Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sitesi aralarındaki genel kurul kararlarının iptali ve menfi tespit davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.04.2013 günlü ve 2010/397-2013/124 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 09.12.2013 günlü ve 2013/15481-17459 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davaya konu anataşınmaza ait 14.07.2008 tarihli kat malikleri kurulu kararlarında içinde bulunduğu 2008 yılına ait karar defteri veya onaylı suretinin davalı yönetimden, 2-Davaya konu 505 ada 4 parselde kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulup kurulmadığının ve davacıya ait bağımsız bölümleri de gösteren tapu kaydının tapu müdürlüğünden, Getirtilerek dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili, iptali talep edilen kur'a çekiminin 2006 tarihli genel kurul kararı ile yapılmış bir kur'a çekimi olduğunu, genel kurul kararının iptali için bir aylık hak düşürücü sürede davacı tarafından dava açılmadığını, davacının kooperatife borçlu olduğunu, kooperatife üye kaydı yapılırken kendisinden sadece kat farkı alınmamasının kararlaştırıldığını, bunun dışındaki yükümlülüklerinden muaf tutulmadığını, ilk olarak ödemelerini tamamlayanların kur'aya dahil edildiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile genel kurul kur'a çekimi kararının iptaline dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29.02.2012 tarih ve 2011/2929 E., 2012/1512 K. sayılı ilamıyla, davanın, kur'a çekimi ile ilgili genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak karar verilmiş ise de, dava dilekçesinin talep bölümünde '' ......

      satış yaptıktan sonra genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu dava etmesinde hukuki yararı bulunmadığı gibi, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle birleşen davanın da reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, ortağı olduğu davalı kooperatifin eski yöneticilerinin hileli ve usulsüz işlemlerde bulunarak kooperatifi zarara uğrattıklarını ve davalı kooperatifin 08.06.2008, 18.06.2006, 19.02.2006 ve 24.07.2005 tarihli genel kurul toplantısında alınan bir kısım kararların usulsüz olduğunu ileri sürerek anılan genel kurul kararlarının iptali ile sorumluların tespiti ve haklarında sorumluluk kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

          Davacı ile birlikte 7 ortak genel kurul toplantısına çağırılmadıklarından bahisle, genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmişler, mahkemecede birlikte açılan bu davalar ayrılarak karara bağlanmıştır. Kooperatif Kanunu’nun 53/3-3. maddesi uyarınca genel kurul kararının iptali konusunda açılan davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği hükmünü içerir. Gerek toplantı gerek karar nisaplarının değerlendirilmesi açısından da kanunun açık hükmüne göre davaların birlikte görülmesi gerekir. Bu nedenle aynı genel kurulun iptaline yönelik tüm davaların birlikte görülmesi gerekirken ayrı ayrı görülmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

            Ancak, mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu genel kurul kararının temsil yetkisinin devri ve diğer imza yetkilerinin tayinini düzenlediği, bu düzenlemelerin TTK 375/1-d maddesi uyarınca yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkilerinden olduğu, bu suretle de TTK 447/1-c maddesinde zikredilen butlan sebeplerinin somut olayda oluştuğu yanılgılı değerlendirilmesi ile bu tespit üzerine inşa edilen ve davanın reddine gerekçe olan, butlanla sakat olan bir genel kurul kararının TTK 445. maddesi uyarınca iptalinin istenemeyeceği değerlendirmesi doğru olmamıştır. Somut olayda dava konusu genel kurul kararının devredilemez yetkilere ilişkin olduğu tespiti doğru olmadığı gibi butlanla sakat olan bir genel kurul kararı için iptal hükmü verilemeyeceği gerekçesi de isabetli değildir....

              Bu durumda, davacının peşin ödemeli ortak olduğuna ilişkin iddiası dikkate alınarak, mahkemece, kooperatifin defter ve kayıtları ve genel kurul kararları üzerinde kooperatif alanında uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davacı hakkında sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa kabul konusunda genel kurulca bir karar verilip verilmediği ya da bu hususun genel kurulca benimsenip benimsenmediği, ihraç kararına dayanak ihtarnamelerde gösterilen borcun, üyelik aidatına mı, yoksa alt yapı veya genel yönetim giderlerine mi ilişkin olduğu, ihtarnamelerde istenilen borcun gerçek borcu yansıtıp yansıtmadığı konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak, buna göre peşin ortaklık mevcut ise davacının genel idare ve alt yapı giderlerinden borcu bulunup bulunmadığı, peşin ortaklık mevcut değil ise inşaat finansman giderleri dahil tüm aidat borcu tesbit edilerek, buna göre ihracın yerinde olup olmadığı incelenmelidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, kooperatifte, dubleks villalar ve çok katlı daireler olmak üzere 2 tip taşınmaz olduğunu, dublekslerin kullanma ve inşaat-yerleştiği alan olarak çok katlıların 2 misli olduğunu, 27.03.2005 tarihli genel kurulda tüm ortaklardan aylık 150,00 TL alınmasının kararlaştırıldığını, 2002 yılından önce taşınmaz tipine göre farklı aidat alınageldiğini 27.03.2005 tarihli genel kurulda alınan "tüm ortaklardan aylık 150,00 TL alınmasına" ilişkin kararının iptalini talep ve dava etmiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesince yargılama sonunda 24.06.2021 tarih ve E.2019/552, K.2021/508 sayılı kararı ile TTK’nun 456/3. maddesine göre “sermaye artırımı genel kurul veya yönetim kurulu kararı tarihinden itibaren üç ay içinde tescil edilmediği takdirde genel kurul veya yönetim kurulu kararı ve alınmışsa izin geçersiz hale gelir” hükmü gereğince anılan Olağan Genel Kurul kararının geçersizliğini tespit ederek davanın konusuz kaldığına karar verildiğini, 12.09.2019 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında alınan karar usule uygun olarak tecil edilmediğinden toplantıda alınan kararların devamı niteliğinde işbu dava konusu toplantıda alınan kararların da geçersiz olduğunu ileri sürerek dava konusu genel kurulda alınan anasözleşmenin 6. Maddesinin tadiline ilişkin kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

                    nin yönetim kurulu başkanı olduğu, kooperatifi temsile yetkili kişi olduğu, bu nedenle davanın kooperatife açılmış olduğu, davanın kooperatifi temsile yetkili yönetim kurulu başkanına yöneltilmesinin hukuka uygun olduğu, iptali talep edilen 30.06.2013 tarihli genel kurul toplantısına, 1803 ortaktan 472 ortağın asaleten, 117 ortağın da vekâleten katıldığı, toplam 589 ortağın hazır olduğu, toplantı yeter sayısının 451 olduğu, yeterli çoğunluğun sağlandığı, genel kurul kararının 6. maddesi için genel kurulda oylama yapıldığı, ancak genel kurul tutanağına yazılmadığı, Ticaret Sicil Gazetesi'nde, alınan karar olarak ilan edilmediği, bu haliyle ortada geçerli bir kararın da olmaması sebebiyle iptali gereken bir karar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın, genel kurul kararının iptali talebi yönünden esastan reddine, davalılar ..., ... ve ... yönünden taraf sıfatı (husumet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar temyiz etmiştir. Dava, dava dışı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu