"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, 03.05.2009 tarihli genel kurul toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmadığını ve genel kurul kararlarının karar yeter sayısına aykırı olarak alındığını, yönetim ve denetim kurulu çalışma raporlarının usulüne uygun olmadığını, genel kurula doğru bilgi verilmediğini ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanınYargıtay aşamasında olduğunu, 28.06.2017 tarihinde yapılan genel kurula müvekkillerinin pay sahibi ortaklar olacak çağrılı olduğu halde müvekkillerine vekaleten Ali Oktay Coşkun'un toplantıya katılmak üzere hazır bulunduğu halde toplantı başkanı tarafından sicil gazetesinde de yazılı olduğu üzere toplantıya katılamayacağı yönünde karar alınması ve müvekkillerinin genel kurul toplantısına katılması ve kararlara iştirak etmesinin engellenmesinin kanunun açık ve emredici hükümleri gereği genel kurul kararlarının geçersizlik halini oluşturduğunu ve genel kurulda alınan kararların ve genel kurulun iptali sebebinin doğurduğunu beyanla, her iki anonim şirket olağan genel kurul kararlarının butlan hükmünde olduğunun tespitine, bu mümkün olmadığı takdirde her iki şirket genel kurul kararlarının iptaline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/09/2013 NUMARASI : 2011/367-2013/476 Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, 18.06.2011 tarihli genel kurulun usulüne uygun yapılmadığını, asaleten ve vekaleten katılan üye sayısının genel kurul tutanağında ve hazirûn listesinde farklı yazıldığını ileri sürerek, genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, genel kurul kararlarının usulüne uygun alındığını, davacının sadece 4. maddeye şerh düştüğünü, bu nedenle tüm maddelere yönelik iptal davası açamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 06/09/2022 KARAR TARİHİ : 23/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kooperatif, ......
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir, Mahkemece, halen kooperatif üyesi olduğundan davacının genel kurul toplantısına çağrılması gerektiği, bu nedenle davacı yok sayılarak alınan davacıyı da ilgilendiren kararların iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle genel kurul kararlarının iptaline dair verilen ilk karar, Yargıtay 11....
Şubesinin Yönetim Kurulu asil üyesi olduğunun tespit edildiğini, Olağan Genel Kurulda şube başkanı olarak görev alan davalı ...'in yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirilmesi, ilgili kişinin mevcudiyetiyle alınmış genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali konusunda ... bu davanın açıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kamu görevinden çıkarılan davalının yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirilmesi, davalı kişinin mevcudiyetiyle alınmış genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, genel kurul kararının iptali için hukuka uygun şekilde davet edilip toplanmış bir genel kurulun bulunması ve bu genel kurulca alınmış bir kararın varlığının gerektiği, henüz genel kurul toplanmadan ve ne karar alacağı ortaya çıkmadan ileri bir tarihte toplanacak genel kurul toplantısı ve kararlarının iptalinin istenmesinin mümkün olmadığı, ayrıca hazırlık işlemi niteliğinde bulunan genel kurul gündem maddelerinin iptali talebinin hukukî dayanaktan yoksun olduğu, yargılama sırasında genel kurul toplantısının gerçekleşmiş olmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali davası içinde TTK'nın 449.maddesi uyarınca, genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması istemine ilişkindir. TTK'nın 449.maddesindeki düzenleme, ihtiyati tedbirin özel bir türünü içermektedir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK'nın 449. maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Somut olayda ilk derece mahkemesinin ara kararı doğrultusunda davalı şirket adına yönetim kurulu üyelerince yazılı beyanda bulunduğu, anlaşılmaktadır....
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece şirketin 30/12/2015 tarihli genel kurul kararlarının tescil ve ilan edilmeyerek uygulanmadığı, bu nedenle kararların geçersiz hale geldiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 445. ve kapsamı maddelerine göre kanunda sayılan kişiler tarafından genel kurul kararlarının verildiği tarihten itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde yine kanunda belirtilen nedenler ileri sürülerek iptal davası açılabilir ayrıca, genel kurul kararlarının iptalini talep edebilmek için kararların tescil ve ilan edilmesi gerekmediği gibi tescil ve ilan edilmeyen kararlar geçersiz hale gelmez....
Mahkemece, davacı tarafından yönetim kurulu kararı üzerine yapılan genel kurul toplantısında alınan kararlarının iptaline ilişkin dava açıldığı, bu nedenle yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davasının görülmesinde hukuki yararın kalmadığı, yönetim kurulu kararının batıl olup olmadığının genel kurul kararının iptali davasında göz önüne alınacağı, hukuki yarar olmayan dava ile ilgili esasa yönelik inceleme yapılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti davası ile genel kurul kararının iptali davaları birbirinden bağımsız görülen davalar olmakla birlikte, yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine ilişkin verilecek karar, genel kurul kararının iptali davası ile doğrudan ilişkili ve sonucu etkiler nitelikte olup 6100 sayılı HMK'nın 114. maddenin h bendine göre davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....