Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacının taşınmazı ... ...’den 03.02.2009 tarihinde devir aldığı, devir sırasında taşınmazın üzerinde davalı ... tarafından 04.04.2005 tarihinde yapılan bir kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin bulunduğu, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, ipoteğin konulmasına neden olan konut kredisi bakiye borcunun dava tarihi itibariyle benimsenen bilirkişi raporuna göre 4.243.82.-TL.olduğu, verilen süre içerisinde bu bedelin mahkeme veznesine depo edildiği gerekçeleri ile davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki 04.04.2005 tarih, 1308 yevmiyeli ipoteğin terkinine, eksik ifa bedeli 4.243.82.-TL.nin davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu ipotek akdinde bankadan alınacak her türlü kredi, kefalet vs.nin ipotekle teminat altına alındığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda kefaletten kaynaklanan borç bulunduğu saptandığına göre, ipotek limiti dahilinde sorumluluk devam etmektedir....
(davacı) aleyhine eldeki davanın konusunu oluşturan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin başlatıldığı anlaşılmaktadır. Davacı yan, takip konusu ipotek senedinin davalı banka ile dava dışı ... arasındaki 04/02/2015 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiğini, ...'ın kredi borcu tamamen ödenerek kapatıldığından dolayı ipoteğin fek edilmesi gerektiğini iddia ederek eldeki davayı açmış; davalı yan ise, davalı banka ile dava dışı ...arasında akdedilen 08/08/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde ...'ın müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, söz konusu ipoteğin ...'ın kefaletinin de teminatını teşkil etmesi nedeniyle ve ...'un kredi borçları sona ermediğinden davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Bu durumda uyuşmazlık, davalı bankanın dava dışı ...'...
Dava konusu ipoteğin ticari kredi niteliğinde olan Genel Kredi Sözleşmesi'nin teminatı kapsamında olduğu, davalı bankanın 12/05/2014 tarihli ihtarnamesi ve ipotek akit tablosundan anlaşılmaktadır. Genel Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4-f. maddesinde öngörülen mutlak ticari dava olduğundan, mahkemece, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevi kapsamında kaldığı düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili “ipotekle temin olunan alacağın faiz ve ferileri için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı” gerekçesi ile icra mahkemesinin ipotekli takibin iptaline karar verildiğini oysa ipoteğin borçlunun her türlü borçlarının teminatı olarak verildiğini, müvekkilince açılan itirazın iptali davası nitecesinde verilen red hükmünün henüz kesinleşmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcun ödendiği kesinleşen mahkeme ilamı ile anlaşıldığından davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı bankanın, müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiği genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmediği gerekçesiyle müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını, kredi borcunun ödenmiş olmasına rağmen müvekkilinin icra tehdidi altında 25000 TL fazladan ödeme yaptığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Tekirdağ 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine ve banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmamasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 25.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in borcu nedeni ile davacılar murisi tarafından verilen ipoteğin üçüncü kişi lehine ipotek niteliği taşıdığı, şekil şartlarında bir eksiklik bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması talebi yönünden davanın reddine, menfi tespit talebi yönünden davanın kabulüne, murisin davalı ile dava dışı ... arasında imzalanan 22.09.2016 tarihli genel kredi sözleşmesinden kalan 292.377,44 TL için müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
- K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ...’nun davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle karşılığında adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirildiğini, daha sonra üzerindeki bu kayıt ile taşınmazın müvekkiline satın alındığını ve konut kredisine konu son taksitinde müvekkilince davalı bankaya ödendiği halde bankanın bu kez ipotek veren ...’nun kredi kartı sözleşmesinden doğan borcunu gerekçe göstererek ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla müvekkili ve ipotek veren aleyhine takip yaptığını oysa ipoteğe konu borç ilişkisinin sonlandığını ve müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığını belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...’nun konut kredisi dışında ayrıca akdettiği kredi kartı sözleşmesinden dolayı da müvekkili bankaya borçlu olduğunu ve böylece ipotek verdiği taşınmazın teminat vasfının sürdüğünü bildirerek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki uyuşmazlık banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, kredi borcu her ne kadar ödenmiş ise de, ipotek borçlusu ...’in ...’tan kullandığı kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin fek edilmediğini, ipotek senedinin 1. maddesinde “İpotek veren ve kredi alanın sair bankacılık işlemlerinden asalet, kefalet ve garanti sözleşmesinden veya bankaya tevdi edilen ve edilecek senetlerdeki sorumluluklarından doğmuş ve doğacak borçların teminatı” olduğunun yazılı bulunduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....