Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu, ek raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davanın genel kurul kararının iptali ve menfi tespit talebine ilişkin olduğu, genel kurul kararının iptali talebinin kabulü halinde iptal edilen genel kurul kararından kaynaklanan bir borçları kalmayacağından ve dava dilekçesinde menfi tespite konu olabilecek bir meblağ belirtilmediğinden bu talebin asıl talebi pekiştirici olarak görülüp, davanın genel kurul kararının iptali olarak incelendiği, davacı ...'in dava konusu karara muhalefet şerhi bulunmadığı gibi, adı geçen davacı ile diğer davacı ......'...

    Kararı, asıl ve birleşen davada taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada taraf vekillerinin tüm, asıl davada taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Asıl dava, ortak tarafından kooperatif aleyhine ileri sürülen menfi tespit, tapu iptali ve tescil, istirdat ile ihraç işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. a)Davalı kooperatifin 25.06.2000 tarihli genel kurulunun 4. maddesi ile alınan %25 eksik ödentiye ilişkin karar, davacı lehine kazanılmış hak teşkil etmekte olup bu hak aleyhine sonraki genel kurullarda alınan kararlar yoklukla malul olduğundan, asıl davada davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. b)Asıl davada davacı vekilinin menfi tespit talebi yönünden: Mahkemece, davacı üyenin menfi tespit talebi kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen davanın tümden...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Asıl ve birleşen dava davacılar vekilince açılan kooperatif aidat borcuna dayalı menfi tespit ve kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş olup verilen kararın asıl ve birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı asıl ve birleşen davada davacılar vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, davalı kooperatifin 30.06.2013 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda gündemin 4- 5, 7 ve 9/b maddeleri gereğince alınan kararlara muhalif olduklarını, alınan kararların kanuna ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davalı kooperatifçe asıl davada davacı ...'den 43.964,97 TL birleşen davada davacı ...'...

        Kooperatif Yönetim Kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde bu hususu genel kurul gündemine alarak genel kurulun tartışmasına açıkça sunmak zorundadır. Tek ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa böyle bir ortağın üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Dosyada yapılan incelemede, davacının tek peşin ödemeli ortak alınması yönünde bir genel kurul kararı olmadığı tespit edilmiştir.Bu durumda taraflar arasındaki ihtilaf davacının ödemekle yükümlü olduğu aidat borcunun hesaplanması noktasındadır....

          Birleşen davada davacı vekili, davalı kooperatif tarafından 29.06.2013 tarihli genel kurul kararı ile kanuna aykırı olarak her üyeden m² başına 170 TL aidat toplanmasına karar verildiğini ancak dava dışı başka bir üye tarafından açılan iptal davası ile genel kurulun aidata ilişkin gündem maddesinin yok hükmünde olduğunun karara bağlandığını, müvekkilinden fazladan alınan nakit 22.050 TL'nin iadesinin gerektiğini, ayrıca vadesi gelmemiş toplam 12.500 TL değerinde 3 adet senet verildiğini, iptal kararı ile birlikte senet borcunun da sona erdiğini ileri sürerek, müvekkilinin senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile 22.050 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslahla dava değerini yükselterek, menfi tespit istemini istirdata dönüştürmüştür....

            VEKİLLERİ: DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 7. Maddesinin yoklukla malul geçersiz olduğunun tespiti ile iptaline, dava sonunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar yoklukla malul olan bu kararın uygulanmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptali taleplerinin kabul görmemesi halinde müvekkilinin kooperatife ödemiş olduğu 10.500,00 TL borçlu olmadığının tespitine, (ödemek zorunda kalmamız halinde istirdadına) , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı vekili, davacının daha önce açmış olduğu menfi tespit davasında borcunun bulunduğunun tespit ve rapor edildiğini, davacının dava konusu ettiği bononun, ....07.2006 tarihli genel kurul kararına rağmen yüklenici firmaya ciro edilmediğini, davacı ile yapılan taahhüt anlaşmasına uyulmaması nedeniyle bir adet bononun doldurulduğunu, bu bononun tahsil edilmiş olması halinde taahhütnameye göre borç alacak ilişkisi tasfiye edilmiş olacağından ikinci bononun bedelsiz ve konusuz kalacağını, bu bono ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığını ve teminat olarak müvekkili kooperatif kasasında saklandığını, genel kurulda karar alınması halinde bononun kullanılacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                Hukuk Dairesinin 07.07.2009 tarihli ilamı İle, davaya konu alacağın varlığının ve miktarının belirlenmesinin, buna göre de ihraç kararının yerinde olup olmadığının menfi tespit ve genel kurul iptal kararlarının sonucuna göre belirleneceği göz önüne alındığında taraflar arasında görülen menfi tespit ve genel kurul iptal davalarının akibetinin araştırılması , gerektiğinde sonuçlanmasının beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozulduğu, bozma ilamı sonucunda, ....Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas numarasını alan davada, Mahkemenin ......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali, menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin, davalı kooperatife üye olmayıp sadece dışardan daire satın alan konumunda bulunduklarını, ....05.2010 tarihli genel kurulda müvekkillerinin aylık 600,00 TL ödeme yükümlülüğü bulunduğu yönünde karar alındığını ve bu hususun yönetim kurulunca kendilerine bildirildiğini ileri sürerek, ....05.2010 tarihli genel kurulun iptaline, bu talep kabul edilmezse müvekkillerinin aylık 600,00 TL ödeme yapması gerektiği yönünde alınan genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespiti ile müvekkillerinin kooperatife borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Bu hükümden ilamlı icrada menfi tespit davası açılamayacağı sonucuna varılmamalıdır. Çünkü İİK’nın 33/4. fıkrasında menfi tespit davasının belirtilmemiş olması sadece bir unutmadır. İİK’nın 41. maddesindeki yollama 72. maddenin tümünü de kapsar. Menfi tespit davası bir eda davası olan istirdat davasının sonucudur. Bu nedenle borç ödenmediği için henüz açılamayan istirdat davasının öncüsü olan menfi tespit davasının açılmasının da hukuki yararı vardır (Kuru Baki ; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 955). Ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi ile ilgili İİK’nın 150. maddesinde “…Ancak rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması hâlinde İİK’nın 72. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” demektedir. Borçlu ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. İpotekli taşınmazın malikinin üçüncü kişi olması hâlinde üçüncü kişi de ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir....

                      UYAP Entegrasyonu