A.Ş. adresine gönderildiğini ve icra dosyasında da yer alan ticaret odası kayıtları ile resmi kayıtlardan anlaşılacağı üzere, kendisine ait iş yerine yapılan bu tebligat, iş yerinde daimi çalışan personel tarafından 10/12/2019 tarihinde tebliğ alındığını, işbu dava gecikmiş itiraz mahiyetinde olduğundan, 10/12/2019 tarihinde iş yerinde daimi çalışana yapılan tebligat usul ve esas bakımından yerinde olup, borçlunun gecikmiş itirazda bulunmasının yasal dayanağı bulunmadığını, borçlu tarafın yurt dışında olduğu iddiasında ise de İİK m. 65 gereğince kusursuz olmadığını, kusursuz olsaydı dahi, maninin kalktığı günden itibaren 3 iş günü içinde mazeretini gösterir delilleri sunmadığını, ilgili yasal düzenlemeni emredici olup, davacı borçlunun delilden yoksun, soyut, gecikmiş itirazının usulden reddi gerektiğini beyanla davanın reddine ile lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K.)....
Örnek 10 ödeme emri borçluya 07/07/2010 tarihinde tebliğ edilmiş borçlu tebligatın ikamet etmediği adrese yapıldığını takipten 03/05/2012 tarihinde yani yurtdışında olduğu tarihte muttali olduğunu Türkiye 'ye giriş tarihi olan 20/05/2013 tarihinden sonra 3 günlük yasal süre içinde itiraz ettiğini ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunmuştur. Mahkeme her ne kadar öğrenme tarihinden sonra sürenin geçtiğini belirtmiş ise de hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olayda, itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2022 NUMARASI : 2022/497 ESAS - 2022/687 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 12/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2022/34869 dosya numaralı icra takip dosyasından takip yapıldığını öğrendiklerini ancak müvekkili T1 itiraz süreci içerisinde yurt dışında bulunduğundan itiraz süresini kaçırdığını, yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığını bilemediklerini, bu sebeple tebligat usulüne uygun ise dilekçelerinin gecikmiş itiraz, değilse usulsüz tebligatın iptali olarak değerlendirilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin 20/02/2022 tarihinde Türkiye'den ayrıldığını ve 08/09/2022 tarihinde ülkeye döndüğüne ilişkin pasaport bilgilerinin sunulduğunu, müvekkili T1, Samsun 4 .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/434 sayılı dosyası ile alacaklı tarafından...
E. sayılı ilamsız icra takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, icra takibine itiraz edilmesi neticesinde ise itirazın iptalini dava yoluyla sağlamak ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmek gerektiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlu, borcunun gerçek miktarını elektrik faturası ile bilmekte olup belli ve net olan alacağa itiraz ettiğini, İcra İnkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun kötü niyetli olması şart olarak aranmadığını belirterek, davalının ... 25. İcra Müdürlüğü ... E....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/103645 sayılı takibi muhtara tebliğ olunduğunu, Muhtarın 29/07/2021 tarihinde teslim aldığı tebligatı davacıya 01/08/2021 tarihinde vermesi nedeniyle itirazın, davacının daha önce de dosyaya sunduğu mazeretler ile engelin kalktığı 3 günlük gecikmiş itiraz süresi içinde gerçekleştirdiğini, gecikmiş itiraz sebepleri ile birlikte 04/08/2021 tarihinde ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesini tekrar ettiğini, aşamalarda sunduğu beyan dilekçesinde de bu hususu beyan ettiği gibi gecikmiş itirazının kabulüyle, haksız ve hukuka aykırı olan icra takibinin Sayın Mahkemece durdurulmasını talep ettiğini, ilk derece mahkemesine sunulan gecikmiş itiraz sebepleri incelenmeden süre yönünden davanın reddine karar verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Tebligatın usulsüzlüğü gecikmiş itiraz nedeni yapılamaz. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde, "tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı usulsüz tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.10.2010 tarihi olarak düzeltilmesine ilişkin asıl dava yönünden verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, ilamsız takipte İİK.nun 62/l.maddesi uyarınca her türlü İtirazın yasal yedi günlük süre içinde icra dairesine yapılması gerektiği hususu gözardı edilerek birleşen dava yönünden şikayetin kabulü ile, icra dairesine süresinde yapılmış bir itiraz da olmadığı halde, icra mahkemesine yapılan itirazın reddi yerine yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Malazgirt Sk No:9/3 Narlıdere/ İzmir adresinde kızı ile birlikte yaşamaya başladığını, 2019 yılı Aralık tarihinden bugüne kadar da yurt dışına hiç çıkmadığını, bu durumun Emniyet Müdürlüğü Pasaport Daire Başkanlığından sorulabileceğini, müvekkilinin icra takibinden taşınmazı üzerine haciz konulduğunda haberdar olduğunu belirterek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19/06/2020 tarihi olarak kabul edilmesini ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile icra takibinin itiraz sebebiyle durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
No:2 A Blok D:6 Şişli/ İstanbul" olduğunu, bu adreste kapı numarası yazılı olmadığı için tebligatın usule uygun olmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin bayram tatili nedeni ile İzmir'e gittiğini ve 15.07.2022 tarihinde İzmir'den döndüğünü ve 21.07.2022 tarihinde işbaşı yaparak tebligata muttali olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 21.07.2022 olarak düzeltilmesine, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını, gecikmiş itiraz şartlarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesine davalının kefalet verdiğini, kredi alacağının ödenmemesi üzerine hesabın 02/04/2013 tarihinde kat edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, kefaletin geçersiz olduğunu, ayrıca icra takibine gecikmiş itirazda bulunduklarını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının icra dosyasına yapmış olduğu gecikmiş itirazın şikayet yoluyla red edildiği ve red kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 07/04/2015 tarihli kararı ile onandığı ve bu durumda kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....