddi vakalara dayanmadığı ve alınan genel kurul kararlarının iyi niyet kurallarına aykırı olduğu yönünde bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....
Yukarıda belirtildiği üzere, mahkememiz kısa kararında "davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptali talebinin reddine, 3 nolu kararın iptaline" denmesi gerekirken sehven "davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptaline, 3 nolu kararın iptali talebinin reddine" yazılmış olması nedeniyle gerekçeli kararda Davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptali talebinin REDDİNE, 3 nolu kararın İPTALİNE şeklinde düzeltilmiş ve gerekçe yazılarak aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 1-Davalı şirketin 30/08/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2-4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptali talebinin REDDİNE, 3 nolu kararın İPTALİNE, 2-Birleşen Bakırköy ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2021 NUMARASI : 2020/432 DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki genel kurul kararın iptali davasında talep edilen genel kurul kararlarının uygulanmasının geri bırakılmasına ilişkin davanın yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tüm ortakları bağlayan genel kurul kararlarının iptali için dava açılmış olmasının genel kurul kararlarının uygulanmasının önlenmesi konusunda bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadıkça kooperatifin genel kurul kararları ile belirlenen aidatların ödenmesini talep etme hakkını ortadan kaldırmayacağı, kooperatifin anasözleşmenin 14. maddesine göre son ödeme gününden 30 gün geçmekle muaccel hale gelmiş 11.600,00 TL aidat ve 411,61 TL gecikme faizi alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, aidat alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....
Davalı kooperatif vekili; davacının genel kurul kararlarının iptali davasını süresi içinde açmadığını, davacının genel kurul tarihinde davalı kooperatifin üyesi olduğu hususunu ispat etmek zorunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....